BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/90 Esas 2021/231 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2015/90
Karar No: 2021/231
Karar Tarihi: 13.04.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/90 Esas 2021/231 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/90 Esas
KARAR NO : 2021/231
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili sevk ve idaresindeki bisiklet ile tescil plakası belirlenemeyen motosikletin çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkilinin ağır yaralandığını ve sakat kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kazanın beyan ettiği şekilde gerçekleştiğini ispatlayamadığını, müvekkilinin motor gücü 50 CC'nin altında olan motorlu bisikletler bakımından sorumlu olmadığını, davacı tarafından müvekkiline bir başvurunun da yapılmadığını, maluliyet oranının belirlenmesinin gerektiğini, davacının bakıma muhtaç kalmadığının sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla faizin ancak dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili cevap cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın beyanlarının haksız ve yersiz olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak başvurularının neticesiz kaldığını, 2918 sayılı KTK'nun 85. mad. gereğince kazaya karışan aracın sigortacısının zararın tamamından sorumlu olduğunu, müvekkilinin %100 iş göremezlik durumu sebebiyle davalının bakıcı giderlerinin tedavi teminatı kapsamında karşılanması gerektiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bila tarihli dilekçesi ile; 1.000 TL'lik maddi tazminat talebini 16.589,27 TL yükselterek, toplam talebini 17.589,27 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili bila tarihli ıslah dilekçesinin netice-i talep kısmını açıklar dilekçesi ile; 17.589,27 TL taleplerinin 1.300 TL'sinin geçici iş göremezlik tazminatı, 16.289,27 TL'sinin ise kalıcı sakatlık tazminatı olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 13/04/2021 tarihli celsede; dava dilekçesindeki 1.000 TL'lik maddi tazminat taleplerinin 500 TL'sinin sürekli iş göremezlik, 500 TL'sinin ise geçici iş göremezlik talebinden ibaret olduğunu, bakıcı ve tedavi gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememiz dosyasının delillerini, hastane evrakları, Emniyet Müdürlüğü müzekkere cevabı, hasar işlem dosya örnekleri, SGK yazı cevabı, makine mühendisi ... ve hesap uzmanı ...’dan alınan bilirkişi heyet raporu, ATK raporu ve tüm cevabi yazılar oluşturmaktadır.
Makine mühendisi ... ve sigorta hukukçusu ... marifetiyle icra edilen 17/05/2017 tarihli ön raporlarında özetle;
"Olayla ilgili olarak "Trafik Kazası Tespit Tutanağı" tanzim olunmamış, çarpan motosikletin plakası davacı tarafından ... Olarak bildirilmiş, ancak rakam grubu bilinmediği için motosiklet bulunamamıştır. Polis tarafından olay yerinde inceleme yapılmış, sokak içerisi ve sokak başları kontrol edilmiş, ancak herhangi bir iz ve emareye rastlanmamıştır. Ayrıca temin edilen kamera görüntülerinde anılan saatte her hangi bir trafik kazası olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı sürücü ... polis merkezinde verdiği ifadesinde 08/04/2014 günü saat 23:30 sıralarında ikametinin kuzeyinde bulunan yan ikinci sokakta bisikleti ile yalnız olarak ikametine gitmekte olduğunu, bu esnada plakasını ... olarak görüldüğü ve rakam grubunu hatırlamadığı siyah renkli 125'lik bir motosikletin kendine çarptığını, çarpma ile yere düştüğünü, o esnada kendine çarpan motosikletin de devrildiğini, daha sonra motosiklet sürücüsünün motosikleti ile olay yerinden kaçtığını, kendisinin ise iki sokak ötede bulunan evine yürüyerek gittiğini beyan etmiştir.
Davacının babası ... polis merkezinde verdiği 09/04/2014 tarihli ifadesinde ev de istirahat halinde bulunduğunu, saat 23.30-24.00 sıralarında oğlunun eve geldiğini, daha sonra boynunu tutarak uzandığını, ellerinin üzerinin sıyrıklar halinde çizilmiş olduğunu, ne olduğunu sorduğunu, doğam hastanesi civarında gezdiğini, Beri köprüsü civarına yaya olarak geldiğini burada da daha önceden tanıdığı ve ismini ... olarak bildiği arkadaşı ile karşılaştığını, ...'in motosiklet ile yanına geldiğini, daha sonra plakasız olan motosiklete bindiğini, ... Cad. ... Sk. girişinde ...'in motosikleti devirdiğini, düşme ile yaralandığını, daha sonra ...'in olay yerinden ayrıldığını, kendisinin ise eve çıktığını söylediğini beyan etmiştir.
