11. Hukuk Dairesi 2017/5004 E. , 2019/4370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/11/2016 tarih ve 2014/909- 2016/805 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne - reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/09/2017 tarih ve 2017/541- 2017/565 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 11.06.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava dışı Noya Mühendislik Müşavirlik İnş. Taah. A.Ş, Magön Tunzm İnş. Tic. ve San. A.Ş, Altan Yapı Turizm İnş. San ve Tic. A.Ş. ile birlikte grup şirketleri olarak faaliyet gösteren müvekkili şirketin söz konusu grup şirketlerini birleşme yoluyla devraldığını, buna ilişkin işlem tescil edilerek Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, dava dışı Magön... A.Ş"nin faaliyette bulunduğu dönemde, The Montgemerie Golf Clup Oteli yatırımında kullanmak üzere, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ile davalı bankadan her birinden 17.500.000.- Euro olmak üzere toplam 35.000.000 Euro kredi kullandığını, ülkemizde 2008 yılında yaşanan ekonomik kriz nedeniyle 17.08.2010 tarihinde; grup şirketlerinden dava dışı Magön.. A.Ş’nin yatırımına başladığı The Montgomerie Golf Clup Oteli ve ferilerini toplam 126.434.435 TL’ye (65.540.632 Euro’ya) satmak zorunda kalındığını, bu satışlara ait peşin ödemeden elde edilen nakit para ile Türkiye Sinai Kalkınma Bankası (TSKB) ile davalı bankadan kullanılan 17.500.000’er Euro"dan toplam 35.000.000 Euro"luk kredinin kapatılmasının sağlandığını, TSKB’nin söz konusu krediyi sorunsuz kapattığını, ancak davalı bankanın farklı uygulama gerçekleştirdiğini, anılan kredinin kapatılacağının dolayısıyla kredinin kapatılması için ödenmesi gereken bakiye kredi borcunun bildirilmesinin davalı bankadan istendiğini ve bildirilen 14.393.795 Euro kredi borcun 02.09.2010 günü davalı bankaya nakden ödendiğini, buna ilişkin olarak aynı gün davalı bankaya gönderilen talimatta davalı banka nezdindeki hesaba nakten yatırılan söz konusu miktarın kullanılarak anılan krediye ait anapara, faiz, komisyon vb. borçlar dahil tamamının yine aynı gün (02.09.2010) içinde
kapatılmasının ve kredilere ilişkin ipoteklerin fek edilmesinin istendiğini, buna rağmen davalı bankanın söz konusu kredinin kapatılması talimatıyla 02.09.2010 günü hesabına nakit yatırılan 14.393,795.- Euro"yu 18.10.2010 tarihine kadar vadesiz hesapta bloke tutarak krediyi kapatmadığını, öte yandan kredi borcuna yüksek oranlı kredi faizinin işletilmeye devam edildiğini, sonradan kredi borcunun kapatıldığını, 02.09.2010 günü hesaba nakden yatan 14.393.795.- Euro ile kredi borcunun aynı gün kapatılmadığından kredi borcunun kapatıldığı 18.10.2010 tarihine kadar doğan 89.227,27 Euro faizin ödenmek zorunda kalındığını, müvekkilinden haksız tahsil edilen bu miktarın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 89.227,27 Euro’nun bankalarca yabancı para mevduatına uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu tahsilatın herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeden 18.10.2010 tarihinde yapıldığını, 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiğini, ayrıca iddia edilen müzayaka iddiası yerinde olmamakla birlikle yine davanın l yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, müzayaka iddiasının da hukuki dayanaktan yoksun olup iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığını, müvekkili banka ile dava dışı Magön..A.Ş arasında akdedilen 01.03.2006 tarihli genel kredi sözleşmesi gereğince anılan şirkete kredi kullandırıldığını, davacının birleşme nedeniyle kredi lehtarı şirketin tüm aktif ve pasifleri devraldığını, kredi lehtarı şirketin 12.08.2010 tarihinde kredi teminatı kapsamında üst hakkı ipoteğine konu taşınmazı satma talebi olduğundan müvekkili bankanın ipoteğin fekkine dair yazısını şirkete verdiğini, satılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekedildiğini, kredili firmanın müvekkili banka şubesindeki hesabına dava dışı Voyag Tur. Otel İşl. tarafından 02.09.2010 tarihinde 14.393.795 Euro’nun gönderildiğini, kredi