8. Hukuk Dairesi 2015/17672 E. , 2016/1290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... mirasçıları ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 08.07.2014 gün ve 741/219 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi katılma yolu ile davalılar vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar ...,..., ... ve karşı taraftan davalılar vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, tarafların kök miras bırakanları... ile eşi..."den kalan... köyü 416,1326,1341,1445,1726,1864,2434,2435 parseller ve...25 parselde kayıtlı taşınmazlarda davalıların miras paylarını kardeşler...e 20.06.2006 tarihli satış sözleşmesi ile satıp devrettiklerin açıklayarak iştirak hali baki kalmak üzere davalılara ait payların iptali ile davacı ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında..."in ölümü üzerine davaya mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin müşterek muris...ve ..."dan kalan miras paylarını hiçbir zaman satmadıklarını, dayanak sözleşmeden davalıların haberi olmadığını, sahte sözleşmedeki imzaların taklit edildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlardan....... mahallesinde bulunan 2434 ve 2435 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak murisleri “.....” adına tapuda kayıtlı olmadığı, tapu malikinin “... ...” olduğu, dolayısıyla bu taşınmazlarda davalıların miras hakları ve paylarının bulunmadığı anlaşıldığından, davacıların bu taşınmazlarda hak sahibi oldukları hususu ispatlandığında tekrar dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla 2434 ve 2435 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine, dava konusu diğer parsellere yönelik davanın kabulüne, davalılar ..., ... ve ...’ın dava konusu edilen 416, 1326, 1341, 1445, 1726, 1864 parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarını 20.06.2006 tarihli “miras payının satışına dair sözleşme” başlıklı belge ile kardeşleri davacıların murisi ...’a sattıkları anlaşıldığından, bu taşınmazlarda elbirliği halinde mülkiyet sahibi olan davalıların....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1988/442 Esas ve 1988/567 Karar sayılı 02.05.1988 tarihli veraset belgesi ile anneleri olan...’dan 1/6’şar hisse olarak intikal eden miras paylarının, yine .../... mahallesinde 25 parsel sayılı taşınmazdaki,...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/249 Esas ve 2007/191 Karar sayılı 06.03.2007 tarihli veraset belgesi ile babaları ......’dan 1/6’şar hisse olarak davalılara intikal edecek olan miras paylarının iptaline ve bu payların, ... 39. Noterliği"nin 13.09.2012 tarih ve 22211 (22368) yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde isimleri ve miras payları belirtilen müteveffa ... mirasçıları davacılar ..., ...,... ve ..."nın miras paylarına eklenmesi suretiyle adlarına miras payları oranında elbirliği halinde mülkiyet olarak tapuya tesciline karar verilmesi üzerine hüküm; davacılar...,... ve ... ile katılma yolu ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; mirasçılar arasında miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK"nun 677. maddesi uyarınca açılan miras payı iptali ve tescil isteğine ilişkindir. TMK"nın 677.maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Yazılı olması geçerlilik şartıdır.
1- Hüküm, davacılara 04.09.2014 ve 02.10.2014, davalılar vekiline ise 09.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, 15.09.2014 tarihinde süresi içinde davacılar.... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacıların temyiz dilekçesinin davalılar vekiline 01.10.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalılar vekili, harcını da yatırdığı 14.10.2014 tarihli dilekçesi ile katılma yolu ile temyiz isteğinde bulunmuştur. Her ne kadar dosya arasında davacıların temyiz dilekçesinin davalılar vekiline 01.10.2014 tarihinde tebliğine dair tebligat parçası dosyanın eksiğe gönderilmesi sonrası dosya arasında bulunmamakta ise de..."ta taranmış 4001066942804 barkod numaralı tebligat evrakının..."nin gönderi takibinden sorgulanması sonrasında tebliğin 01.10.2014 tarihinde işyerinde daimi çalışanına yapılarak 02.10.2014 tarihinde ... Posta Dağıtım Merkezi"ne geldiği, sonrasında da 14.10.2014 tarihinde....Posta Dağıtım Merkezi"ne teslim edildiği görülmüş, 01.10.2014 tarihi tebligat tarihi olarak dikkate alınmıştır.
