16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6084 Karar No: 2019/1180 Karar Tarihi: 25.02.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/6084 Esas 2019/1180 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi'nce verilen kararda, suçlu olarak bulunan kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçu işlediği sonucuna varılmıştır. Mahkeme, örgüte müzahir gazete ve dergilere abone olmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğini belirlemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği tespit edilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, temyiz davası esastan reddedilmiştir. Ancak, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında doğrudan TCK'nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeksizin anılan maddenin atıf maddesi olarak belirtilmesiyle yazılı şekilde TCK’nın 58/6 maddesi gereğince hüküm tesisi kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle hüküm bozulmuş ve düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: - TCK'nın 314/2 - 3713 sayılı Kanunun 5/1 - TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9-6, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/6084 E. , 2019/1180 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9-6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, örgüte müzahir gazete ve dergilere abone olmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında doğrudan TCK"nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeksizin anılan ./...
maddenin atıf maddesi olarak belirtilmesiyle yazılı şekilde TCK’nın 58/6 maddesi gereğince hüküm tesisi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “maddesi delaletiyle TCK’nin 58/6” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.