teminatı ipotek fekedildiğinden bu ipoteğin satışından gelen 14.393.795 Euro üzerine kredi borcuna karşılık nakit blokaj konularak bu tarihten sonra nakit karşılıklı kredi haline dönüştüğünü, davacı şirketin bu blokenin kaldırılarak kredinin kendi teminatında yer alan ipoteklerle devam edilmesi talebinin müvekkili tarafından kabul görmediğini, ayrıca kredili firmanın 24.09.2010 tarihli taahhütname başlıklı belgede kredi bloke hesabında bulunan tutarın belirttiği ödemelerde kullanacağına dair taahhütte bulunduğunu, nihayet kredili firmanın 18.10.2010 tarihinde kredinin erken kapanması için ana para ve ferileri konusunda müvekkilinden bilgi istemesi üzerine ana para, faiz ve ferileri gösteren belge verildiğini, bu belgede gösterilen tutarlara itiraz edilmediğini, müvekkiline iki adet erken kapama talimatı verildiğini, 18.10.2010 tarihinde kredi teminat blokesinde bulunan paradan tahsil edilerek kredinin kapatıldığını, öte yandan müvekkilinin gelen parayı vadeli hesaba aktarma yükümlülüğünün olmadığı gibi bu yönde bir talimatın da bulunmadığını, 02.09.2010 tarihli talimatın banka kayıtlarında yer almadığını, müvekkiline iletilmeyen tek taraflı düzenlenmiş belgenin kabul edilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı banka ile davacı şirket bünyesinde birleşen kredi lehtarı Magön Turizm İnşaat San. A.Ş arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığı, kredi lehtarı şirkete ait davalı bankaya ipotekli taşınmazın satışı yapılarak ve satış bedelinin kullandırılan kredinin kapatılması amacıyla 02.09.2010 tarihinde davalı banka nezdinde hesaba gönderildiği, aynı tarihli talimatta da kredinin kapatılmasının istendiği, ancak davalı bankanın talimat gereğini yerine getirmediği, kredi lehtar şirketin kredinin kapatılmasına ilişkin 02.09.2010 tarihli talimattan sonra davalıya gönderilen talimatların kredinin kapatılması talimatını geri alan veya değiştiren bir başka talimat olarak değerlendirilemeyeceği, davalı bankanın kredinin kapatılması işlemini gerçekleştirmemesinin sonucuna yine davalı bankanın katlanması gerektiği, kredi borcunun ödeme talimatı olan 02.09.2010 tarihinden itibaren oluşan borç faizini ve masraflarını talep edemeyeceği, 18.10.2010 tarihinde şirketin faiziyle birlikte ödeme yaptığı ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği savunması bankanın sebepsiz olarak ödenen 89.227,27 Euro faiz miktarlı tutarın iadesinin talep edilmesine engel teşkil etmediği, zira davalı banka ödemenin yapıldığı ve talimatın kendisine iletildiği tarihte kredi kapatma işlemini gerçekleştirmeyerek işleyen faiz oranında (89,227,27 Euro) sebepsiz olarak zenginleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne 89.227,27 Euro"nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 02.09.2010 tarihli talimata ilişkin faksın davalı tarafa gönderildiğinin dosya kapsamı itibari ile kanıtlanamadığı, davacı tarafça 02.09.2010 tarihli talimattan sonra davalıya gönderilen 18.10.2010 tarihli talimatta açıkça ana para, faiz ve ferileri gösterilerek “kredinin kapatılmasının” talep edildiği, talimatta dökümü yapılan borç kalem ve tutarlarının da davalı bankadan sorulduğu, davacı tarafça da kabul edilen bu tutarlar üzerinden kredinin kapatılmasının istendiği, davacının gönderildiğini iddia ettiği 02.09.2010 tarihli talimatın gereğinin yapılıp yapılmadığı hususunda basiretli tacirden beklenen gerekli dikkat ve özeni göstermediği, uyuşmazlık konusu olmayan 18.10.2010 tarihli talimatta da borç kalemleri ve tutarları belirtilmek suretiyle kredinin kapatılmasının istenmiş olduğu, akdin tamamlandığı, daha sonradan davacının iddia ettiği 02.09.2010 tarihli talimatı gereğini yerine getirmeyen davalı bankanın kusurlu olduğunu ileri sürmesinin, bankaların güven kurumu olması ve TTK 20. maddesine göre her tacirin ticari faaliyetlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda oluşu göz önünde alındığında davacının alacak talebinin dinlenemeyeceği gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/06/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.