Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2017/607
Karar No: 2022/501
Karar Tarihi: 03.02.2022

Danıştay 8. Daire 2017/607 Esas 2022/501 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2017/607 E.  ,  2022/501 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2017/607
    Karar No : 2022/501

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … Köyü Tüzel Kişiliğini Temsilen Köy Muhtarı
    Vekili : Av. …

    Karşı Taraf (Davalı) : … Valiliği
    İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
    Dava, Muş Valiliği İl Mera Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    İdare Mahkemesince, dava konusu edilen Muş Valiligi İl Mera Komisyonu kararının yargısal denetiminin Mera Kanunu'nda yer alan kural uyarınca adli yargı yerine ait olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
    4342 sayılı Mera Kanunu'nun "Uygulama" başlıklı ikinci bölümünde, mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu ile, tespit, tahdit ve tahsise ilişkin çalışma usulleri ile bu çalışmaları yürütecek olan komisyonların oluşumu düzenlenmiş; aynı bölümde yer alan 13. maddede ise, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde Asliye Hukuk Mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise, kadastro mahkemesinde dava açılabileceği kuralına yer verilerek, bu tür uygulamalardan doğacak uyuşmazlıkların çözüm yeri adli yargı olarak gösterilmiştir.
    Dava konusu mera vasıflı taşınmazın, mera vasfının (tahsis amacının) değiştirilmesine ilişkin işlemin dayanağını oluşturan maddeler üçüncü bölümde düzenlenmiş olup, bu bölümde tespit ve tahsis edilen mera parsellerinin hangi hallerde tahsis amacının değiştirileceği tek tek sayılmak suretiyle belirlenmiş ve doğabilecek uyuşmazlıklar yönünden görevli yargı yeri tayin edilmemiştir.
    4342 sayılı Kanun uyarınca meralık vasfı tayin edildikten ve tespit ve tahdit çalışmaları tamamlandıktan sonra, tahsisi yapılan taşınmazların kullanım amacının değiştirilmesinde üstün kamu yararı bulunup bulunmadığının incelenerek, bu yöndeki idari tasarrufun hukuka uygunluğunun değerlendirilmesinde görevli yargı yerinin idari yargı olduğu açıktır.
    Uyuşmazlıkta, Muş İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün Mera Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca tahsis amacı değişikliği istemi üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği görülmekte olup, anılan kararın Mera Kanunu'nun üçüncü bölümünde düzenlenen konulara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, dava konusu işlemin hukuksal denetimi idari yargının görev alanına girdiğinden davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
    Öte yandan, dava konusu kararın birden fazla maddeden oluştuğu görülmekle, söz konusu maddelerden yalnızca 1. maddenin davacının menfaatini etkilediği ve hukuki denetimin anılan madde yönünden yapılması gerektiği açıktır.
    Diğer taraftan, dava dilekçesinde davacı tarafından dava konusu parselden kendilerinin de mera olarak yararlanmakta oldukları belirtilmiş ise de, dosya kapsamından anılan meranın davacı köye yararlanmak üzere tahsis edilip edilmediği anlaşılmadığından, İdare Mahkemesince bozma kararı üzerine yeni bir hüküm kurulmadan önce davacı köyün meradan ne şekilde yararlandığı hususunun netleştirilerek, dava konusu taşınmazın mera vasfının değiştirilmesinin davacının menfaatini etkileyip etkilemediğinin ortaya konulması gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi