MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın annesi ...adına düzenlenmiş 08.11.2008 tarihli çeki keşide ederek borcuna karşılık katılana verdiği ve bu şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın çeki kendi imzası ile imzalamış olduğunu, çeki ileri tarihli düzenlediğini, çekin keşide tarihi itibariyle vekaletnamenin bulunduğunu, keşide tarihinde çek keşide etme yetkisinin mevcut olduğunu, suça konu çek dışında başka çekler de düzenlediği ve onları ödediği ancak suça konu çekin karşılığını bankada bulunduramadığını beyan etmesi, katılanın ise çeki tam olarak hangi tarihte teslim aldığını hatırlamaması karşısında, gerçeğin hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanık tarafından bu iş yeri adına daha önce imzalanıp ödenen çek veya senetler olup olmadığı ilgili bankadan araştırılıp, sanıktan bu şekilde başka çek alıp almadığı ve ödenip ödenmediğinin katılana sorulması, gerektiğinde çek/çeklerin verildiği kişiler de tanık olarak dinlenerek sonucuna göre sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin takdir ve tayini yerine eksik incelemeyle hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.