Esas No: 2017/3179
Karar No: 2022/510
Karar Tarihi: 03.02.2022
Danıştay 8. Daire 2017/3179 Esas 2022/510 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/3179 E. , 2022/510 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/3179
Karar No : 2022/510
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Valiliği
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Burdur ili, Merkez ilçesi, … köyü, … mevkiinde bulunan … parsel sayılı taşınmazın 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca bedelsiz iadesi için yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, dava konusu taşınmazın tapu ve kadastro çalışmaları sonucunda 1981 yılında davacı adına tescil edildiği ve tapusunun düzenlendiği, 6831 sayılı Kanun'un 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B maddesi uygulaması kapsamında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve bunun kesinleştiği, dava konusu taşınmazla ilgili açılan dava konucunda verilen sulh hukuk mahkemesi kararıyla taşınmazın hazine adına tesciline karar verildiği, 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre, bu şekilde hazine adına tesciline karar verilen taşınmazların ilgilileri tarafından iki yıl içinde idareye başvuru yapılması durumunda bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine ve kanuni mirasçılarına iade edileceğinin belirtildiği, davacı adına kayıtlı iken hazine adına tescil edilen dava konusu taşınmazın bu kapsamda olduğu, dolayısıyla kanuni süresi içinde başvuruda bulunan davacıya söz konusu taşınmazın bedelsiz olarak iade edilmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anayasa'nın 169. maddesinde, "Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz." hükmü yer almaktadır.
6292 sayılı Kanun'un "2/A veya 2/B Belirtmelerinin Terkini ve İade Edilecek Taşınmazlar" başlıklı 7. maddesinde;
"(1) İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;
a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir.
b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanuni ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazla ilgili olarak, orman tahdit komisyonunca yapılan tahdidat ile orman tahdit sınırları içerisindeki P.VIII parsel olduğu halde arazi tapulama çalışmaları ile orman kadastrosu ile belirlenen sınırlar içinde yeniden... parselin oluşturulduğu ve … tarih ve … sıra numaralı … evlatları … ve … adına kayıtlı tapu kaydı ile ... parsele revizyon işlemi yapılarak 20/07/1981 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları sonucunda ... sayılı parselin davacı … adına tescilinin yapıldığı, devam eden süreçte Orman Genel Müdürlüğü tarafından … sayılı parselin orman tahdit sınırları içinde kaldığı, söz konusu parselin tescil işlemlerinini 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili maddeleri ile 3402 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri dikkate alınmadan orman ve 2/B kadastrosu kesinleşen sınırlar içinde genel tapulama ile yeni parsel oluşturulmaması gerektiği halde davacı adına tapu oluşturulduğu ve oluşturulan bu tapunun tapu ve kadastro mevzuatına uygun olmadığı gerekçesiyle tapu iptali davası açıldığı, … Sulh Hukuk Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, evvelce orman içinde kalmasına rağmen daha sonra yasa değişikliği nedeniyle orman dışına çıkarılan P.VIII no.lu parsel içinde kalan alanlardan olduğu gerekçeleri ile … parsel numarası ile … adına kayıtlı taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verildiği ve taşınmazın Maliye Hazinesi adına tescilinin yapıldığı, 6292 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi üzerine davacı tarafından söz konusu taşınmazın iadesinin talep edildiği, taşınmazın iadesinin uygun görülmediğine dair tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda söz edilen 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca bir taşınmazın iade edilebilecek taşınmazlardan olabilmesi için ilk önce; ilgililer adına tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre oluşturulmuş bir tapunun olması ve bu tapunun hukuken geçerli ve usulüne uygun olarak oluşturulmuş olması gerekmektedir. Daha sonra ise usulüne uygun olarak tapusu düzenlenmiş olan taşınmazların, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak tapu kütüğüne 2/A veya 2/B belirtmesinin konulması gerekmektedir. Belirtilen şartları taşıyan taşınmaz sahipleri, tapularında bulunan bu şerhin idarece kaldırılması istemiyle başvuruda bulunmaları üzerine idarece bu belirtmeler kaldırılır.