Davalılar vekili tarafından hüküm, 10 günlük temyize cevap süresi kaçırıldıktan sonra 14.10.2014 tarihinde hakimlikçe havalesi yapılarak ve harcı yatırılarak katılma yoluyla temyiz edildiğine, süresinden sonra yapılan temyiz istemi geçersiz bulunduğuna göre davalılar vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin sürenin geçmiş olması nedeniyle HUMK"nun 432/4. maddesi hükmü uyarınca reddi gerekmiştir.
2- Davacılar...,... ve ..., redde konu parsellerin muris..."a ait olduğunu, kabule karar verilen parseller açısından ise mirası reddeden..."ın durumunun hüküm kurulurken dikkate alınmadığını ileri sürerek temyiz isteğinde bulunmuştur.
Dava konusu 2434 ve 2435 parseller 1956 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonunda...... adına tespit edilmiş, tutanaklar 21.12.1956 tarihinde kesinleşmiş, taşınmazlar 31.12.1956 tarihinde tapuya kaydedilmişlerdir. Dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre, taşınmazlardan 2434 parsel 170 ada 5, 2435 parsel ise 170 ada 4 parsel numaralarını almış, malik hanesindeki ...... ismi ise kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ile 12.11.2014 tarihinde... oğlu... olmuştur. Sunulan mirasçılık belgelerinde tarafların kök miras bırakanlarından ...."ın 01.02.1988,......"ın ise 18.05.1978 tarihinde öldüğü, geride davacıların murisi... ile davalıların kaldığı anlaşılmaktadır. Davacıların murisi ... da 07.09.2012 tarihinde ölmüştür.
Mahkemece 2434 (yeni 170 ada 5 parsel) ve 2435 (yeni 170 ada 4 parsel) parsel sayılı taşınmazlar bakımından, tarafların murisi......."a ait olmadığı, davalıların miras payları ve hakları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de eksikten getirtilen tapu kayıtlarına göre, taşınmazların isim düzeltilmesi ile tarafların miras bırakanları ... adına kayıtlı oldukları anlaşıldığına göre bu taşınmazlarla ilgili olarak da toplanan delillere göre işin esasına ilişkin bir hüküm kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
TMK"nın 495 ile 501.maddelerinde yasal mirasçılar, izleyen maddelerde de mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu sonucu oluşan mirasçılık gösterilmiştir (TMK..m.516, 520, 521, 522). Bu yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak TMK"nın 598.maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgeleri, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge; miras bırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Tüm bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK.m.605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK"nun 611/1. maddesinde düzenlenen “ Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer...” hükmü uyarınca da mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir.
Dosyada bulunan davacıların murisi ..."a ait mirasçılık belgesinde davacılar yanında ... da mirasçı olarak görünmekte ise de ..."ın....Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 25.12.2012 tarih 2012/1654 esas 2012/2014 karar sayılı ilamı ile muris babası ..."ın mirasını kayıtsız şartsız reddettiği, bu talebinin kabulüne ve özel kütüğüne tesciline karar verildiği, mirasçılık belgesinde de bu husustan bahsedildiği ancak mirası reddeden..."ın payının kime intikal ettiğinin açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan mahkemece yukarıda yazılı maddelere göre işlem yapılarak, davacı vekiline mirası reddeden ..."ın miras hakkının kime intikal ettiğini de içeren ..."a ait tüm mirasçılarını gösteren hasımlı mirasçılık belgesi alması için süre ve imkan verilmesi, sunulacak mirasçılık belgesindeki davacıların miras payları da dikkate alınarak tescille ilgili hüküm kurulması gerekirken, kabule karar verilen taşınmazlarla ilgili ... mirasçıları arasında gösterilen ..."ın mirası reddettiğinin dikkate alınmaması ve ... adına da tescile karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davacılar..,... ve ..."ın temyiz itirazları yukarda (2.) bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün davacılar lehine 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; katılma yolu ile hükmü temyiz eden davalılar vekilinin temyiz talebinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde 25,20 TL peşin harcın davacılara, 24,30 TL peşin harcın davalılara ayrı ayrı iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.