Esas No: 2018/272
Karar No: 2022/607
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 4. Daire 2018/272 Esas 2022/607 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/272 E. , 2022/607 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/272
Karar No : 2022/607
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
2- ... İnşaat Mühendislik ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına sahte fatura kullanıldığından bahisle 2011/3 ila12 dönemlerine ilişkin re'sen tarh edilen üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; uyuşmazlıkta; davacının indirim konusu yapmış olduğu faturaları düzenleyen ... Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Metal Orman Ürünleri Elektr.San.Tic.Ltd.Şti. hakkında yapılan tespitlerden hareketle, anılan mükellefin gerçek bir faaliyeti olmadığından tarhiyatın bu faturalara isabet eden kısmında hukuka aykırılık; ... Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat Metalelektrik Orman Ürün.San.Tic.Ltd.Şti. hakkındaki tespitler ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, söz konusu mükellef tarafından düzenlenen faturaların sahte belge niteliğinde olduğunu ortaya koyacak nitelikte yeterli tespit içermediğinden, bahsi geçen faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında ve kesilen özel usulsüzlük cezasında, ceza gerektiren eylem ile fail arasındaki bağlantı açıklıkla saptanmayıp, usulsüzlük eylemi bütün unsurlarıyla ortaya konulmadığından, hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Haklarında yeterli inceleme yapılmadığı, incelemenin eksik ve hatalı olduğu, uyuşmazlık konusu faturalara ilişkin ödemelerin senet/banka yoluyla yapıldığı, mal alımlarının gerçek olduğu ve buna ilişkin aksine bir ispay bulunmadığı, başkalarının eylemlerinden sorumlu tutulamayacakları ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve yasal olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar temyiz konusu kararın redde ilişkin kısmı ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısımının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin kararın cezalı tarhiyatlara yönelik temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu faturaları düzenleyen ... Vergi Dairesi mükellefi ... İnşaat ... Orman Ürün.San.Tic.Ltd.Şti.hakkında düzenlenen ... tarih ve .... sayılı Vergi Tekniği Raporunda özetle; dekoratif malzemenin bezemelerin ve süslemelerin montajı ile inşaatlardaki diğer bütünleyici ve tamamlayıcı işler faaliyeti ile iştigal etmek üzere 20/7/2011 tarihinde faaliyete başladığı, 30/9/2012 tarihinde mükellefiyetinin resen terkin edildiği, 2/9/2013 tarihli defter belge isteme yazısının şirketi temsile yetkili ...'ya tebliğ edilemediği, 08/08/2011 tarihli yoklamada işyerinin 50m2 olduğu, tespit tarihinde çalışan olmadığı, 10.000,00 TL'lik emtia bulunduğu, 27/7/2012 tarihli yoklamada işyerinin kapalı olduğu, işyerinde faaliyet gösteren şahısların faaliyetlerinin yaklaşık bir ay önce sonlandırdığı, 22/08/2012 tarihide yapılan yoklamada mükellef kurumun yaklaşık 9 ay faaliyette buluduktan sonra iki ay önce ilgili adresten taşındığını, 22/8/2012 tarihinde yapılan yoklamada kurum müdürü ....'ya ulaşılamadığı, 2011 ve 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamelerini verdiği, 2011 yılında verilen Bs bildirimi ile 233 belge karşılığında 2.537.959,00 TL mal satışının bildirildiği, karşı mükelleflerin ise 487 belge karşılığında 9.417.131,00 TL alış bildirdikleri 2012 yılında verilen Bs bildirimine göre 8.409.568 TL satış bildirimine karşı mükelleflerin 33.003.548,00 TL alış bildirdiği, mükellef kurum hakkında vergi tekniği raporu bulunan ve hakkında vergi tekniği raporu bulunmayan ancak olumsuz tespit bulunan mükelleflerden satın aldığını bildirdiği fatura tutarının ilgili yıl toplam bildirilen alış tutarına oranının %100 olduğu, 2012 yılında da benzer bir durumun olduğu, KDV matrahlarının yüksek olduğu ve çok az miktarda ödenecek KDV çıktığı, tahakkuk eden sadece 130,22-TL verginin ödendiği, düzenlediği faturalara belirtilen hacimde ticaret yapacak organizayona sahip olmadığı, çekler, bankalar ve alacak senetleri hesaplarının çalışmadığı, yüksek tutarlı alacak ve borcu herhangi bir senet veya belgeye bağlı olmayan alıcılar ve satıcılar hesabından izlediği, mükellef kurumun müdürünün ortaklık/müdürlüğü bulunduğu firmalardan hakkında sahte belge düzenlemekten olumsuz tespilerin bulunduğu, açılış yoklaması dışında yapılan yoklamalarda mükellefe ulaşılamadığı, işe başladıktan kısa süre sonra faaliyetini terk ettiği, 27/07/2012 tarihinden itibaren mükellefin faaliyette olduğuna dair tespitlerde bulunmamasına rağmen bu tarihten sonra da fatura düzenlemeye devam ettiği, düzenlediği faturalarda belirtilen hacimde ticaret yapacak organizasyona sahip olmadığı, bankacılık gibi ticari aktiviteyi sağlayan zorunlu unsurlara sahip olmadığı tespitlerinden hareketle firmanın düzenlediği faturaların sahte olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, söz konusu mükellefin faaliyette kaldığı kısa süre içinde belirtilen ciroları yapacak ticari kapasite ve organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı, mükellefin kendi beyanları ile kendisinden mal ve hizmet aldığını beyan eden mükelleflerin beyanları arasındaki uyumsuzluk dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının redde ilişkin kısmı ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Mahkeme kararının ... İnşaat Metalelektrik Orman Ürün.San.Tic.Ltd.Şti. Tarafından düzenlenen faturalara ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve .... TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
6. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.