Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1825
Karar No: 2021/1775
Karar Tarihi: 23.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1825 Esas 2021/1775 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu araçta ehliyetsiz sürücü tarafından gerçekleştirilen kazada vefat eden kişinin mirasçılarına ödenen tazminatın rücuan tahsili için dava açtı. Ancak davanın ıslah edilen miktarın kabulüne dair karar bozulduktan sonra davacı, dava konusu alacağı tahsil ettiklerini bildirdi ve dava konusuz kaldı. Davalı, yapılan ödemenin anlaşmaya bağlı olmadığını ve cebri icra tehdidi altında yapılan bir ödeme olduğunu savunarak davanın reddini talep etti. Mahkeme, taraflar arasındaki ödemenin niteliği ve anlaşma olup olmadığının araştırılması için icra dosyası ve varsa sulh sözleşmesinin getirtilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 313. maddesi olarak belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2020/1825 E.  ,  2021/1775 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu aracın dava dışı ehliyetsiz sürücüsü ... ve idaresindeki iken, 11.08.2013 tarihinde gerçekleşen kazada vefat eden ..."in mirasçılarına ödenen 24.606,00 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek değişken oranlarda olmak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 12.10.2015 tarihinde talebini 60.592,75 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, ehliyetsiz sürücünün sebebiyet verdiği kaza sonucu ödenen destek tazminatının rücuan tahsilini talep etmiş, Mahkemece davanın ıslah gibi kabulüne dair verilen karar Dairece; dava dilekçesinde talep edilmeyen ve dava tarihinde ödenmeyen ıslah edilen miktarın kabulüne karar verilmesinin doğru olmaması nedeniyle bozulmuştur.
    Bozma ilamından sonra yapılan yargılamada davacı vekili, dava konusu alacağı tahsil ettiklerini, davanın konusuz kaldığını bildirmiş, mahkemece de konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili karar duruşmasında ve kararın temyizinde;
    yapılan ödemenin anlaşmaya bağlı bir ödeme olmadığı, müvekkili ile davacı taraf arasında herhangi bir anlaşma yapılmadığı, yapılan ödemenin ilamın icraya konulması üzerine borçtan kurtulmak için icra tehdidi altında yapılan bir ödeme olup müvekkilinin bu nedenle fazla ödeme yaptığını savunmuştur.
    Yargılama sonunda mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında hükmün verilmesiyle birlikte taraflar arasındaki uyuşmazlık çözüme bağlanmış olur ve dava sonuçlanır. Fakat bazen taraf işlemleriyle de davaya konu uyuşmazlık çözüme kavuşturulup davaya son verilebilir. Usul yasasına göre davaya son veren taraf işlemleri ise feragat, kabul ve sulh olmak üzere düzenlenmiştir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunun 313. maddesine göre sulh, görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
    Anılan karar usul ve yasaya aykırıdır. Somut olayda davacı tarafından, davalı ile yapılmış bir sözleşme sunulmadığı gibi davalı vekilince karar duruşmasında icra tehdidi altında ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Dosyada yasa hükümlerine göre bir sulh sözleşmesi bulunmamaktadır.
    Buna göre Mahkemece öncelikle icra dosyası ve varsa sulh sözleşmesi getirtilerek taraflar arasındaki ödemenin niteliği ve anlaşma olup olmadığının araştırılması, yapılan ödeme/anlaşmanın davalının savunmasında belirttiği şekilde cebri icra tehdidi altında yapılan bir ödeme olduğunun tespiti halinde Dairenin bozma ilamı doğrultusunda karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi