10. Hukuk Dairesi 2014/22922 E. , 2014/26213 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Erbaa Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 19.06.2014
No : 2003/193-2014/212
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 19.07.2000 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 10 ve 26/1"inci maddeleri uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı tanık beyanlarına dayalı olarak davacının davalı şirkette çalışıp çalışmadığı ve kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de; bu kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
18.09.2000 tarihli tutanakta; sigortalı A. S.."ın 11.12.1996 ve 19.07.2000 tarihlerinde, davalıya ait tuğla fabrikasında çalışırken iki kez iş kazası geçirdiği ve halen yatalak olduğu belirtilmekte olup, belgenin H. Ş.., H.. Y.., A. Ş.., A. S., H. Y.., Ş. S..ve O.A..tarafından imzalandığı, bu kişilerin çalışan sıfatıyla imza attıkları anlaşılmıştır.
Olayı soruşturan sigorta müfettişi 15.06.2001 tarihli raporunda, bir kısım tutanak imzacısını dinlemiş, tedavi belgelerini araştırmış ve soruşturma sonucunda; sigortalının ilk kazaya ilişkin olarak aradan geçen süre ve belgelere ulaşılmasının mümkün bulunmamasına göre iş kazası konusunda bir tespit yapılamadığını, 19.07.2000 tarihli ikinci kazaya ilişkin olarak, iş kazası geçirdiği sonucuna varmıştır.
Davalı işverenin sigortalı ve tutanak imzacıları hakkında dolandırıcılık suçundan Cumuriyet Savcılığına şikayette bulunması üzerine, açılan ceza davasında, suçun işlendiği sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilmiş, temyiz incelemesi sırasında davanın zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır.
Anılan ceza dava dosyasında bulunan Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi"nin 05.11.2007 tarihli raporunda ise sigortalının 19.07.2000 tarihinden önce 05.07.2000 tarihinde fizik tedavi polikliniğine başvurması, 2. İhtisas Kurulu tarafından yapılan muayenesinde uygun olmayan kısa bir çift koltuk değneği ile simülatif yürüme gösterisi içinde bulunduğu ve patolojik bir bulgu saptanmadığı belirtilmişse de; anılan raporda; sigortalının bazı diz MR ve grafilerinde bilekte kırıklar, ödem, menisküs vb bulguların bulunduğunun da belirtildiği görülmüştür.
Tedavi evrakının bir kısmının imha edilmiş olması, bir kısmının ise su basması nedeniyle teminindeki imkansızlık bulunması ve ikinci kaza öncesi fizik tedavi polikliniğine başvurmasının bu kazadan kaynaklanabileceği gözetilerek, 11.12.1996 tarihinde iş kazası geçirip geçirmediği araştırılmalı, bu kapsamda; tüm tutanak imzacılarının her iki kaza yönünden ayrıntılı ifadeleri alınmalı, ceza dosyasında verilen ifadelerle çelişki oluştuğu takdirde bu husus giderilmeli, 1996 tarihinde iş kazası geçirip geçirmediği ve bunun iş göremezliğe etkisinin olup olmadığı, 19.07.2000 tarihinde geçirdiği iddia olunan kaza nedeniyle iş göremezliğe girip girmediği, başlangıcı ve iş göremezlik oranı konusunda Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor alınmalıdır.
Yukarıda belirtilen şekilde yapılacak inceleme ve araştırmaların sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.