Esas No: 2022/6450
Karar No: 2022/14075
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/6450 Esas 2022/14075 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar, bir asliye ceza mahkemesinin yaralama ve tehdit suçlarından verdiği mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi sonucu değerlendirilmiştir. Mahkeme, sanığın tehdit ederek darp ettiği kişinin yaralanmasının bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğunu ve tehdit ve yaralama suçlarının ayrı ayrı değil, bir bütün halinde hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunda failler arasında müşterek fail sıfatının bulunması gerektiğini ancak bu durumun somut olayda oluşmadığını belirtmiştir. Ayrıca, kararın bozulması halinde basit yargılama usulüne dair 7188 sayılı kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: TCK'nın 106/2-c maddesi, Anayasa'nın 38. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi, CMK'nın 251. maddesi, 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi, CMK'ya eklenen geçici 5. madde (1/d bendi)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR: Yaralama, tehdit
HÜKÜMLER: Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, tartışma sırasında katılanı temyiz dışı sanık ... ile birlikte tehdit ettikten sonra saldırarak darp ettiklerinin anlaşılması karşısında, tehdit içeren sözlerin yaralama eyleminin irade açıklaması niteliğinde olduğu ve eyleminin bir bütün halinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tehdit ve kasten yaralama suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
2- Kabule göre de, TCK'nın 106/2-c maddesinde düzenlenen birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunun varlığı için faillerin birden fazla olması yeterli olmayıp, failler arasında birlikte suç işleme iradesine yönelik iştirak ilişkisi bulunması, dolayısıyla müşterek fail olarak hareket etmeleri gerekli olup, somut olayda dosya kapsamı ve yukarıda ayrıntıları ifade edilen delillere nazaran, sanık ... ve temyiz dışı sanık ...'ın trafikte tartıştıkları katılan ...’ı tehdit ettikleri, olayın ani gelişmesi karşısında sanıklar arasında iştirak iradesinin mevcudiyetinden söz edilemeyeceği, müşterek fail sıfatı bulunmayan sanıkların eylemlerinin ayrı değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda TCK'nın 106/2-c maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığının gözetilmemesi,
3- Bozmaya uyulması durumunda, 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK’ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 E. 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar vermesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasanın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.