19. Hukuk Dairesi 2016/13414 E. , 2017/1389 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... ile davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı bankanın keşide ettiği ihtarname ile müvekkilini 22.045,21-TL kredi borcundan sorumlu tuttuğunu, ancak müvekkilinin sözkonusu kredinin sadece 12.790,08-TL"lik kısmına kefil olduğunu, dava dışı ... kullandırılan diğer kredilere kefil olmadığını belirterek, müvekkili ..."ün 9.255,13-TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili banka ile asıl takip borçlusu... arasında 3 adet Genel Kredi Sözleşmesi bulunduğunu, bunları davacının da kefil sıfatıyla imzaladığını, asıl borçlunun gerek taksitli ticari kredi için, gerekse KMH hesabından kaynaklı borcunu ve tazmin edilen çek bedellerini vadesinde ödememiş olup, anılan kredilerin tasfiye hesaplara alınarak kanuni takibe intikal ettirildiğini, davacının da müşterek borçlu - müteselsil kefil sıfatıyla anılan bu kredi borçlarından sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 07.09.2010 tarihli ve 10.000-TL bedelli, 06.09.2010 tarihli ve 23.528,51-TL bedelli, 27.03.2012 tarihli ve 80.000-TL bedelli Genel Kredi Sözleşmeleri"nde davacının kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, bilirkişi raporuna göre davacının borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine, İİK"nun 72/4 maddesi gereğince dava değeri olan 9.255,13-TL"nin %20"si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş,hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2014 günlü 2014/9932 Esas- 2014/15993 Karar sayılı bozma ilamı ile “Kefil, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olarak sorumludur. Bu nedenle, davacı kefilin kefalet limiti dahilinde kalan asıl sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi için uzman bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerekir. Dosyaya sunulan aynı yevmiye numaralı ve aynı tarihli ihtarnamelerde kat edilen borç miktarının da farklı yazılı olduğu anlaşıldığından, bu belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi hükme esas alınamaz.Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek bankacılık konusunda uzman bilirkişiden banka kayıt ve defterleri de yerinde incelettirilerek yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davanın kısmen kabulü ile davalı bankanın davacıdan fazladan talepte bulunduğu anlaşılan icra takibinin 2.558,75 TL"lik kısmı yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davacının icra takibine konu olan farklı kalemlere ait kredi borçlarına sorumlu olduğu miktar belirlenip,sonuç olarak icra takibinin 2.558,75.TL’si yönünden menfi tespitine karar verilmiştir. Menfi tespit davasında sonuç olarak davacının borçlu olmadığı miktar belirlenip bu miktar yönünden karar verilmesi gerekir. Davacının icra takibine konu olan farklı kredi alacaklarından dolayı ne miktarda sorumlu olmayacağı miktarlar belirlenip hüküm yerinde bunlar açıklandıktan sonra karar verilemesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hangi kredi alacağını kapsadığı belirli olmayacak şekilde karar verilmesi doğru olmamış,mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.