Danıştay 10. Daire 1986/2260 Esas 1989/1150 Karar Sayılı İlamı

Daire : ONUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1150
Esas Yılı : 1986
Esas No : 2260
Karar Tarihi : 25/05/989

DİSİPLİN CEZASI NİETELİĞİNDE BİR İŞLEMLE GÖREVİNE SON VERİLEN MEMURUN,SİCİLLERİ DAYANAK ALINMADAN, SADECE GÖREVİNE SON VERİLMİŞ OLMASI NEDENİYLE RE'SEN EMEKLİYE SEVK EDİLEMİYECEĞİ HK.
Gümrük Muhafaza memuru iken 1920 sayılı yasaya göre görevine son verilen davacı, bu göreve son verme işlemi nedeniyle davalı idarece 5434 sayılı yasanın 39/f ve 5434 sayılı yasaya göre çıkarılan tüzüğün 14/A maddesi dayanak gösterilerek re'sen emekliye sevkedilmiştir. Anılan işlemin iptali istemiyle açtığı dava, dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle İdare Mahkemesince reddedilen davacı bu kararın incelenerek bozulmasını istemektedir.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 39.maddesi f fıkrasında, subay ve askeri memurlar dışındaki memurların, ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı ilgili tüzüğe göre sicilleri üzerinden kurumlarınca re'sen emekliye sevkedilebilecekleri bellirtilmiştir. 657 sayılı Yasada da, sicillerin düzenlenme biçimi açıklanmış ve olumsuz sicil alan memurların ne şekilde sicilen emekliye sevkedileceği gösterilmiştir.
5434 sayılı Yasada re;sen emekliye sevkedilen memurlarla, idareten ve cezaen görevlerine son verilen memurların emeklilik durumları ayrı ayrı düzenlenmiş; 39.maddesinin f bendine göre re'sen emekliye sevkedilen memurlardan 25 yılını doldurmamış memurlara toptan ödeme yapılması öngörülürken, idareten ve cezaen görevine son verilen memurlardan 10 yılını tamamlayanlara 60 yaşını doldurduktan sonra emekli aylığı bağlanması öngörülmüştür.
Anılan yasal düzenleme karşısında, disiplin cezası niteliğinde bir işlemle görevine son verilen memurun, sicilleri dayanak alınmadan, sadece görevine son verilmiş olması nedeniyle re'sen emekliye sevkine olanak bulunmamaktadır. Dava konusu işlemde sözü edilen 1.9.1951 tarih, 3/13417 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı ile ilgili memur ve Hizmetlilerin Sicilleri üzerine emekliye Sevkleri Hakkında tüzüğün de, 5434 sayılı Yasada yer almayan, bu yasaya aykırı bir kural getirmesi mümkün değildir. Nitekim anılan Tüzüğün 1.maddesinde, re,sen emekliye neden olabilecek ahlak ve yetersizliklerin sicillerle saptanması gerektiği ifade edilmiştir.
Davalı idare ise, davacıyı, herhangi bir olumsuz sicilini dayanak almaksızın, sadece 1920 sayılı Yasaya göre görevine son verilmiş olduğundan bahisle re'sen emekliye sevk işleminin mevzuata aykırılığı açık olup; bu işlemin iptali gerekirken davacı tarafından açılan davanın reddi yolunda İdare Mahkemesince verilen temyiz konusu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle davacının 2577 sayılı İdari yargılama Usulü Yasasının 49.maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, aynı yasanın aynı maddesine göre işin esasına girilerek mevzuata aykırı dava konusu işlemin iptaline karar verildi.