3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9613 Karar No: 2019/16136 Karar Tarihi: 17.09.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/9613 Esas 2019/16136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş ve yapılan incelemeler sonucunda, yaralanmanın yüzde sabit iz veya yüzün sürekli değişikliği niteliğinde olup olmadığı yönündeki raporun olay tarihinden en az 6 ay sonra yapılması gerektiği belirtilmiştir. Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi uzmanının düzenlediği rapor ise olay tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden yapıldığı için yetersiz kalmıştır. Mahkeme, mağdurun tüm tedavi evrakları ve raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevk edilmesini ve yaralanmanın yüzde sabit iz veya yüzün sürekli değişikliği niteliğinde olup olmadığı yönünde rapor alınmasını istemiştir. Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 86/1 ve 87/2-d maddeleri gereğince hüküm kurulmuş ve cezalarda hesap hatası yapıldığı için hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 86/1 ve 87/2-d maddeleri, TCK'nin 29. maddesi, TCK'nin 62. maddesi, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, ve 326/son maddesi.
3. Ceza Dairesi 2019/9613 E. , 2019/16136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Adli Tıp Kurumu uygulama ve kriterleri ile Dairemizin istikrarlı içtihatlarına göre mağdurdaki yaralanmanın yüzde sabit iz veya yüzün sürekli değişikliği niteliğinde olup olmadığı yönündeki raporun olay tarihinden en az 6 aylık süre geçtikten sonra yapılacak muayene sonucunda düzenlenmesi gerektiği, mağdurun yaralanmasının yüzünde sabit iz niteliğinde olduğuna ve yüzün sürekli değişikliği niteliğinde bulunduğuna dair Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Cerrahi uzmanı tarafından düzenlenen 19.08.2015 tarihli raporun ise olay tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden yapılan muayenesi sonucu ve mağdurda tespit edilen bulgulara yer verilmeden düzenlendiği, bu haliyle rapor içeriğinin yetersiz nitelikte olup Adli Tıp kriterlerine uygun olmadığı anlaşılmakla, mağdurun tüm tedavi evrakları ve raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne sevkinin yapılarak, yaralanmasının yüzde sabit iz veya yüzün sürekli değişikliği niteliğinde olup olmadığı yönünde raporunun aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 2) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 87/2-d maddeleri gereğince hükmolunan 6 yıl 9 ay hapis cezasından, TCK"nin 29. maddesi gereği (1/4) oranında indirim yapılırken ""5 yıl 22 gün" hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak ""4 yıl 12 ay 22 gün"" hapis cezasına, ardından buna bağlı olarak TCK"nin 62. maddesi gereği (1/6) oranında indirim yapılırken, ""4 yıl 2 ay 18 gün" hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak ""3 yıl 14 ay 18 gün"" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 17.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.