Esas No: 2020/2801
Karar No: 2022/261
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 13. Daire 2020/2801 Esas 2022/261 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2020/2801 E. , 2022/261 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/2801
Karar No:2022/261
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Kesici Aletler Makina ve Teknik Takımlar Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nce 20/08/2019 tarihinde e-ihale yoluyla gerçekleştirilen ve davacı şirkete ihale edilen ...satış nolu 69 kalem eşyanın davacı tarafından teslim alınmaması üzerine Ticaret Bakanlığı ...Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nce tesis edilen ihaleye konu eşyaların belirtilen süre içerisinde teslim alınmaması hâlinde satışa çıkarılacağına dair ...tarih ve E....sayılı işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından reddine dair ...tarih ve E....sayılı işlemin ve 20/08/2019 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; iptali istenen dava konusu ihalenin 20/08/2019 tarihinde yapıldığı, davacı tarafından, ihale konusu eşyalar teslim almaya gidildiğinde, bir kısmının eksik bir kısmının ise ihale fotoğraflarında gözüktüğü şekilde olmadığı ileri sürülerek ihalenin iptal edilmesi ve ihale bedelinin tarafına ödenmesi talebinde bulunulduğu, davacının itirazının reddi üzerine ihalenin iptali ve itirazının reddine dair işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmış ise de, ivedi yargılama usulüne tabi ihale işlemlerine karşı otuz gün içerisinde dava açılması gerektiği ve 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı, yani üst makamlara başvurulması hâlinde dava açma süresinin durmayacağı, bu durumda, dava konusu edilen ihalenin 20/08/2019 tarihinde yapıldığı ve davacı üzerinde kaldığı, davacının (ihalenin iptal edilerek ihale bedeli ve diğer masrafların iade edilmesi talepli) 12/09/2019 tarihli başvurusunun ...tarih ve E....sayılı işlem ile (talebinin uygun görülmediği ve ihale konusu eşyanın 16/09/2019 tarihine kadar teslim alınmaması hâlinde adına satış yapılacağı gerekçesiyle) reddedildiği, davacı tarafından bu işleme 20/09/2019 tarihinde bu sefer üst makama itiraz edildiği ve itirazının ...tarih ve E....sayılı işlem ile reddedildiği, ivedi yargılama kapsamında olan ihale işlemine ilişkin olarak ihale tarihinden itibaren otuz gün içerisinde dava açılması gerekirken bu süre geçirildikten çok sonra 12/06/2020 tarihinde (dilekçe ret kararı verilen ilk davanın) açılan davanın esasının süre aşımı nedeniyle incelenmesine olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilk derece mahkemesince talebin yanlış değerlendirilerek, iptali istenen işlemin yalnızca e-ihale gibi algılandığı, oysaki taleplerinin ...tarih ve E....sayılı işlemin iptali ile ...tarih ve E....sayılı işlemin iptali ve bunların kabulü ile de 20/08/2019 tarihli e-ihalenin iptali olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Mahkeme kararının aynen onanması talep edilmekle birlikte Bakanlık lehine vekâlet ücretine de hükmedilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlemlere karşı açılacak davalarda idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
İhale işlemlerine ilişkin idarî usulü düzenleyen temel kanunlardan olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 4. maddesinde, ihalenin, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri"; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 4. maddesinde ise, "Bu Kanunda yazılı usul ve şartlarla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalanması ile tamamlanan işlemleri" ifade ettiği belirtilmiş olup; ihale aşamasında tesis edilen işlemlerden doğabilecek uyuşmazlıkların idarî yargı yerlerince, ihale safhası tamamlanıp taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra ortaya çıkan ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların ise adlî yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, 20/08/2019 tarihinde e-ihale yoluyla Ticaret Bakanlığı Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nce yapılan "25 kalem 70 adet oto parçası" satış ihalesi neticesinde davacının uhdesinde kaldığı, davacı tarafından 03/09/2019 tarihinde 17.485,04-TL ihale bedelinin ödendiği, davacı şirket yetkilileri tarafından 09/09/2019 tarihinde ihale konusu eşyaları teslim almaya gidildiğinde ihale konusu üç parçanın eksik bir parçanın ise ihale fotoğraflarından farklı olduğunun anlaşılması üzerine satın alma talebinden vazgeçildiğine dair dilekçe verildiği, 12/09/2019 tarihli dilekçe ile ihalenin iptal edilerek yatırmış olduğu bedelin iadesi istemiyle başvuru yapıldığı ancak 13/09/2019 tarihli Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü işlemiyle talepleri reddedilerek 16/09/2019 tarihine kadar eşyayı teslim alması aksi taktirde şirketleri adına satış yapılacağının bildirildiği, 20/09/2019 tarihli dilekçe ile bu sefer Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'ne itiraz edildiği, anılan Müdürlük tarafından ise 16/10/2019 tarihli işlemiyle ihalenin iptalini gerektirecek bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davacının itirazının reddedildiği, sonrasında Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 02/03/2020 tarihli yazısı ile yine ihale konusu eşyaların teslim alınmaması halinde eşyanın