9. Hukuk Dairesi 2017/13343 E. , 2018/3620 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ilave tediye alacağı ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili asıl dava ve birleşen davada, müvekkilinin 01.01.2008 tarihinde davalı T.C. Sağlık Bakanlığına bağlı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde alt işveren sigortalısı olarak çalışmaya başladığını ve halen çalışmasını devam ettirdiğini, aylık ücretini Ocak 2010 ayında, işverenin tek taraflı iradesiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. ve 62. maddelerine aykırı olarak düşürüldüğünü, dava tarihine kadar da ücretlerinin eksik ödendiğini, yapılan işlerin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6-7 maddesi uyarınca teknolojik uzmanlık gerektirmeyen asıl işler olduğunu, yasa uyarınca muvazaa nedeni ile müvekkilinin başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı idarenin 6772 sayılı Yasa kapsamında kalan bir kuruluş olduğundan ilave tediye alacağından yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek ücret alacağı ile tediye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı Bakanlık vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188.) 114. maddesinde, “Hâkimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir. (Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 Bası, Cilt 2, s.1343, Prof. Dr. Saim Üstündağ; Medeni Yargılama Hukuku Cilt 1-II-İst. 1997 s.28 ve 871). Bu noktada, dava hakkının bir anlamda dava şartı olduğu da dikkate alınmalıdır. Dava hakkının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan hâkime verilmiş ödevlerden olması karşısında, Yüksek Özel Dairece, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır. Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir.
Diğer bir anlatımla yargılama aşamasında, borcu itfa eden belge değerlendirilmeye alınmalıdır. Temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin (HMK 140, mülga HUMK. Md. 202) kabulü zorunludur(HGK Kararı: 27.02.2012 gün ve 2012/9-842 E, 2013/291 K).
Dosya içeriğine göre, davalı Bakanlık vekili temyiz aşamasında davacının imzasını içeren 2010 yılı hizmet sözleşmesini sunmuştur. Bu sözleşme, yukarda yer alan Hukuk Genel Kurulu kararında açıklandığı gibi borcu sona erdiren nitelikte olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Ayrıca dosya içersinde bulunan ve davacının imzasını taşıyan hizmet sözleşmelerinin de değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan hizmet sözleşmelerine karşı davacı tarafa diyecekleri sorulmalı, değerlendirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.