MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ..."ın olay tarihinden önce katılanın iş yerinde çalıştığı, banka işlemlerinde kullanılmak üzere katılan tarafından imzalanarak boş bir halde kendisine bırakılan A4 ebadındaki belgeyi tahrif ederek alacaklısı ..., borçlusu katılan olan 75.000 Amerikan doları bedelli senedi oluşturduğu ve senedin sanık ..."ın ağabeyi olan diğer sanık ... tarafından icra takibine konulduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ..."ın, mahkeme gözlemine göre aldatma kabiliyeti olduğu tespit edilen senetle katılan aleyhine İcra Müdürlüğü aracılığıyla icra takibi başlatması eyleminin, açılan menfi tespit davası nedeniyle sanığa herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle, dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturacağından eylemin tamamlanmış gibi kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.