Esas No: 2022/7756
Karar No: 2022/13960
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7756 Esas 2022/13960 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2022/7756 E. , 2022/13960 K."İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1. maddesinin ilk cümlesi, 43/1, 62, 125/1, 129/1, 62, 52 (2 kez), ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince gereğince sırasıyla 3 ay 15 gün hapis ve 820,00 Türk lirası adli para cezaları (2 kez) ile cezalandırılmasına dair, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08/01/2021 tarihli ve 2020/529 esas, 2021/98 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
"Mahkemesince yapılan yargılama sırasında, tehdit ve hakaret suçundan mahkumiyetine karar verildiği, sanığın da yargılama sırasında hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına muvafakat ettiği, ancak yapılan yargılama sonunda sanığa ait olmayan adli sicil kaydına göre hüküm kurularak sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği, esasen suç tarihinde ve karar tarihinde sanığın sabıkasının bulunmadığı gözetilmeden, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 15/02/2022 gün ve 94660652-105-67-24876-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itirazının olmaması,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 231/6-b maddesindeki “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” şeklindeki düzenleme ile kanun koyucu, suça ve faile ilişkin tüm objektif şartları taşıyan herkes için mutlak surette hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini kabul etmeyip, hâkime belirli ölçüler içerisinde bir takdir hakkı tanımıştır. Ancak, sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki değerlendirmenin dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi ve bu gerekçenin hükümde yer alan hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, ertelenmesi ve takdiri indirim uygulamalarında dayanılan gerekçe ile çelişmemesi gerekir.
CMK'nın 231. maddesinin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesiyle eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" şeklindeki düzenleme, incelemeye konu suç tarihinin 28/06/2014 ve sonrası olması ile adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde uygulanabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; 02/03/1963 doğum tarihli sanık ...'ın hakaret ve tehdit suçlarından cezalandırılması istemini içeren iddianame ekinde yer alan 13/11/2020 tarihli ve yargılama aşamasında hakim tarafından UYAP'tan temin edilen 06/02/2021 tarihli adli sicil kayıtlarının, 09/11/1963 doğum tarihli ... adlı kişiye ait olduğu, sanığın gerek kanun yararına bozma talebine eklediği 12/10/2021 tarihli gerekse güncel olarak UYAP'tan temin edilen adli sicil kayıtlarına göre, suçların işlendiği 09/05/2020 tarihi itibariyle sanığın geçmiş hükümlülüğünün bulunmadığı tespit edilmiş, buna rağmen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmasına muvafakat gösteren sanık hakkında "kasıtlı suçtan dolayı mahkumiyetinin bulunduğu" şeklindeki gerekçe ile anılan kurumun uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında kurulan, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 08/01/2021 tarihli ve 2020/529 esas, 2021/98 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK'nın 309/4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.