Esas No: 2022/3722
Karar No: 2022/14245
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/3722 Esas 2022/14245 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında silahla tehdit suçu nedeniyle verilen cezanın hükümsüz olduğunu belirtti. Sanığın suçu işlediği tarih ile hükmün açıklandığı tarih arasındaki zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği, ancak bu sürenin göz ardı edildiği ve kamu davasının düşürülmesi gerektiği ifade edildi. Kanunlar ise şöyle: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 67/2. maddelerine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle duran zamanaşımı süresi de gözetildiğinde, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının karar tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçtan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır. CMK'nın 309. maddesinin 4-d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından düzeltileceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Silahla tehdit suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-a ve 62/1 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/06/2012 tarihli ve 2011/821 esas, 2012/431 sayılı kararının 28/08/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 05/02/2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-a ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... ... 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2021/19 esas, 2021/195 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21/01/2022 gün ve 2021/161679 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan silahla tehdit suçunun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 257/1. maddelerine göre, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu, sanığın atılı suçu 01/07/2011 tarihinde işlediği, 10/02/2012 tarihinde mahkemesince ilk savunmasının alındığı, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın ise 28/08/2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 05/02/2013 tarihinde yeniden suç işlediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28/08/2012 tarihi ile denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği 05/02/2013 tarihi arasında dava zamanaşımı süresinin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince duracağı (5 ay 8 gün), sanığın sorgusunun yapıldığı tarih ile hükmün açıklandığı tarih arasında zamanaşımını kesen başkaca bir sebep bulunmadığı ve sanığın sorgusunun yapıldığı 10/02/2012 tarihinden itibaren, hükmün açıklandığı 11/03/2021 tarihine kadar geçen süreden (9 yıl 1 ay 1 gün) 5 ay 8 günlük süre mahsup edildikten sonra kalan sürede 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesinde düzenlenen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
İncelenen somut olayda, sanık hakkında 01/07/2011 tarihinde işlediği iddia edilen silahlı tehdit suçundan iddianame düzenlendiği, ilk savunmasının 10/02/2012 tarihinde alındığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip bu kararın 28/08/2012 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 05/02/2013 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlemesinden dolayı ihbar üzerine hükmün 11/03/2021 tarihinde açıklandığı anlaşılmıştır.
5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67/2. maddelerine göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle duran zamanaşımı süresi de gözetildiğinde, suçun tabi bulunduğu 8 yıllık olağan dava zamanaşımının karar tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçtan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Silahlı tehdit suçundan sanık ... hakkında, ... ... 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2021 tarihli ve 2021/19 esas, 2021/195 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Bozma nedenine göre karardaki hukuka aykırılığın, CMK'nın 309. maddesinin 4-d fıkrası uyarınca Yargıtay tarafından düzeltilmesi gerektiğinden; sanık ... hakkında, silahlı tehdit suçundan açılan kamu davasının, TCK'nın 66/1-e ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesi nedeniyle bu suç için yapılan yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.