17. Hukuk Dairesi 2018/5391 E. , 2019/4701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı ... ve ..."ya çarpmasıyla oluşan kazada davacıların ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını, tedavi giderleri ile maluliyet zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada herbir davacı için 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.03.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, toplam taleplerini 82.256,12 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, maluliyet raporunun ATK"dan alınması gerektiğini, davadan önce yapılmış başvuru olmadığından kaza tarihinden ve ticari faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 82.256,12 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; hükme esas alınan raporda saptanan maluliyet oranının, tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporu içeriğinde yer aldığı ve davalı vekiline bu raporun tebliğ edildiği, davalı vekilinin maluliyet raporuna karşı itiraz haklarını kullandığı gözetildiğinde, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davacı ..."nın maluliyet oranının, uzman bilirkişi heyeti tarafından, kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre doğru biçimde saptanmış olmasına; davacı ..."nın tazminat alacağının, konusunda uzman bilirkişi tarafından, Dairemizin yerleşik uygulamalarındaki prensipler çerçevesinde usulünce hesap edilmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı taraf, kazada yaralanan ... için 1.000,00"er TL. maluliyet zararı ve tedavi giderinden oluşan maddi tazminatın tahsilini talep etmiş; mahkeme tarafından hükme esas alınan 09.03.2015 tarihli aktüer raporuyla, davacı ... için 82.256,12 TL. tazminat hesaplanmış ve diğer davacı ..."nın talep edilebilir maddi zararı olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı ... için 1.000,00 TL. maddi tazminat istemiyle dava açılmış ve bu davacının tazminat alacağı olmadığı saptanmış olmasına rağmen, adı geçen davacı istemi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmeyişi, 6100 sayılı HMK"nun 297/2. maddesine aykırı olup bozmayı gerekmiştir.
3-Dava dilekçesinde, davacı ... için 1.000,00 TL. maddi tazminat istenmiş ve bu davacının tazminat alacağı 82.256,12 TL. olarak hesap edilmiştir. Davacı tarafça, dava dilekçesine konu miktar da dikkate alınarak aradaki fark olan 81.256,12 TL. üzerinden bedel artırımı yapılıp eksik kalan harcın yatırılması gerektiği halde; 80.256,12 TL"lik miktar için artırım yapılıp bu bedelin harcı yatırılmıştır. Bu itibarla; davacı ... için dava ve ıslah dilekçesine konu edilen (harcı yatırılan) toplam miktarın 81.256,12 TL. olduğu gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, HMK"nun 26/1. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi ihlal edilmek ve davacı talebi aşılmak suretiyle, davacı ... için 1.000,00 TL. fazla tazminata hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.