Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen silahla tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1-Yaralama suçundan verilen kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, 2-Silahla tehdit suçundan verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 53/1-c maddesinin kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulamayacağının gözetilmemesi Kanuna aykırı, sanık ..."ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının silahla tehdit suçu yönünden, TCK"nın 53/1-c maddesinin kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından uygulamasına ve yaralama suçu yönünden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların karardan çıkartılmasına ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.