17. Hukuk Dairesi 2016/1838 E. , 2019/4710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... İnşaat A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların kat maliki/ müteahhidi oldukları 1 nolu bağımsız bölüme ait su tesisatının patlaması sonucu sızan suların, davacıya sigortalı işyerinde hasara neden olduğunu, 10.618,00 TL. hasar bedelini ödeyip sigortalının haklarına halef olduklarını, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ....Kardeşler İnşaat A.Ş. vekili, hasar oluşan binayı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereği imal ettiklerini, imalatta kusur ve eksikliklerinin bulunmadığını, kat malikinin kusuru nedeniyle zararın doğduğunu ve şirketlerine husumet düşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, su sızıntısının meydana geldiği 1 nolu bağımsız bölümün diğer davalı şirketin yedinde olduğunu ve mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu, dairenin davalıya teslim edilmediğini ve zarardan davalının sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının 6.853,70 TL.
yönünden iptaline ve bu davalı yönünde asıl alacak miktarı olan 6.663,12 TL"ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; davalı ...İnş. A.Ş. hakkındaki davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının iptaline, 10.618,00 TL. asıl alacağa takip tarihinden yasal faiz işletilmesine (diğer davalı hakkında verilen hükümle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla); dahili davalılar hakkında yapılmış icra takibi ve usulünce açılmış dava bulunmadığından dahili davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ...İnşaat A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu ileri sürülen davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ..., bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, 2002 yılında kat irtifakı kurulmuş olan ana taşınmazda bulunan davalıların maliki/ yapımcısı olduğu 1 nolu bağımsız bölüme ait su tesisatındaki arızanın, davacıya sigortalı işyerinde hasara neden olduğu iddiasına dayanmaktadır. Dosya kapsamında bulunan tapu kayıtları incelendiğinde; 2002 yılında kat irtifakı kurulan ana taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümde 27.12.2009"da (davaya konu hasar tarihinden sonra) kat mülkiyetine geçildiği anlaşılmaktadır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise "kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız
bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 6100 sayılı HMK"nun "Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi" başlığı altındaki 4/1-a maddesinde "Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar" düzenlemesiyle ayrıksı haller dışında kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar için Sulh Hukuk Mahkemeleri"nin görevli olduğu kabul edilmiştir (1086 Sayılı HUMK"nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği” şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti). Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda; davacı sigortalısı...Otomotiv İnş. Tur. Ltd. Şti. ile davalılardan ... arasında, 01.01.2004 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi mevcut olup, olay tarihi itibariyle de sigortalının taşınmazı kiracı olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Davacı ... şirketinin, sigortalısının halefi olarak açtığı davada, dava dışı sigorta ettiren ile davalı arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesidir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davalılara husumet yöneltilmesine neden olan 1 nolu bağımsız bölüm ile davacıya sigortalı işyerinin bulunduğu binada davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçildiğinin tespiti halinde, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"ndan kaynaklandığının gözetilmesi; yapılacak araştırmada, kat mülkiyetine geçilmediğinin saptanması halinde ise, KMK"nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağının dikkate alınması; ayrıca, davacı sigortalısı ile davalı ... arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olması nedeniyle de uyuşmazlığın çözüm yerinin Sulh Hukuk Mahkemesi olabileceğinin mahkemenin davada görevli olup olmadığının
hükümde tartışılması; mahkemenin görevli olduğu sonucuna varılması halinde işin esası hakkında hüküm tesisi; aksi halde ise, HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... İnşaat A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İnşaat A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İnşaat A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... İnş. A.Ş."ye geri verilmesine, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.