18. Hukuk Dairesi 2016/4029 E. , 2016/8939 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 3030 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar 27. madde gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilip ödenen bedelin hükmedilen kamulaştırma bedelinden mahsubuyla kalan miktar için faize hükmedilmemesi ve fazla yatan bedelin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmemesi gerekirken fazla yatırıldığı anlaşılan kamulaştırma bedelinin bankadan çekildiği tarihten itibaren uygulanacak mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin yer alan "TESPİTİNE" ibaresinden sonra gelmek üzere "Davalı lehine 37.862,80 TL kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyalarında ödenen 14.214,46 TL mahsup edildikten sonra geriye kalan 23.647,59 TL sine 22.10.2012 gününden itibaren ilk karar tarihi olan 26.04.2013 tarihine kadar yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “fazla yatırıldığı anlaşılan 61.637,05 TL kamulaştrma bedelinin davalıdan alınarak davacı .... Genel Müdürlüğüne verilmesine” ibaresi metinden çıkartılarak yerine “fazla yatan 61.637,05 TL"nin davalı tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.