20. Hukuk Dairesi 2018/1642 E. , 2018/3576 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ... mirasçıları ... - ... - ...
DAVALILAR : Hazine - ....
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve ... vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/05/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacılar ... ve ... vekili Av. ... ile diğer taraftan davalı Hazine vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 04.07.2013 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazda müvekkillerinin hak sahibi olduğu iddiasıyla, Armutlu Mahallesi 8158 parsel sayılı 66.318,53 m² yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazın Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun uyarınca davalı ...."ye yapılan satışının iptalini talep etmiş, davalılar, davanın reddini savunmuş, mahkemece, taşınmazın davalı şirket kullanımında iken satışının yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 26.01.2016 gün ve 2015/10161 - 2016/999 E.K. sayılı bozma kararı özetle; " Davacı, davalı Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan idarî işlem niteliğindeki satış işleminin iptalini istemektedir. İdarî işlemlerin iptali talepleri ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanununa göre idarî yargı yerlerine yapılır ve o mahkemelerce karara bağlanır. Yargı yolu kamu düzeni ile ilgili olduğundan, mahkemece davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenmesi doğru görülmemiştir." şeklindedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6292 sayılı Kanuna göre yapılan satış işleminin iptaline yöneliktir.
Hükmüne uyulan bozma ilamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; dava sonucunda her ne kadar tapu kaydında değişiklik yapılması ihtimali bulunsa da; dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun kapsamında iade şartlarını taşıyıp taşımadığının tespitine yönelik işlemlerin ve yine satışın iptali isteminin idari nitelikte olduğu gözönünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır, ancak davacı tarafça 04/07/2013 tarihinde 37.988.-TL harç yatırılmış olduğu halde, hüküm fıkrasında bu durum gözden kaçırılarak eksik harç iadesine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun
- 2 -
2018/1642 - 2018/3576
görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine “bakiye 38.129,58.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine” sözlerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1630,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2018 günü oybirliği ile karar verildi.