Davacı sürücü polis merkezindeki ifadesinde bisiklet ile evine ile evine giderken bir motosikleti kendine çarptığını beyan etmiş, babasına verdiği ifadesinde ... isimli arkadaşının motosikletinde yolcu olarak giderken motosiklet devrilmesi ile yaralandığını beyan etmiştir. Davacının arkadaşı olan ... temin edilerek ifadesi alınmamıştır. Bu bilgilere göre sıhhatli ve gerçekçi bir kusur oranı belirleme imkanı bulunamamıştır. Bu nedenle;
Davalının arkadaşı olan ...in ifadesine başvurulması,
Olay yerinde davacının katılımı ile keşif yapılarak kazanın oluşuna ilişkin rapor tanzimi ve kroki çizilmesi, bisiklet ile motosikletin seyir yönlerinin ve çarpışma şeklinin açıkça gösterilmesi,
Davacının ifadesine başvurarak polis merkezindeki ifadesi ile babasına anlattığı kaza oluşu arasındaki mübayenetin giderilmesi gerekmektedir." şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
... Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, mahkememizce makine mühendisi ... ve sigortacı ... 'dan alınan 17/05/2017 tarihli ön rapor doğrultusunda izah edildiği üzere, keşif icrası suretiyle öncelikle davacının beyanları arasındaki mübayenetin giderilmesi, gerek davacıdan, gerekse babasından ... isimli şahsın açık kimliğinin tespit edilerek adı geçen şahsın olaya ilişkin beyanının tespiti, yine keşif ve kusur tespiti için kusur uzmanı bilirkişiden rapor alınarak konuya ilişkin 04/12/2017 tarihli talimat raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Talimat mahkemesince atanan bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
"Bisiklet sürücüsü ... olay esnasında ...'nin Asli (ağır) kusurlu ve %75 oranında olduğu kanaatine varılmıştır.
... plaka rakam grubu alınamayan ve kimliği tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü olay esnasında ... plaka rakam grubu alınamayan ve kimliği tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün; tali kusurlu ve %25 oranında olduğu kanaatine varılmıştır" şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Talimat mahkemesince 17/11/2017 tarihli keşif sırasında dinlenen ... beyanında özetle;
"08/04/2014 günü akşam oğlu eve geldi yüzünde çizikler vardı elini de boynunda tutuyordu ne olduğunu sordum bana evin arka tarafında plakasını göremediği bir motorsikletin kendisine çarptığını söyledi bende kendisini hastaneye götürdüm dedi.
09/04/2014 tarihli ... Hastanesinde görevli polis memurlarınca alınan ifadesi okundu ben kesinlikle o ifade de okumuş olduğunuz şeyleri söylemedim oğlumun arkadaşının motorsikletinde iken motorsikletin düşmesi sonucu yaralandığı yönünde herhangi bir beyanım olmadı tutanakta göstermiş olduğunuz imza bana aittir benim çok okuma yazmam yoktur polisler bana olayı sordular bende oğluma plakasını bilmediğimiz bir motorsikletin çarptığını söyledim sonra bana söylediklerimi yazdıklarını söyledikleri tutanağı imzalamamı söylediler bende imzaladım içeriği okumadım ancak yukarıda da söylediğim gibi oğlumun arkadaşının motorsikletinin devrilmesi sonucu yaralanması söz konusu değildir kendisine plakasını göremediği bir motorsikletin çarptığını bana anlattı bende bu şekilde polislere anlattım polis tutanağında yazan hususları kabul etmiyorum" şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Talimat mahkemesince 17/11/2017 tarihli keşif sırasında dinlenen davacı asil ... beyanında özetle;
" Kaza şuan bulunduğumuz yerin köşesinde olmuştur kaza yerini bilirkişilere detaylı olarak gösterdim ve anlattım. İşten çıkmış eve giderken birden motorsiklet çarptı motorsikletin ışığı yoktu çarpan motorsikletin plakasını tam olarak okuyamadım ancak görebildiğim kadarıyla plakası ... 'dir numara kısmını göremedim. Kazanın şokuyla polis yada ambulansa haber vermeyi akıl edemedim eve gittim. Akşamda babama anlattım ancak babama ... yada herhangi bir arkadaşımın motorsikletine bindiğime dair bişey anlatmadım yukarıda beyan ettiğim şekilde anlattım polisler niye böyle bir tutanak tutmuşlar bilmiyorum. Kaza beyan ettiğim şekilde olmuştur" şeklinde beyanda bulunduğu görüldü.
Mahkememizce bilirkişi ...'nun yanına aktüerya uzmanı ...'da eklenerek talimat raporu da irdelenmek suretiyle bilirkişilerden konuya ilişkin 29/01/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
"I) Kusur Yönünden Teknik Değerlendirme:
Heyetimizce tanzim olunan kök raporda davacı sürücü ...’nin polis merkezinde verdiği ifadesi ile olayı babasına anlatış ifadesi arasında mübayenet bulunması, olayla ilgili olarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” tanzim olunmamış olması nedenleriyle olay yerinde keşif yapılması, kroki çizilmesi, kazanın oluşuna ilişkin rapor tanzimi, bisiklet ile motosikletin seyir yönlerinin ve çarpışma şeklinin açıkça gösterilmesi, davacı ifadelerindeki çelişkinin giderilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Sayın Mahkemece ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak olay yerinde keşif yapılması ve kök raporumuzda belirtilen hususların aydınlatılması istenmiş, mahalli Mahkemece olay yerinde keşif yapılmış, kaza mahalli fotoğraflanmış, kazanın oluş şekli fotoğraflarla açıklanmış ve kaza ile ilgili olarak bilirkişiler tarafından detaylı rapor tanzim olunmuştur. Keşifte yapılan tespitlere göre olay mahalli 10 m. genişliğindeki ... caddesi ile 8.4 m. genişliğindeki ... Sokağın ve ... Sokağın oluşturduğu kontrolsüz dörtlü kavşaktır. Kaza gecesi hava açık, zemin kuru olup aydınlatma mevcut, görüş açıktır. Olay yerinde trafik tanzim ve uyarı işaretleri yoktur. Davacı sürücü yönetimindeki bisiklet ile ... caddesini takiben Sakarya caddesi yönünde seyri sırasında 118. ve 123. sokakların kesiştiği dörtlü kavşağa geldiğinde seyrine göre sağda bulunan 118. sokağa dönüş yapmak istemiş, dönüş sırasında 123 sokağı takiben gelen motosiklet ile çarpışmıştır. Davacının babası ... keşifteki ifadesinde oğlunun arkadaşının motosikletine bindiğini ve motosikletin devrilmesi sonucu yaralandığını söylemediğini, hastanede olayı polise anlattığını, polis tarafından hatalı tanzim olunan tutanağı okumadan imzaladığını beyan etmiştir.
Olayın meydana geldiği kavşakta anayol-tali yol ayrımı yapan işaretleme bulunmadığı tespit edilmiştir. Buna göre yönetimindeki bisiklet ile kavşağa gelen ve sağa dönerek ... Sokağa girmek isteyen davacı sürücünün motorlu araca öncelikli geçiş hakkı vermesi (KTK Mad. 57/c-1) zorunludur. Bunun yanında dönüş yapan araç sürücüsünün doğru gitmekte olan araç sürücülerine de öncelikli geçiş hakkı vermesi gerekmektedir. (KTY Mad. 109/8)
Olayda kavşağa yaklaşırken hızını yeteri kadar azaltmayan, gireceği yolda seyreden motosiklet sürücüsüne öncelikli geçiş hakkı vermeyen davacı sürücü kavşaklarda geçiş önceliğine aykırı davranışı nedeniyle olayda asli oranda kusurludur. (Mad.84/h)
Sürücülerin kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmaları, kavşaklardan dikkatli ve kontrollu geçiş yapmaları gerekmektedir. (Mad.52/a) Olayda motorsuz bisiklete göre öncelikli geçiş hakkı bulunmakla beraber kontrolsuz kavşağa hızlı, dikkatsiz ve tedbirsiz giriş yapan ve sağından gelen bisiklete çarpan motosiklet sürücüsü de olayda tali oranda kusurludur.
Sonuç olarak;
Yukarıdaki incelemeye göre olayda;
1. Davacı sürücü ... % 75 (yüzdeyetmişbeş) oranında kusurludur.
2. Meçhul motosiklet sürücüsü % 25 (yüzdeyirmibeş) oranında kusurludur.
II) Tazminat Yönünden Değerlendirme:
A)Tetkik ve Tespit Edilen Hususlar:
A.1)01/08/1986 doğumlu olan Davacı ... , 08/04/2014 kaza tarihinde (27) yıl (8) ay (7) günlük olup, (28) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli tabloya göre muhtemel bakiye ömrü (39) yıl olup muhtemelen (67) yaşına kadar yaşayacaktır.
A.2)Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre; kural olarak aktif çalışma yaşı sonu özel mevzuatla daha yukarıda düzenlenmiş kişiler (asker, hâkim, polis, öğretmen, doktor, şoför, …) dışındakiler için (60) yaş olarak kabul edilmektedir. Dosyaya davacının (60) yaşından sonra da çalışmasına devam edebilecek bir iş yaptığına dair meslek odası yazısı veya başkaca her hangi bir belge sunulmamıştır. Bu itibarla davacının aktif çalışmasının (60) yaşında sona ereceği kabul edilerek, olay tarihinden itibaren zarar gördüğü işlemiş aktif hayat süresi (6) yıl, bakiye aktif hayat süresi (26) yıl ve bakiye emeklilik/pasif hayat süresi (7) yıldır.
