Esas No: 2018/3049
Karar No: 2022/433
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 3. Daire 2018/3049 Esas 2022/433 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/3049 E. , 2022/433 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3049
Karar No : 2022/433
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Metal Sanayi ve Nakliyat Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, düzenlediği bir kısım faturanın komisyon karşılığı olduğu yolunda saptamalar içeren vergi tekniği raporu done alınarak tanzim edilen vergi inceleme raporu uyarınca 2012 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi, aynı yılın Ekim-Aralık dönemi için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici vergi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. Maddesinin 1. bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki saptamaların, düzenlediği bir kısım faturanın gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmaksızın komisyon karşılığı düzenlediğini ortaya koyduğu, mahsup dönemi geçen bu nedenle gecikme faizi hesaplanabilmesi için zorunlu olarak ihbarnamede yer aldığı anlaşılan geçici vergi esası hakkında karar verilemeyeceği, yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması nedeniyle yol açılan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği, somut tespit olmaksızın kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve geçici verginin bir katı tutarındaki vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş, geçici verginin bir katı tutarını aşan vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezası kaldırılmış, geçici vergi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının, özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda açıkça belirtildiği üzere şirketin gerçek ticari faaliyetinin bulunduğu ancak yapmış olduğu demir satışlarının bir kısmını hurda olarak göstermek suretiyle %18'lik katma değer vergisinden kurtulmayı amaçladığı dolayısıyla davacı şirketin komisyon geliri elde etmek amacıyla değil katma değer vergisi ödememek amacıyla söz konusu faaliyeti gerçekleştirdiği, dolayısıyla olayda katma değer vergisi açısından vergi ziyaı oluşmasına rağmen kurumlar vergisi bakımından vergi ziyaı oluştuğundan bahsedilemeyeceği ayrıca komisyon geliri elde etmek amacıyla sahte fatura düzenlenmiş olduğuna ilişkin somut bir tespit olmadığı dikkate alındığında yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davacı istinaf başvurusu kabul edilerek davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra cezalı vergi kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla davacının esas amacının komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek olmadığı ancak sahte belge düzenleyicisi firmaların faaliyetini gizlemek amacıyla düzenlediği faturalardan komisyon aldığı saptandığından yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Eksik incelemeye dayalı yapılan tarhiyatın hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 07/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)- KARŞI OY:
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacının sahte fatura düzenlediğinden bahisle yapılan tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.