satışa çıkarılacağının bildirildiği, 10/03/2020 tarihinde davacı tarafından tekrar itiraz ediliği, yine Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 18/03/2020 tarihli yazısı ile ihalenin iptali ve ihale bedelinin iadesi talebi reddedilerek eşyanın satışa çıkarılacağının bildirildiği, bu işleme karşı 23/03/2020 tarihinde Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'ne itiraz edildiği, itirazın anılan Müdürlüğün 30/03/2020 tarihli işlemiyle reddedildiği, bunun üzerine 20/08/2019 tarihli ihalenin, Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 18/03/2020 tarihli işleminin ve bu işleme yaptığı itirazın reddine dair Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'nün 30/03/2020 tarihli işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, ihale dokümanında belirtilen niteliklere uymayan bir taşınır malın söz konusu ihale kapsamında sunulduğu, bu hâliyle de uyuşmazlığın sözleşmenin imzalanmasından önceki aşamalara, bir başka anlatımla doğrudan ihale sürecine ilişkin olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idarî yargının görevli olduğu düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tâbi tutulacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî yargı mercilerinde yargısal denetimi yapılarak çözümlenecek uyuşmazlıklarda, öncelikle davaya konu işlemin idarî bir işlem olup olmadığı hususunun, başka bir anlatımla idare hukuku kurallarına göre tesis edilen, kamu gücüne dayanılarak diğer tarafın rızasını aramaya gerek olmaksızın hukukî durumda tek yanlı irade açıklamasıyla değişiklik meydana getiren bir işlem olup olmadığının ortaya konulması gerekmektedir. İdarî makamlar tarafından tesis edilmiş olsa bile, özel hukuk hükümlerine tâbi olan işlem ve sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde adlî yargı mercileri görevlidir.
İhale mevzuatının uygulanması kapsamında idarece tesis edilen işlemlerden "ihale süreci"ne ilişkin olanlar, kesin ve icraî olmaları şartıyla, idarî işlemlerin diğer özelliklerini taşıdıkları için "idarî işlem" olarak nitelendirilebilecek ve iptal davasına konu edilebilecek işlemlerdir. İhale sözleşmesinin imzalanmasından sonra kamu gücü kullanılmak suretiyle değil, sözleşmenin tanıdığı yetkilere dayanılarak özel hukuk kurallarına göre tesis edilen işlemler, idarî işlem olarak nitelendirilemeyeceğinden ve iptal davasına konu edilemeyeceğinden bu işlemler adlî yargıda dava konusu edilebilecektir.
Dosyanın incelenmesinden, 20/08/2019 tarihinde e-ihale yoluyla Ticaret Bakanlığı Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nce yapılan "25 kalem 70 adet oto parçası" satış ihalesinin davacının uhdesinde kaldığı, davacı tarafından 03/09/2019 tarihinde 17.485,04-TL olan ihale bedelinin ödendiği, davacı şirket yetkilileri tarafından 09/09/2019 tarihinde ihale konusu eşyalar teslim almaya gidildiğinde ihale konusu üç parçanın eksik bir parçanın ise ihale fotoğraflarından farklı olduğunun anlaşılması üzerine satın alma talebinden vazgeçildiğine dair dilekçe verildiği, 12/09/2019 tarihli dilekçe ile ihalenin iptal edilerek yatırmış olduğu bedelin iadesi istemiyle başvuru yapıldığı, ancak 13/09/2019 tarihli Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün işlemiyle talep reddedilerek 16/09/2019 tarihine kadar eşyayı teslim alması aksi taktirde şirketleri adına satış yapılacağının bildirildiği, 20/09/2019 tarihli dilekçe ile bu sefer Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'ne itiraz edildiği, anılan Müdürlüğün 16/10/2019 tarihli işlemiyle ihalenin iptalini gerektirecek bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davacının itirazının reddedildiği, sonrasında Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 02/03/2020 tarihli yazısı ile yine ihale konusu eşyaların teslim alınmaması halinde eşyanın satışa çıkarılacağının bildirildiği, 10/03/2020 tarihinde davacı tarafından tekrar itiraz ediliği, yine Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 18/03/2020 tarihli yazısı ile ihalenin iptali ve ihale bedelinin iadesi talebinin reddedilerek eşyanın satışa çıkarılacağının bildirildiği, bu işleme karşı 23/03/2020 tarihinde Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'ne itiraz edildiği, itirazın anılan Müdürlüğün 30/03/2020 tarihli işlemiyle reddedildiği, bunun üzerine 20/08/2019 tarihli ihalenin, Edirne Tasfiye İşletme Müdürlüğü'nün 18/03/2020 tarihli işleminin ve bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair Ticaret Bakanlığı Risk Yönetimi, Tasfiye ve Döner Sermaye Genel Müdürlüğü'nün 30/03/2020 tarihli işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket tarafından, ihaleye girme sebebi olan parçanın fotoğraflardakinden farklı olduğu ileri sürülerek bakılan dava açılmış olup ihale gerçekleştirildikten ve mal bedeli ödenmek suretiyle sözleşme ilişkisi kurulduktan sonra sözleşmenin diğer tarafının teslim etmek istediği malın ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanan ihtilafın özel hukuk hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmesi gerektiğinden işbu davanın görüm ve çözümü adlî yargı mercilerine aittir.
Bu itibarla, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, süre aşımı yönünden davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin 2. fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.