A.3)Kalıcı sakatlıklarda öğretideki görüşler ve Yargıtay kararlarına egemen olan temel anlayış, kazanç kaybının değil, < güç (efor) kaybı > nın tazminatın ölçüsü olması gerektiği yönündedir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre:
Sakat kalan kişilerin kazançlarında bir azalma olmasa bile, aynı işi yaparken sakatlıkları oranında daha fazla güç (efor) harcayacakları dikkate alınarak gerçek kazançları üzerinden < güç kaybı tazminatı > hesaplanacaktır.
Yargıtay’ın önceleri pasif dönem zararının hesaplanmasını istememekte iken, daha sonra; kişinin “ pasif dönemde de fazla güç (efor) sarfı ” nedeniyle tazminat isteme hakkı bulunduğu yönünde kararlar vermeye başlamış, Asgari geçim indirimi tenzil edilmiş bilinen son asgari ücret üzerinden hesaplamaya gidilen bu husus son on yılda bu tür kararlar yerleşik hale gelmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davacının emeklilik/pasif devresi, bilinen son asgari geçim indirimi (AGİ) tenzil edilmiş net asgari ücret (2019 yılı için; 1.829,02 TL (aylık AGİ’ siz net asgari ücret) x 12 ay = 21.948,24 TL (yıllık AGİ’ siz net asgari ücret)) esas alınarak hesaplanacaktır.
B)Kazanç Durumu:
B.1)Yüksek Yargıtay 4., 9., 10., 11., 19. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların kazalı davacının kaza tarihinden itibaren günümüz ile bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlerine göre tespit edilerek hesaplanması gerekmektedir.
B.2) Davacının kaza tarihindeki aylık net ücretini gösteren herhangi bir maaş bordrosu, SGK Hizmet Döküm Cetveli vb belge dosyaya sunulmadığından net asgari ücretler esas alınarak hesaplama yapılacaktır.
C)Davacının Sürekli Efor Kaybı ve Maluliyet Durumu:
... Hastanesi’ nin 22/10/2015 gün ve ... nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile; davacı ...’ nin geçirdiği trafik kazası nedeniyle %8 oranında özür oranının mevcut olduğu tespit edilmiştir.
D) Hesaplama İlkeleri:
D.1)Sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda %25 oranında kusurlu olması nedeniyle Sigortacılık Kanunu' nun 14.maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu davalı ... karşılayacaktır. Olay tarihi 08/04/2014 olmakla, yeni Genel Şartlar’ ın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğundan Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkeleri ile 15/08/2003 tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapılacaktır.
D.2)Davacının işlemiş devre kazançları artırma ve iskonto işlemi yapılmadan; bilinmeyen devre kazançları ise, her yıl için ayrı %10 artırılıp, %10 iskontoya tabi tutulmak suretiyle hesaplanacaktır.
D.3) Yaşam tablosu olarak, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre P.M.F. 1931 Tablosu esas alınacaktır.
D.4) ... Hastanesi’ nin 22/10/2015 gün ve ... nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile davacının geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin tespit edilmediği görülmüştür. Bu nedenle davacının meslekte kazanma gücü kaybına ait maddi zararının tamamı %8 maluliyet oranı esas alınarak hesaplanacak olup, ancak davacının olay tarihinden itibaren geçici iş göremezlik halinde kaldığı sürenin tespit edilmesine müteakip GİG süresinin %100 maluliyet oranı esas alınarak hesaplanması mümkün olabilecektir.
D.5)Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına göre; davacının emeklilik/pasif devresi, bilinen son AGİ’ siz net asgari ücret (2019 yılı için; 1.829,02 TL (aylık AGİ’ siz net asgari ücret) x 12 ay = 21.948,24 TL (yıllık AGİ’ siz net asgari ücret)) esas alınarak hesaplanacaktır.
D.6)Davalı ...’ nın sorumluluğu kapsamında kalan, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olaydaki %25 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapılacaktır.
E) Hesaplama:
Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına göre; bilinen dönemde uğranılan maddi zararların her hangi bir iskontoya tabi tutulması söz konusu olmamaktadır. Bu nedenle, davacının (5) yıl (8) ay (22) günlük işlemiş aktif devredeki maddi zararı iskontosuz; diğer dönemler ise iskontolu olarak hesaplanacaktır.
E.1)İşlemiş İskontosuz Aktif Devre Kazançları Toplamı:
Kazalının 5 yıl 8 ay 22 günlük işlemiş aktif devre net kazançları toplamı 95.305,14 TL
E.2)Bakiye İşleyecek %10 Artış ve İskontolu Aktif Devre Kazançları Toplamı:
Kazalının [26] yıllık işleyecek iskontolu aktif devre kazanç kaybı peşin değer toplamı 630.520,80 TL.'dir.
