8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24034 Karar No: 2016/1316 Karar Tarihi: 27.01.2016
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/24034 Esas 2016/1316 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/24034 E. , 2016/1316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, taraflar arasında düzenlenen 13.06.2013 tarihli protokol ile müvekkili tarafından, alacaklının ve velayeti altında bulunan çocukların nafaka alacaklarına karşılık alacaklıya 350.000 TL ödeme yapıldığını, alacaklı tarafça protokol tarihine kadar işlemiş ve sonrasında işleyecek tüm nafaka alacaklarından vazgeçildiğini, alacaklının İcra Müdürlüğü"ne gönderdiği 13.06.2013 tarihli dilekçe ile işlemiş ve işleyecek nafaka alacaklarından ve icra takibinden feragat ettiğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan 13.06.2013 tarihli protokolün karşılıklı edimleri içeren şarta bağlı bir protokol olduğu, İİK"nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı, karşılıklı edimler içerdiğinden bu hususların gerçekleşip gerçekleşmediğinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle takibin iptali isteminin reddine karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Somut olayda, borçlu tarafın talebinin 13.06.2013 tarihli feragat dilekçesi ve 13.06.2013 tarihli protokole dayandığı görülmektedir. 13.06.2013 tarihli feragata ilişkin fotokopi belge içeriğinde " Müdürlüğü"nün dosyası ile takibe konulan gerek işlemiş gerekse bundan sonra işleyecek tüm nafaka taleplerimden ve takipten kendi adıma ve velayetim altındaki çocuklarım adına velayeten feragat ediyorum " şeklinde koşulsuz beyan bulunmaktadır. Mahkemece, tarafların duruşmaya davet edilerek alacaklı taraftan 13.06.2013 tarihli feragat dilekçesi altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığının sorulması, alacaklı tarafça anılan feragat dilekçesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunun kabul edilmemesi halinde hakkın özünden feragat içeren belge altındaki imza için imza incelemesi yapılacağının düşünülmesi ve imza incelemesinin borçlu tarafa ibraz ettirilecek feragat sözleşmesi aslı üzerinden yaptırılacağının gözönünde bulundurulması gerekir. Borçlu tarafça 13.06.2013 tarihli feragat sözleşmesi aslının sunulmaması halinde 13.06.2013 tarihli protokolde bulunan imzanın alacaklıya ait olup olmadığı yönünde alacaklı tarafın açık beyanının alınması, protokoldeki imzanın inkar edilmesi halinde ise; İİK"nun 71. maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü gereğince imza incelemesi yapılamayacağı ve takibin iptali talebinin reddi gerekeceği düşünülmelidir. Bu halde, Mahkemece belirtilen ilkelere göre inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.