Yine aynı maddeye göre, bu belirtmelerin bulunduğu taşınmazlar hakkında, ilgilileri tarafından hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazların iade kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve taşınmaz orman niteliğinde iken adlarına tapu düzenlenen, daha sonra ise Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların ise, Anayasa'nın 169. maddesi gereği ormanların mülk edinilemeyeceği hüküm altına alındığından yapılan tescillerin yolsuz tescil niteliğinde olması ve yolsuz tescilin sahibine mülkiyet hakkı kazandırmaması nedeniyle 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca iade edilecek taşınmazlar kapsamında bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında bulunmadığından, 345 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliği'nin "İade edilecek taşınmazlar" başlığını taşıyan 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan (karşılığında daha önce taşınmaz verilen ya da bedel ödenenler ile mahkemelerce verilen kararlara göre tazminat ödenenler hariç), taşınmazlardan açılan davalar sonucunda mahkemelerce kişiler adına olan tapuları iptal edilerek; orman vasfıyla tapuda Hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilenler ilgililerine iade edileceği hükmünün, 05.11.2013 gün ve 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliğinde (Sıra No: 345)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in (Sıra No:359) 1. maddesi ile, 04.07.2012 gün ve 28343 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No:345)'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "orman vasfıyla tapuda hazine adına tescil edilen ve daha sonra Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan veya doğrudan" ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup; 359 Sıra No.lu Milli Emlak Genel Tebliğin bu tümceyi yürürlükten kaldıran hükmünün iptali için açılan davada ise, Dairemizin 17/04/2018 tarih ve E:2014/4794, K:2018/2155 sayılı kararı ile, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin kapsamını genişleten kuralın yürürlükten kaldırılması amacıyla tesis edilen dava konusu Milli Emlak Genel Tebliği'nin, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin gereği gibi uygulanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, hukuk devleti ilkesine, kanuni idare ilkesine ve normlar hiyerarşisine aykırılık taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazın … tarih ve … sıra numaralı … evlatları … ve … adına kayıtlı tapu kaydı esas alınarak, 20/07/1981 tarihinde kesinleşen tapulama çalışmaları sonucunda … parsel numarasıyla davacı … adına tescilinin yapıldığı, orman kadastro komisyonunca yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazın bulunduğu yerin orman tahdit sınırları içinde kaldığının tespit edildiği ve bu tespitin itiraz ve dava konusu edilmeksizin 21/05/1994 tarihinde kesinleştiği, ardından 6831 sayılı Kanun'un 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması yapılarak taşınmazın orman sınırları dışına çıkartıldığı ve bu kararın da 21/01/1994 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Orman sınırları içinde kalan ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde tapu ve iskan kayıtlarına değer verileceğini öngören 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesi hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün, 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13, 13.06.1989 gün, 1989/7-25 sayılı kararlarıyla iptal edildiği ve T.M.K.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği açıktır.
Öte yandan, 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 1. ve 2. fıkralarındaki düzenlemelere göre iade edilecek taşınmazların; hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle açılan davalar sonucunda tapuları iptal edilen ve 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilen taşınmazlar olduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, uyuşmazlıkta önceki kayıt malikinin tapu iptal gerekçesi 2/B olmadığından ve taşınmazın davacı adına tapu kaydı oluşturulduktan sonra kesinleşen orman tahdit hudutları içinde kalarak 6831 sayılı Kanun uyarınca Devlet ormanı olarak tahdit edilmesi nedeniyle tapu tesis edilmesi hukuki değer ifade etmediğinden, dava konusu taşınmaz 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmamaktadır.
Bu durumda, yukarıda açıklanan nedenlerle 6292 sayılı Kanun'un 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmayan taşınmazın bedelsiz iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/02/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X)- İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile aksi yöndeki karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.