E.3)Bakiye İşleyecek %10 Artış ve İskontolu Pasif Devre Kazançları Toplamı;
Kazalının [ 7 ] yıllık işleyecek iskontolu pasif devre kazanç kaybı peşin değer toplamı 153.637,68 TL.'dir.
F)Davacının Ortalama (39) Yıllık Maddi Zararı:
F.1) 5 yıl 8 ay 22 günlük işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararının hesabı:
95.305,14 TL x %8 maluliyet x %25 kusur = 1.906,10 TL
F.2) 26 yıllık bilinmeyen iskontolu aktif devre maddi zararının hesabı:
630.520,80 TL x %8 maluliyet x %25 kusur = 12.610,42 TL
F.3) 7 yıllık bilinmeyen iskontolu pasif devre maddi zararının hesabı:
153.637,68 TL x %8 maluliyet x %25 kusur = 3.072,75 TL
Davacının toplam efor kaybına ilişkin maddi zararı = 17.589,27 TL.'dir.
G)Poliçe Limiti Yönünden İnceleme:
Davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararı 17.589,27 TL olmakla, Hazine Müsteşarlığı’ nın kaza yılı olan 2014 yılı için
H)SGK Ödemeleri Yönünden İnceleme:
6098 sayılı TBK’ nın 55.maddesinin Adalet Komisyonu gerekçesine göre; ‘‘Sosyal güvenlik ödemelerinin, denkleştirme (indirim) işlevi görebilmesi, onun sorumluluğu doğuran olaya sebebiyet verenlere rücu edilebilmesine bağlıdır. Bu kural gereği, rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri (emekli sandığı maaşı, malullük aylığı, ölüm sigortası aylığı gibi ); teknik arıza, tam kaçınılmazlık hallerindeki ödemeler, bu tazminatlardan indirilemez. Bağlanan gelirlerin, işçinin kusuru ve kaçınılmazlık gibi nedenlerle rücu edilemeyen kısmı da indirilemez. Bir kısmı rücu edilemeyen miktar dahi denkleştirilemeyeceği gibi, zarar görenin kusuruna (müterafik kusura) yansıyan sosyal güvenlik ödemeleri, tahsis tarihinden sonra meydana gelen sosyal güvenlik ödemelerindeki artışlar, kısmi kaçınılmazlık ve teknik arıza halindeki ödemeler ve benzerleri rücu edilemediğinden bu miktarlar dahi denkleştirilemez."
Yine 5510 sayılı Kanunun 39.maddesi rücu için
5510 sayılı Kanunun m.32-34 hükümleri gereğince, SGK’ nın <ölüm sigortası> dalından eş ve çocuklara bağlanan dul ve yetim aylıkları ile ana ve babaya bağlanan gelirler tazminatın ölçüsü olmamakta, tazminat tutarından indirilmemektedir. Yine aynı Kanunun 21.maddesi ve ondan önce 506 sayılı Kanunun 26.maddesinin bir cümlesini iptal eden Anayasa Mahkemesi’ nin 23.11.2006 gün, E. 2003/10, K. 2006/106 sayılı kararından sonraki düzenlemeye göre, SGK’ nın dalından bağlanan gelirler için sınırlı olarak bir indirim yapılmaktadır.
6098 sayılı TBK’ nın 55.maddesinde sözü edilen, kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 39. maddesine göre tespit olunacaktır. Bu maddeye göre; üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle meydana gelen maluliyet ve ölüm hallerinde bağlanacak aylıkların ilk peşin sermaye değerinin yarısı maddi zarar hesabından indirilecek, kasti eylemler dışında, örneğin taksirli fiiller sonucu meydana gelen malullük ve ölüm hallerinde yapılan ödemeler ve bağlanan aylıklardan dolayı bir indirim söz konusu olmayacaktır. Bir başka ifadeyle; maddi tazminat hesabında kurumca bağlanan gelirlerin rücu edilebilecek kısmı tazminattan indirilecek, rücu edilmeyen kısmı indirilemeyecektir. Nitekim; Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin yeni tarihli bir kararında; maddi tazminat hesabında kurumca bağlanan gelirlerin ilk peşin değerinin “rücu edilebilecek kısmının” indirilmesi gereğine işaret edilmiştir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin; 13.09.2012, E-K:2012/13182-14603)
... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü 16/06/2015 günlü yazı cevabında; davacı...’ ye herhangi bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir.
Hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya, SGK tarafından sigorta dalından, davalı...’ na rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamamıştır.
