Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/853
Karar No: 2022/609
Karar Tarihi: 07.02.2022

Danıştay 4. Daire 2018/853 Esas 2022/609 Karar Sayılı İlamı

4. Daire         2018/853 E.  ,  2022/609 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/853
Karar No : 2022/609


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Nakliyat Turizm Sanayi Ticaret
Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketin, hukuken geçerliliği bulunmadığı iddiasıyla … tarih ve … sayılı tarhiyat öncesi uzlaşma tutanağının iptali ve uzlaşma neticesinde tahakkuk eden 2012,2013,2014 yıllarına ilişkin vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi, gelir (stopaj) vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; davacı şirketin kanuni temsilcisi tarafından … 'e vekaletname ile vergi idaresi nezdinde tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunma yetkisinin verilmesine rağmen, … 'e bu yetkinin kullanımı hususunda bir başkasını vekil tayin tayin etme hususunda bir yetkinin verilmediği, dolayısıyla kendisine vekalet sözleşmesi uyarınca verilen yetkilerin bir başkası tarafından kullanılması yetkisi bulunmayan … 'in, vekaletname ile … 'e tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunma yetkisi veremeyeceği, belirtilenler bağlamında da … 'ün tarhiyat öncesi uzlaşma talep etmesi üzerine uzlaşılan vergi ve cezaların tahakkuk etmesinden bahsedilemeyeceğinden, dava konusu tahakkuklarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun tahiyat öncesi uzlaşma başlıklı ek 11. maddesinde, Maliye Bakanlığı'nın, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalarda (359. maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza hariç) tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebileceği, tarhiyat öncesi uzlaşmaya ilişkin esas ve usullerin Yönetmelikte belirtileceği, bu hükme dayanarak Maliye Bakanlığı'nca çıkarılan Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Yönetmeliği'nin uzlaşma talebi başlıklı 8. maddesinde, Uzlaşma için nezdinde vergi incelemesi yapılan kimsenin bizzat veya noterden alınmış vekâletnameye dayanarak vekili vasıtasıyla (Tüzel kişiler, küçük ve kısıtlılarla, vakıflar ve cemaatler ile tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunların kanuni temsilcileri marifetiyle) ve yazılı olarak incelemeyi yapana veya bağlı bulunduğu birime yahut ekip Başkanlığına başvurmanın şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Ek 7.maddesinin ilk fıkrasında; müddeti içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabının uzlaşma talep ettiği vergi veya ceza için, ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açma yoluna gidebileceği, 3.fıkrasında ise uzlaşmanın vaki olması halinde mükellefin, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaya (bunlardan birisi üzerinde uzlaşılmış olsa dahi her ikisine); adına sadece ceza kesilmiş bulunan, üzerinde uzlaşılan işbu cezaya karşı dava açamayacağı düzenlenmiştir.
Türk Borçlar Kanunu'nun vekalet sözleşmesi üst başlıklı 502. maddesinde, vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşme olduğu, vekalet kapsamı başlıklı 504. maddesinde vekâletin kapsamının, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirleneceği, vekâletin, özellikle vekilin üstlendiği işin görülmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılması yetkisini de kapsayacağı, vekilin borçları başlıklı 505. maddesinde, vekilin, vekâlet verenin açık talimatına uymakla yükümlü olduğu, ancak, vekâlet verenden izin alma imkânı bulunmadığında, durumu bilseydi onun da izin vereceği açık olan hâllerde, vekil talimattan ayrılabileceği, şahsen ifa, sadakat ve özen gösterme başlıklı 506. maddesinde de vekilin, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlü olduğu, ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekilin, işi başkasına yaptırabileceği, 507.maddesinde vekil başkasına vekâlet vermeye yetkili ise, sadece seçmede ve talimat vermede gerekli özeni göstermekle yükümlü olduğu ve vekâlet verenin, her iki durumda da vekilin kendi yerine koyduğu kişiye karşı sahip olduğu hakları, doğrudan doğruya o kişiye karşı ileri sürebileceği hükme bağlanmıştır.
Başkasını temsil etme, başkası adına beyanatta bulunma ve hareket etme yetkisine sahip olan kişiyi ifade eden "vekil"den türetilen "tevkil" kelimesi; vekalet yetkisinin bir başkasına devredilmesi anlamına gelir. Tevkil sadece avukatlar için geçerli bir kavram değildir. Mülga Borçlar Kanununun vekalete ilişkin hükümlerinde tevkil kelimesi kullanılmış, yeni Türk Borçlar Kanunu'nda ise tevkil anlamını vekilin işi başkasına gördürebileceği düzenlemesiyle vücut bulmuştur. Buna göre, yukarıda yer verilen Borçlar Kanunu hükümlerinden de anlaşılacağı üzere vekil işi başkasına gördürebilir, diğer bir deyişle tevkil edebilir; bunun için vekilin veya tevkil edilenin avukat olması şartı bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin kanuni temsilcisi tarafından, … Noterliği'nde düzenleme şeklinde tanzim edilen … tarih ve … sayılı vekaletname ile ...'in vekil tayin edildiği, vekaletnamenin içeriğinde vergi idaresi nezdinde tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunmaya yönelik yetkinin tayin edilen vekillere tanındığı, … 'in de bu vekaletnameye dayanarak tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma yetkisini de içerecek şekilde … 'ü vekil tayin ettiği, … 'ün de bu vekaletnameye dayanarak tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunduğu, bunun üzerine yapılan uzlaşma görüşmesi neticesinde uzlaşmanın sağlandığı, akabinde de işbu uzlaşma tutanağının ve üzerinde uzlaşılarak tahakkuk eden vergilerin ve kesilen vergi ziyaı cezası ile kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Düzenlenen vekalet sözleşmesinin incelenmesinden; davacı şirket tarafından vekil tayin edilen … 'in uzlaşmaya yetkili olduğu itilafsızdır.
Her ne kadar temyize konu kararda; dava konusu uyuşmazlıkta davacı şirket tarafından vekil tayin edilen … 'in kendisine vekalet sözleşmesi uyarınca verilen yetkilerin bir başkası tarafından kullanılması yetkisine sahip olmadığından bahisle, uzlaşma ile tahakkuk eden vergi ve cezaların iptaline karar verilmiş ise de; davacı şirket ile … arasında düzenlenen vekalet sözleşmesinin son paragrafında vekilin "başkalarını tevkil, teşrik ve azle" yetkili olduğuna ilişkin ibarenin yer aldığı görüldüğünden; yukarıda yer verilen Kanun hükümleri ve tespitlerin değerlendirilmesinden … 'in tevkile, yani bir başkasını vekil tayin etmeye yetkili olduğu anlaşıldığından, … tarafından bu yetkiye istinaden, uzlaşma yapma yetkisini de kapsayacak şekilde vekil tayin edilen … 'ün uzlaşma talebinde bulunması üzerine tahakkuk eden vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Nitekim, işbu davayı açan davacı şirket avukatının da; tevkil yetkisi kapsamında, … tarafından vekil tayin edildiği görülmektedir.
Öte yandan; yasaya uygun olan uzlaşma üzerine tarh edilen vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığından; yukarıda yer verilen Kanun hükümleri uyarınca da buna dayanarak tahakkuk eden vergi ve cezaların iptali istemiyle dava açılamayacağı tabiidir.


KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi