6. Ceza Dairesi 2015/2380 E. , 2018/2907 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."nın, 12.09.2013 tarihli celsede zararı karşılayabileceğini söylediği, mahkemece "Sanığa zararı karşılamak üzere süre verilmesine, zararları karşıladığı takdirde buna ilişkin mağdurların beyan ve imzalarının yer aldığı belgeyi mahkememize sunması için de süre verilmesine veya mağdurlar tarafından bu hususta mahkememize bilgi vermelerinin sağlanmasına" şeklinde ara kararın alındığı,
Sanık savunmanının 28.11.2013 tarihli celsede mağdurlarla görüşemediklerini, zararı karşılama konusunda parayı depo etme talebinde bulunduğu, aynı celsede bu kez sanık ... savunmanının da zararı karşılamak için mahkeme veznesine depo etmek üzere süre talebinde bulunduğu, mahkemece bu konuda bir karar verilmediği,
Hükmün verildiği 16.01.2014 tarihli celsede sanık ... savunmanının "Müştekiler ile telefon ile görüştük, telefonların değeri konusunda net bir rakam ortaya çıkmadı, görüşmeyi bu gün sabah yaptık, net rakam ortaya çıkmayınca depo edeceğimiz miktarı bilemediğimiz için paraları depo edemedik. Sanığın ailesi de Antalya"da oturmakta, kendileri ile bu şekilde telefon ile görüşme yapmaktayız" dediği, mahkemece "Her ne kadar sanık ... müdafii zararın depo edilmesi için bu duruşmada da süre talebinde bulunmuş ise de, sanık ..."nın 12.09.2013 tarihli duruşmada mağdurları kasıtla arkadaşların zararını karşılayabilirim şeklinde beyanda bulunduğu, zararın giderilmesi için süre verildiği, ancak bu konuda herhangi bir işlem yapılmadığı, 28.11.2013 tarihli duruşmada da paranın depo edilmesi yönünde beyanda bulunulduğu fakat bu tarihden bu güne kadar da bu konuda bir işlem yapılmadığı anlaşılmakla yeniden süre istenmesi yargılamayı uzatacağından bu konudaki talebin reddine" şeklinde karar verildiği,
Dosya içeriğine göre yargılama aşamalarında yakınanların suça konu telefonların değerine ilişkin beyanlarının bulunmadığı,
Sanıkların, yakınanlara ulaşıp zarar giderimlerini belgeye bağlamaları ile yükümlü tutulmalarının hukuken mümkün olmadığının anlaşılması karşısında; öncelikle yakınanların muhtemel zararları, bu zararın ödenmesi hususunda makul bir süre ve ödeme noktası belirlenip sonucuna göre TCK"nın 168. maddesinin uygulama koşullarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, kanunun sanığa tanıdığı hakları kullanma yönünden iradesinin kısıtlanması,
2-Olay günü yakınanları boş bir alana götürüp telefonlarını alan sanıkların yakınan Muharrem Bartu"nun burnuna taş vurdukları ve olay yerinden kaçtıkları, sanıkların savunmalarında yağma suçlamasını kabul etmeyip yakınanlarla aralarında gelişen kavga olayında tokat attıklarını söyledikleri, yakınan ..."in ise darp edildiği yönünde bir beyanının bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında yakınan ..."e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda 5237 sayılı TCK"nın 110. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Adli sicil kaydına göre ertelemeye engel hükümlülüğü bulunmayan sanıklar hakkında, sanıklar savunmanlarının 16.01.2014 tarihli karar oturumunda lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin istemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu yönünden erteleme hükümlerini de kapsadığı düşünülmeden bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi,
4-5271 sayılı Yasa"nın 150. maddesi uyarınca, sanıkların savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı biçimde, sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.