Sonuç olarak:
Yukarıda takdim edilen açıklamalar çerçevesinde, değerlendirme, takdir ve karar Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımıza verilen görev çerçevesinde ve bu görev ile sınırlı olmak üzere;
a)Davacı sürücü ... % 75 (yüzdeyetmişbeş) oranında kusurlu olduğu,
b)Meçhul motosiklet sürücüsü % 25 (yüzdeyirmibeş) oranında kusurlu olduğu,
c)Sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda %25 oranında kusurlu olması nedeniyle Sigortacılık Kanunu' nun 14.maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu davalı ...’ nını karşılayacağı, Olay tarihi 08/04/2014 olmakla, yeni Genel Şartlar’ ın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğundan Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkeleri ile 15/08/2003 tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapıldığı,
d)Davacının kaza tarihindeki aylık net ücretini gösteren herhangi bir maaş bordrosu, SGK Hizmet Döküm Cetveli vb belge dosyaya sunulmadığından net asgari ücretler esas alınarak hesaplama yapıldığı,
E) ... Hastanesi’ nin 22/10/2015 gün ve ... nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile davacının geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin tespit edilmediği, Bu nedenle davacının meslekte kazanma gücü kaybına ait maddi zararının tamamının %8 maluliyet oranı esas alınarak hesaplandığı, Ancak davacının olay tarihinden itibaren geçici iş göremezlik halinde kaldığı sürenin tespit edilmesine müteakip GİG süresinin %100 maluliyet oranı esas alınarak hesaplanmasının mümkün olabileceği,
f)Hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya, SGK tarafından sigorta dalından, davalı ...’ na rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı,
g)Davacının, davalı ...’ ndan talep edebileceği meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait maddi zararının 17.589,27 TL (Davacının talebinin 1.000,00 TL) olduğu" şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
... ATK... İhtisas Kurulu ... sayılı raporunda özetle;
"Mevcut tıbbi belgelere göre;
... ve ... oğlu 01/08/1986 doğumlu ... 'nin 09/04/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak,
Grl * (1Ba...40)A %44
E cetvaline göre %40.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği" şeklinde mütaalada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce ATK raporu alınmış olmakla, yeniden aktüer hesaplaması yapılması için taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor aldırılmak üzere dosya aktüerya uzmanı bilirkişi ...'a tevdi edilmiş ve konuya ilişkin 06/01/2021 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda özetle;
"1)Tetkik Ve Tespit Edilen Hususlar
A)Kusur Durumu Ve Sorumluluk Durumu
a)Dosyada mevcut 29.01.2019 tarihli kusur raporu ile olayın meydana gelmesinde;
-Plakası ve kimliği meçhul motosiklet sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu,
-Davacı ...'nin %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
b) ... Yönetmeliğinin ilgili maddeleri aşağıdaki gibidir;
Hesaba başvurulabilecek haller
MADDE 9 – (1) (Değişik: RG-19.06.2009-27263) Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,........................başvurulabilir.
C)... Yönetmeliğine göre davacı, plakası meçhul araç sürücüsünün kusuru nispetinde davalı ... ndan maddi tazminat talebinde bulunabileceğinden; somut olayda davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılarak takdire sunulacaktır.
c)Sürücüsü ve plakası belirlenemeyen araç tüm tahkikat evraklarında motosiklet olarak tanımlanmıştır. Ayrıca tanıklar aracın plakasının bulunduğunu tespit etmekle tam olarak plakanın tamamını belirtememişlerdir. Bu durumda da aracın tescilinin olduğu gözükmektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarında “...Motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararlar...” teminat dışında kalan hususlardan sayılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunun 3.maddesinde motorlu bisiklet “Motorlu bisiklet: Silindir hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen, içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km.’den az olan bisiklettir...” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda sürücüsü %25 kusurlu olan Motosikletin markası ve modeli belirlenebilir değildir. Ancak tüm tahkikatlarda araç motosiklet olarak tanımlanmış olup, aracın motorlu bisiklet olduğuna dair bir bilgi yer almamaktadır. Bu durumda;
Sürücüsü ve plakası belirlenemeyen araç motorlu bisiklet olmadığından, dava konusu zararın zorunlu trafik sigorta teminatı içinde kalıp kalmayacağı hususundaki nihai takdir Sayın Mahkemeye aittir.
B)Davacının Geçici İş Göremezlik Dönemi
a)Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının iyileşme(iş göremezlik) süresinin 6 ay olduğu belirlenmiştir. Bu durumda;
b)Davacının 6 aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı %100 malul gibi hesaplanarak takdire sunulacaktır.
c)Davacının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zararı ise geçici iş göremezlik süresinin bittiği tarihten itibaren maluliyetle orantılı hesaplanacaktır.
