Esas No: 1986/1628
Karar No: 1989/1246
Karar Tarihi: 25.05.1989
Danıştay 7. Daire 1986/1628 Esas 1989/1246 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir şirket, teşvik belgesi sayesinde gümrük vergisinden muaf olarak makine ithalatı yapmıştır. Ancak bu makineler muafiyetten faydalanmayanlara kiralanmıştır. İthalat sırasında beyan edilen vergi ve resimler ödemiştir. Ancak muafiyet şartları ihlal edildiği için ikinci kez vergi ve resimler tahakkuk ettirilmiş ve yükümlü şirkete ödeme emri gönderilmiştir. Mahkeme, kesinleşmiş vergi alacağının ödeme emriyle istenmesinde kanuna aykırılık bulunmadığını belirtmiştir. Ancak muafiyet koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve tahakkukta hata olup olmadığı gibi hususlar mahkemece incelenebilir. Kararda, 1615 sayılı Gümrük Kanunu'nun 3. ve 60. maddeleri ile tahakkukun tebliği ve itirazı süresi ile ilgili 79. maddesi detaylı olarak açıklanmaktadır.
Daire : YEDİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1246
Esas Yılı : 1986
Esas No : 1628
Karar Tarihi : 25/05/989
GÜMRÜK VERGİSİNDEN MUAF OLARAK İTHAL OLUNAN EŞYANIN VERGİLERİ BEYANNAMENİN TESCİL EDİLDİĞİ TARİH İTİBARİYLE TAHAKKUK ETTİRİLEREK, MUAFİYETLE İLGİLİ ŞARTLARIN GERÇEKLEŞMESİ HALİNDE TERKİN EDİLECEĞİNDEN, MUAFİYET ŞARTLARININ İHLALİ DURUMUNDA İKİNCİ BİR TAHAKKUK İŞLEMİ YAPILMAKSIZIN, EVVELCE TAHAKKUK EDEREK KESİNLEŞMİŞ OLAN VERGİNİN ÖDEME EMRİ İLE İSTENMESİNDE KANUNA AYKIRILIK BULUNMADIĞI HK.
Yükümlü şirketin teşvik belgesinden yararlanarak bazı makinaların ithalatını gümrük vergisinden muaf olarak gerçekleştirdiği ve söz konusu ithalatın Gemlik Gümrük Müdürlüğünce tescil edilen beyannamelerle yapıldığı, ancak daha sonra gümrük vergisinden muaf olarak ithal edilenmakine ve teçhizatın muafiyetten faydalanmayan şahıslara kiralandığından bahisle beyannamelerin tescili arasında tahakkuk ettirilen fakat muafiyet nedeniyle tahsil edilmemiş bulunan vergilerin dava konusu ödeme emri ile istendiği, bu nedenle açılan davanın, tahakkunun kesinleşmediği gerekçesiyle mahkemece kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun "Vergi mükellefiyetinin başlangıcı" başlığı altında düzenlenen 3.maddesinin 3.fıkrasında; "şarta bağlı teminatlı veya teminatsız yurda muaf olarak sokulan eşyaya ait vergi ödeme mükellefiyetinin başlangıcı, muaflık beyannamesinin tescili...tarihidir" denilmiş olup, aynı Kanunun 60.maddesinin birinci paragrafında; "Gümrük idaresince tescil edilmiş olan beyanname taalluk ettiği eşyanın vergi, resim ve para cezalarından dolayı taahhüt mahiyetinde olarak mükellefi bağlar ve vergilerin tahakkukuna esas tutulur." denilmiştir.
1615 sayılı Kanunun "tahakkukun tebliği ve itirazı süresi" ile ilgili 79.maddesinde de; "Muayene memurları, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek beyanname ve sair tahakkuk kağıtları üzerinden imza alırlar. Bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılır. İtiraz, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde yapılabilir.
Bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname ve sair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergileri Kanunun 87.maddesi hükmü saklı kalmak üzere itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşmiş olur." hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, yükümlü şirketin, yukarıda sözü edilen giriş beyannameleriyle ithal ettiği eşyaya ilişkin gümrük vergi ve resimlerini ödeme mükellefiyeti, beyannamelerin tescili tarihinde doğmaktadır. Ancak muafiyet nedeniyle (şarta bağlı olarak) askıya alınan vergi ve resimler şartın gerçekleşmesi halinde terkin edilecek, aksi halde vergi ödeme mükellefiyeti beyannamenin tescilinden itibaren hüküm ifade edecektir.
Olayda da, yükümlü şirketin ithal ettiği eşyaya ilişkin gümrük vergi ve resimlerinin ithal sırasında beyana göre tahakkuk ettirilerek itirazsız kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ikinci kez tahakkuk yapılmasına yada ilk tahakkuka ilişkin olarak ortadan kalkmış bulunan dava hakkının ihyasına olanak bulunmadığından, kesinleşen vergi alacağının ödeme emriyle istenilmesinde kanuna aykırılık yoktur.
Diğer taraftan, ödeme emri tebliği üzerine açılan davalarda, muafiyet koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tahakkukta maddi hesap hatası bulunmadığı gibi hususların mahkemece, 6183 sayılı Kanunun 58.maddesinde yazılı (borcum yoktur) kavramı içerisinde incelenmesi mümkündür.
Bu nedenlerle dava konusu ödeme emrinin mahkemece, henüz itiraz hakkının kullanılmadığı bu nedenle alacağın kesinleşmediğinden bahisle iptalinde isabet görülmediğinden, temyiz isteminin kabulüne, gümrük vergi ve resimlerinin tahsil edilebilmesi için muafiyet koşullarının ihlal edilip edilmediği incelenmek ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.