12. Hukuk Dairesi 2016/31608 E. , 2018/3888 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi vekili, dosya borcunu aşan miktarda hem 502.000-TL.lik nakit miktar, hem de 900.000-TL bedelli teminat mektubunun dosyaya depo ettirildiği,dosyadaki nakit miktarın iadesi talebinin 28/01/2016 tarihli karar ile icra memurunca reddedildiği, oysa ki dosyada, dosya borcunu oldukça aşan miktarda teminat bulunduğu, Yargıtay"dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer"ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceğinin kuşkusuz olduğu,hacizlerin devam etmesinin İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacağı, sunulan teminat mektubu hem ihtiyati haciz miktarını hem dosyanın diğer tüm ferilerini karşılar nitelikte olduğundan bahisle 28/01/2016 tarihli memur muamelesinin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, ... . İcra Mahkemesi"nin 2015/208 Esas, 2015/241 Karar sayılı kararı ile aynı talebin reddedildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İcra mahkemesi kararlarının, genel mahkemede sonuçlandırılacak ihtilaflar yönünden kesin hüküm teşkil etmeleri mümkün değil ise de, bu kararlardan önce verilen kararın kesinleşmesi koşulu ile sonradan oluşturulacak aynı konudaki kararlar hakkında ve birbirlerine karşı kesin hükmün neticelerini doğuracakları tartışmasızdır.
Öte yandan 6100 sayılı HMK.nun 303/1. maddesi uyarınca, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Aynı maddenin 2. bendine göre ise bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder.
... . İcra Mahkemesi"nin 2015/208 Esas, 2015/241 Karar sayılı ve 06/04/2015 tarihli kararının incelenmesinde; şikayetçinin icra mahkemesine 02/03/2015 tarihinde yaptığı başvuru ile, icranın geri bırakılması amacıyla dosyaya yatırılan teminat mektubunun borcun tamamını karşılar nitelikte olduğu bu nedenle nakit teminatın iadesi talebinin reddine dair 02/03/2015 tarihli memur muamelesinin iptalini talep ettiği,
mahkemece; yatırılan nakit teminatın İİK.’nun 266. maddesi uyarınca yatırıldığı, teminat mektubunun ise İİK"nun 36. maddesi uyarınca Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek üzere verildiği dolayısıyla birbirlerinden farklı olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği, söz konusu ret kararında, haczin aşkın hale gelip gelmediğinin tartışılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, önceki şikayetin sebebi aynı olmadığından ve dosyadaki haczin aşkın hale gelip gelmediği hakkında mahkemece re"sen bir inceleme ve tartışma da yapılmayıp bu konuda hüküm tesis edilmediğinden daha sonra yapılan eldeki şikayet yönünden kesin hükmün varlığından söz edilemez.
O halde, mahkemece, hacizlerin aşkın hale geldiği iddiasına dayanan nakit teminatın iadesine yönelik şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken kesin hükümden söz edilerek işin esası incelenmeksizin şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.