C)Davacının Sürekli İşgücü Kaybı Ve Maluliyet Durumu
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının meslekte kazanma gücünde meydana gelen azalma oranının %40 olduğu belirlenmiş olup, anılan orana göre sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin zarar hesabı yapılacaktır.
D)Davacının Yaşı Ve Bakiye Ömür Süresi
a)01.08.1986 doğumlu olan davacı, 08.04.2014 kaza tarihinde, 27 yıl, 8 ay, 7 günlük olup, 28 yaşında kabul edilerek P.M.F. tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (39) yıl ve muhtemelen (67) yaşına kadar yaşayacaktır.
b)Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatlarında aktif çalışma yaşı sonu 60 olarak kabul edilmekte olup, buna göre davacının aktif çalışma hayatının (60)yaşına kadar süreceğinin kabulü ile olay tarihinden itibaren (60) yaşına kadar bakiye aktif hayat süresi (60-28)= 32 yıl ve pasif devresi (67-60)= 7 yıldır.
E)Kazanç Durumu İle Bilinen Dönem Kazanç Tespiti
a)Dava dosyasında davacının yaptığı iş ile elde ettiği ücret ve kazançları gösterir Yargıtay kararlarına uygun yazılı bir belge bulunmadığından zorunlu olarak hesaplamalar net asgari ücretlere göre yapılacaktır. Buna göre;
b)Davacının 08.04.2014-08.04.2021 arası geçen 7 yıllık bilinen dönemdeki kazanç tespiti;
Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki net kazanç toplamı 5.223,10 TL,
Kazalının %40 oranında malul olduğu bilinen dönemdeki kazanç toplamı 127.209,65 TL .'dir.
2)Bilinmeyen Dönem Kazanç Tespiti
A)Davacının işlemiş ve bilinen devredeki net kazançları yukarıdaki esaslara göre belirlenmiş olup, herhangi bir artış ve ıskontoya tabi tutulmaksızın aynen esas alınacaktır. Ancak;
a)İşleyecek ve bilinmeyen bakiye devre sonuna kadar geçecek süre içinde Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar nazara alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 artış ve %10 iskontolama esasına göre hesaplama yapılacaktır. Bu duruma göre,
b)Kazalının işleyecek devre başındaki net bir yıllık geliri ise;
2.825,90 x 12 Ay = 33.910,80 TL. olup, anılan tutar işleyecek aktif devre maddi zarar hesabına esas alınacaktır. Diğer yandan;
c)Davacı aktif devre sonunda pasif dönemde de emsallerine göre daha fazla efor sarf ederek hayatını idame ettireceğinden Yargıtay’ın bu konudaki kararları dikkate alınarak pasif dönem zarar hesabına da asgari geçim indirimi dikkate alınmaksızın belirlenen net asgari ücretin yıllık tutarı olan (2.557,59 x 12 )= 30.691,08 TL. esas alınacaktır. Buna göre;
B)Peşin Değer
(32)yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devrenin peşin değeri;
Kazalının (32) yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre kazanç kaybı peşin değer toplamı 1.062.607,56 TL.'dir.
Maddi Zarar Hesabı
A-Kazalının geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı:
6 Aylık geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararı 5.223,10 TL
B-Kazalının sürekli(kalıcı) iş göremezlik dönemindeki maddi zararı:
a)78 Aylık işlemiş iskontosuz aktif devre maddi zararı 127.209,65 TL
Yıllık işleyecek iskontolu aktif ve pasif devre maddi zararı 1.062.607,56 TL
Kazalının sürekli iş göremezlik dönemindeki maddi zarar toplamı 118.981,73 TL .'dir.
C-Bakıcı ve tedavi gideri zararı:
Dava dilekçesinde davacının bakıcı ve tedavi gideri nedeniyle de zararının olduğu belirtilmiştir.
Dava dosyasında davacının iyileşme döneminde bakıma muhtaç olup olmadığı ve süresi hakkında bir belge bulunmamaktadır.
Yine dava dosyasında bizzat davacı tarafından yapılan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerini gösterir bir belge bulunmamaktadır.
Davacı tarafından bakıcı tedavi gideri zararı hususunda ısrarlı olunması davacının bakıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesi halinde bakıcı gideri zararının yapılabileceği ve bizzat davacı tarafından yapılan tedavi giderlerini gösterir belgelerin ibrazı halinde ise; belgelenemeyen tedavi giderleri ile belgeli tedavi giderlerinin olaya uygun olup olmadığı ve ne kadarından davalının ne kadarından SGK’nın sorumlu olacağının belirlenmesi hekim bilirkişinin uzmanlığına girdiğinden bu konuda ayrıca hekim bilirkişiden rapor alınmasının gerektiği Sayın Mahkemenin takdirlerine arz olunur.
