15. Ceza Dairesi 2018/8285 E. , 2020/8282 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan; Sakarya 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/211- 2009/323 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasına ek olarak, TCK’nın 43/1 ve 53. maddeleri uyarınca 7 ay 15 günlük hapis cezasına ilişkin mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından; resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, sanık müdafii ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmadan önce verilen Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/300-2012/199 sayılı ve 20/09/2012 tarihli kararı ile temyiz dışı sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraate ilişkin hükümler ile temyiz dışı sanık ... hakkında verilen davanın reddine ilişkin hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği dikkate alınarak, atılı suçlardan temyiz dışı sanıklar ..., ... ve ...’in beraatlerine ilişkin 10/05/2018 tarihli hükümlerin hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde oldukları anlaşılmakla, temyizin kapsamının sanık ... hakkında verilen hükümlerle sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak, suça konu çekin keşide tarihi olan 08/10/2008 tarihi yerine, 15/10/2008 tarihi yazılmış ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
5271 sayılı CMK"nın 264. maddesine göre, kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin istinaf dilekçelerinin, temyiz talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın, temyiz dışı sanık ...’e annesinin hasta olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek, bu kişi aracılığıyla kuyumculuk yapan temyiz dışı sanık ..."a 9.750 TL bedelli, 08/10/2008 keşide tarihli, çalıntı ve sahte çeki verip, karşılığında kendisinden çek bedelinden düşük miktarda para alarak haksız yarar sağladığı, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanık müdafii ve sanık tarafından yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporları, kolluk tutanakları, Sakarya 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/211-2009/323 sayılı dosyası, hırsızlık suçuna ilişkin tahkikat evrakı ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin mahkumiyete ilişkin hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın ise eksik incelemeye, atılı suçu işlemediğine ve suç kastı olmadığına yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz isteminin incelenmesinde:
Dosya kapsamına göre sanık hakkında, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22/09/2010 tarihli iddianamesiyle, TCK"nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçundan Sakarya 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/514 E. sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, yerel mahkemenin 15/09/2011 tarih 2010/514 E. 2011/361 K. sayılı kararı ile sanığın eyleminin TCK"nın 158/1-f-son ve 204/1. maddelerinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturabileceğinden bahisle, ağır ceza mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi üzerine mahkemece nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılama yapılarak hükümler kurulduğu, sanık hakkında düzenlenen iddianamede sadece resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davasının açıldığı, iddianamede bir eylemden bahsedilirken başka bir olaydan bahsedilmesinin bu eylem nedeniyle de dava açılmış sayılacağı anlamına gelmediği, bu bakımdan sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan usulüne uygun açılmış bir kamu davasının bulunmadığı gözetilmeksizin, bu suçtan da yargılama yapılarak sanık hakkında hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 10/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.