Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20471 Esas 2014/25921 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20471
Karar No: 2014/25921

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/20471 Esas 2014/25921 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, davalı işverenlerin hizmet akdine tabi olarak çalışma sürelerinin tespitine ilişkin hizmet tespiti istemine ilişkin davayı incelemiştir. Mahkeme, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanması önemlidir ve kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri gerektiğini belirtmiştir. Dosyada, davacının davalı işverenlere ait iş yerindeki çalışmalarının kesintili olduğu ve ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkeme, davacının vergi ve oda kaydının bulunup bulunmadığı, sigortalı olup olmadığı, serbest hamal mı yoksa işverene hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan bir işçi mi olduğu gibi konuların araştırılmasını istemiştir. Mahkeme, davalı işverenlerin arasında hukuki ilişki olup olmadığının da saptanması gerektiğini ifade etmiştir. Mahkeme, davanın yeniden incelenmesi gerektiğine karar vermiştir.
5510 sayılı Kanunun 86. maddesi, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin olarak hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Bu kanun maddesi, sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkinliğe işaret ederek, hizmet tespiti davalarının özenle ve duyarlılıkla yürütülmesini istemektedir.
10. Hukuk Dairesi         2014/20471 E.  ,  2014/25921 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
    Tarihi : 24.06.2014
    No : 2011/1194-2014/330


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davalı işverenlere ait işyerinde 01.03.1992-20.10.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup, anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    İnceleme konusu davada; Mahkeme, davacının, 01.03.1992-20.10.2011 tarihleri arasındaki davalı iş verenlere ait iş yerindeki çalışmalarının kesintili olduğu ve ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgeler, karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; Mahkemece, davacının bu döneme ilişkin olarak vergi ve oda kaydının bulunup bulunmadığı, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olup olmadığı araştırılmalı, davacının serbest hamal mı, yoksa işverene hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan bir işçi mi olduğu saptanmalı, davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışıp çalışmadığı bu yönde piyasa hamallarının bağlı bulunduğu Serbest Hamallar Odası veya Yük
    Taşıyıcıları Odası vs. gibi bir oda veya dernek varsa davacının kaydı olup olmadığı sorulmalı, davalı işverenlerin vergi kayıt ve faaliyeti ile tescil durumları ilgili vergi dairesinden ve ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı böylece davalı işverenlerin arasında hukuki ilişki olup olmadığı da saptanmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.