4)Davalının Sorumluluk Kapsamı Ve Temerrüt Tarihi
a)İşbu kaza 01.06.2015 tarihinden önce meydana geldiğinden somut olaya 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarının uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
b)08.04.2014 kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sakatlık ve tedavi gideri teminatları bakımından sorumluluk üst limiti ayrı ayrı 268.000,00 TL.dır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir. Bu durumda,
Davacının geçici ve sürekli iş gücü kaybı zararı sakatlık teminat limitinin içinde kalmaktadır.
c)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “....Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar...” demektedir. Bu durumda;
Dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalı bakımından en erken temerrüt 23.01.2015 dava tarihinde gerçekleşmiş olacaktır.
d)Kazaya karaşın aracın motosiklet olması ve kullanım amacının ticari olduğuna dair bir belge bulunmaması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdir Sayın Mahkemeye aittir.
Sonuç Olarak: Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 08.04.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının %25 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı Mehmet Kuştepe'nin
a)Geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararının = 1.305,78 TL,
b)Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%40 maluliyeti ile ilgili bakiye maddi zararının = 118.981,73 TL. olduğu,
c)Davacının maddi zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı,
d)Davalının 23.01.2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği,
e)Kazaya karaşın aracın motosiklet olması ve kullanım amacının ticari olduğuna dair bir belge bulunmaması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdir Sayın Mahkemeye ait olduğu" şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; trafik kazasından kaynaklı sürekli ve geçici maluliyet tazminatı istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki 1.000 TL'lik maddi tazminat talebinin 500 TL'sinin geçici iş göremezlik, 500 TL'sinin sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerinden ibaret olduğu davacı vekilince duruşmada beyan edilmiş, ıslah dilekçesi ile artırılan meblağın 1.300 TL'sinin geçici iş göremezlik, 16.289,27 TL'sinin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu ise 12/04/2021 tarihli dilekçe ile açıklanmakla, talep nazara alınarak mahkememizce yargılama icra edilmiştir.
Eldeki tazminat davasının; 08/04/2014 tarihinde davacının kendi idaresindeki bisiklet ile seyir halinde iken, dava dışı kimliği belirsiz sürücü sevk ve idaresindeki ... plakası tam belirlenemeyen motorsiklet ile çarpması suretiyle meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığından bahisle açıldığı anlaşılmıştır.
Dava açılma tarihi itibarıyla KTK'nun 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine başvuru dava şartı düzenlemesinin yürürlükte olmadığı görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 15/05/2020 tarihli raporunda; davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, sürekli maluliyetinin %40 oranında olduğu hususlarının tespit edildiği, raporun kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca ve Anayasa Mahkemesi'nin 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı, 09/10/2020 tarihli iptal kararına uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; davacının kavşağa yaklaşırken hızını yeteri kadar azaltmadan, gireceği yolda seyreden motorsiklet sürücüsüne öncelikli geçiş hakkı vermeyerek kavşaklarda geçiş önceliğine aykırı davranışı nedeniyle olayda asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, kimliği belirsiz sürücünün ise kavşağa yaklaşırken hızını yeteri kadar azaltmayıp kavşaktan dikkatli ve kontrollü geçiş yapmadığından kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, davacının kendi kusuru da dikkate alındığında hesap tarihi itibariyle talep edebileceği 6 aylık geçici maluliyet tazminatının 1.305,78 TL olduğu, PMF yaşam tablosu + %10 artış ve iskontoya göre hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatının ise 118.981,73 TL olduğu, hesaplanan toplam maddi tazminatların davalının teminat limiti dahilinde kaldığı, davacı yanca hesaplanan tazminattan daha azının talep edildiği bu nedenle mahkememizce talep nazara alınarak hüküm kurulmasının icap ettiği, davalı yönünden temerrüt en erken dava tarihi itibarıyla gerçekleşmiş ise de, davacı yanca ıslah dilekçesi kapsamında daha sonraki bir tarih olan 29/06/2015 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edildiğinden yine talep nazara alınarak bu tarihten itibaren faiz işletilmesinin lazım olduğu, davaya konu aracın ticari nitelikte olduğunun ispatlanamaması nedeniyle faizin yasal faiz olarak uygulanması gerektiği anlaşılmakla, talep doğrultusunda davanın kabulüne dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-Davanın KABULÜ ile,
1.300,00 TL'si geçici iş göremezlik, 16.289,27 TL'si sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 17.589,27 TL maddi tazminatın 29/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.201,52 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 312,50 TL'nin (ıslah harcı da dahil) mahsubu ile 889,02 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin, 27,70 başvurma harcı ve 283,30 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 340,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 4.193,20 TL (tebligat gideri, ATK faturası, talimat gideri, keşif gideri v.s.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021
Katip ...
e-imza
Hakim ...
e-imza
