Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8322 Esas 2019/16147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8322
Karar No: 2019/16147
Karar Tarihi: 17.09.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/8322 Esas 2019/16147 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında silahla basit yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığını ve suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmadığını ancak sanığın atılı suçların tamamının uzlaşma kapsamında olmadığı için mahkumiyetine karar verildiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın basit yaralama suçu ile ilgili olarak 5271 sayılı CMK'nin 86/3-e maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı kabul edilerek, 86/2. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir. Taraflar arasında farklılık bulunduğu için ilk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği anlaşılan olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışmasız bırakılmıştır. Son olarak Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle sanığın hak yoksunluğu yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk olduğu vurgulanmıştır.
Detaylı Kanun Maddeleri:
- TCK'nin 86/2, 86/3-e, 106/1-1, 125/1-4, 5237 sayılı CMK'nin 253/3, 253 ve 254. maddeleri, 6763 sayılı Kanun.
3. Ceza Dairesi         2019/8322 E.  ,  2019/16147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Sanık hakkında katılana karşı TCK"nin 86/2, 86/3-e maddekleri gereğince silah ile basit yaralama, TCK"nin 106/1-1. cümlesi gereğince tehdit ve TCK"nin 125/1-4. maddeleri gereğince hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK"nin 253/3. maddesi gereğince, basit yaralama ve hakaret suçlarının da tehdit suçu ile birlikte işlenmesi nedeniyle, sanığın üzerine atılı suçların tamamının uzlaşma kapsamında bulunmadığı anlaşılmış ise de; TCK"nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı ve ayrıca atılı tehdit ile hakaret suçlarından da beraat ettiği, bu nedenle de CMK"nin 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanığın mahkumiyetine karar verilen ve temyiz incelemesine konu edilen basit yaralama suçu ile ilgili olarak, anılan Kanun"un 86/3-e maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı kabul edilerek sanığın aynı Kanun"un 86/2. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçun uzlaşmaya tâbi hale geldiği anlaşılmakla; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
    2) Tarafların ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda farklı beyanlarda bulunduğu, dinlenmiş olan tanık anlatımlarının bu hususta yeterli olmadığı ve karşılıklı kavga şeklinde gerçekleştiği anlaşılan olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin suça sürüklenen çocuk lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.