Esas No: 2019/11658
Karar No: 2022/424
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 10. Daire 2019/11658 Esas 2022/424 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/11658 E. , 2022/424 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11658
Karar No : 2022/424
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : … , … , … ,
… adlarına velayeten
anne …
VEKİLLERİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı / …
VEKİLİ : …
2- … Valiliği / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımların temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Sur ilçesi, … Mahallesi, … Mezrasında 12/05/2016 tarihinde bomba yüklü araç ile gerçekleştirilen patlama sonucu yakınları … 'ın hayatını kaybetmesi olayıyla ilgili olarak imzalanan 25/05/2016 onay tarihli sulhnamenin iptali ve maddi ve manevi tazminat istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Diyarbakır Valililiği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile her bir davacı için 100,00 TL maddi tazminat ve her bir davacı için 30.000.00 TL manevi tazminatının ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden; işlemin ön karar niteliğinde olduğu, kesin ve icrai nitelikte bir idari işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine; sulhnamenin iptali ve maddi tazminat istemleri yönünden imzalanan sulhname ile 5233 sayılı Kanun'da öngörülen, davacıların uğradığı maddi zararların tazmin edilmek suretiyle uyuşmazlığın ortadan kalktığı, tarafları bağlayıcı nitelik taşıyan ve imzalama aşamasında davacıların annesi … 'ın iradesini fesada uğratan herhangi bir hal bulunmayan, sulhnamenin sakat veya başkaca bir nedenle hukuka aykırı olarak düzenlendiğinden de söz edilemeyeceği, Zarar Tespit Komisyonuna başvuran … 'ın davacılar adına da başvuruda bulunduğu, komisyon kararının yasal zorunluluk gereği mirasçılara ödenmek üzere alındığı, dolayısıyla davacıları da kapsadığı gerekçesiyle sulhnamenin iptali istemi yönünden davanın reddine, öte yandan 5233 sayılı Kanun kapsamındaki sulhnameye konu alacak (maddi zarar) yönünden uyuşmazlığın tekrar yargıya taşınmasının mümkün olmadığı, 5233 sayılı Kanun kapsamı dışındaki destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminat istemi yönünden ise patlamayı önleme açısından hizmetin işleyişinde davalı idareye atf-ı kabil hizmet kusuru bulunmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemlerinin reddine; manevi tazminat istemi yönünden, olayda hizmet kusuru bulunmadığı, davacıların uğradığı manevi zararın sosyal risk ilkesi gereği tazminin gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat istemlerinin kabulü ile olayda vefat eden şahsın çocukları olan davacıların duyduğu elem ve ızdırabı kısmen de olsa gidermek üzere davacılardan her biri için ayrı ayrı 30.000,00 TL olmak üzere toplam 120.000,00 TL manevi zararın ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; kararın sulhnamenin iptali istemi yönünden davanın reddi ile tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine ilişkin kısmı hukuka uygun bulunduğundan, davacıların kararın bu kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddine; manevi tazminat ödenmesi isteminin kabulüne ilişkin kısmı hukuka uygun bulunduğundan, davalı idarenin kararın bu kısmına yönelik istinaf başvurusunun reddine; kararın maddi tazminat ödenmesi isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik olarak, 04/08/2016 tarihli dilekçe ile İçişleri Bakanlığına 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca genel hükümlere göre manevi tazminat ödenmesi için başvurulduğu, genel hükümlere göre maddi tazminat ödenmesi için yapılan bir başvuru olmadığı, ilk kez dava dilekçesinde genel hükümlere göre talep edilen maddi tazminat istemi hakkında dilekçenin yetkili İçişleri Bakanlığına tevdiine karar verilmesi gerekirken maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle davacıların istinaf başvurularının kabulü ile kararın bu kısmının kaldırılmasına dava dilekçesinin maddi tazminat istemi hakkında karar verilmek üzere davalı Bakanlığa tevdiine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, sulhnamenin geçerli olmadığı, tazminat istemlerinin reddine dair işlemin icrai işlem olduğu, bu işlemlerin iptaline karar verilmesi gerektiği; davalı idareler tarafından, sulhname imzalandığından maddi zararın bulunmadığı, manevi zarar yönünden illiyet bağı bulunmadığından zararın tazmin edilemeyeceği belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacılar ve davalı Diyarbakır Valiliği tarafından, savunma verilmemiş; davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Bölge idare mahkemesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacılar tarafından, Diyarbakır ili, Sur ilçesi, … Mahallesi, … Mezrasında 12/05/2016 tarihinde meydana gelen bombalı araç patlaması sonucu davacılar yakını … 'ın hayatını kaybetmesi sebebiyle davalı idareye yapılan başvurunun vefat eden davacılar yakını hakkında daha önce 5233 sayılı Kanun'a göre tazminat ödenmesine karar verilerek sulhname imzalandığından yeniden yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığı belirtilerek reddine ilişkin Diyarbakır Valililiği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve Diyarbakır Valiliği Zarar Tespit Komisyonunun tazminat ödenmesine ilişkin kararına istinaden imzalanan 25/05/2016 tarihli sulhnamenin iptali ve her bir davacı için 100,00 TL maddi tazminat ve her bir davacı için 30.000.00 TL manevi tazminatının ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır.
A) Temyize konu kararın, sulhnamenin iptali istemi yönünden davanın reddi, tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi ile manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi;
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın, sulhnamenin iptali istemi yönünden davanın reddi, tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi ile manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısımları usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
B) Temyize Konu Kararın, Maddi Tazminata İlişkin Kısmının İncelenmesi:
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasının, ön karar başvurusunun yapıldığı tarihte yürürlükte olan halinde, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği, bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabileceği belirtilmiş; 14. maddesinin 3. fıkrasında, "idari merci tecavüzü" ilk inceleme konuları arasında sayılmış; 15. maddesinin 1. fıkrasında (e) bendinde ise, dilekçeler üzerine yapılan ilk incelemede, idari merci tecavüzünün anlaşılması üzerine dilekçelerin idare merciine tevdiine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacılar tarafından, maddi tazminat istemi yönünden, 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesinde öngörülen ön karar başvurusunda bulunulmaksızın bakılan dava açılmış ise de; ön karar müessesesinin, davalı idareyi bilgilendirerek davanın açılmasına mahal verilmeksizin uyuşmazlığın taraflar arasında sulh yoluyla çözümlenmesine yönelik olduğu, uyuşmazlıkta ise dava dosyasının tekemmül ettiği ve davanın bütün aşamalarında idarece olaya ilişkin hukuki sorumluluğun reddedildiği, dolayısıyla ön karar müessesesinden beklenilen amacın gerçekleşmeyeceğinin görüldüğü, bu nedenle Mahkemece bu aşamadan sonra merciine tevdi kararı verilmesinden herhangi bir hukuki yarar elde edilemeyeceğinin açık olduğu anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken merciine tevdiine karar veren Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının sulhnamenin iptali istemi yönünden davanın reddi, tazminat ödenmesi istemli başvurunun reddine ilişkin işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddi ile manevi tazminatın kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA, maddi tazminata ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.