16. Hukuk Dairesi 2016/1396 E. , 2019/84 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro çalışmaları sonucunda Kadastro Komisyon Kararı uyarınca ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 39 parsel sayılı 6.296,90 metrekare, 135 ada 5 parsel sayılı 1.444,26 metrekare, 135 ada 9 parsel sayılı 3.131,51 metrekare, 151 ada 14 parsel sayılı 4.471,53 metrekare, 151 ada 18 parsel sayılı 1.283,32 metrekare, 151 ada 20 parsel sayılı 152,60 metrekare ve 151 ada 35 parsel sayılı 570,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve eşit paylarla Ahmet evlatları ..., ... ve ... adlarına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, tapu kaydı, satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak ... adına kayıtlı payların iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve Kadastro Komisyon kararı uyarınca eşit paylarla Ahmet evlatları ..., ... ve ... adlarına tespit ve hükmen tescil edilmiştir. Tapu kayıt maliklerinden Ahmet evlatları ... ile ..."ın bir kısım mirasçılarından olan davacılar ... ve müşterekleri, dava konusu taşınmazların, murisleri ... ile ..."a ait olup, murisleri tarafından zilyet edildiğini, murislerinin ölümleri ile taşınmazların kendilerine kaldığını ileri sürerek, taşınmazlardaki ... adına kayıtlı payların iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davacılara verilen kesin süre içerisinde terekeye temsilci atanmadığı ve davacıların diğer mirasçıların davaya muvafakatlerini sağlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, terekeye ait olduğu iddia edilen bir taşınmazın mirasçılar dışında üçüncü bir kişi adına tescil edilmiş olması durumunda taşınmazın terekeye döndürülmesi amacıyla tüm mirasçılar adına tescil istemiyle dava açılması halinde, dava açan mirasçıların dışında diğer mirasçıların muvafakati, olmadığı takdirde terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi gerekir. Ancak bu kuralın mirasçılar arasında paya yönelik davalarda uygulanması, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların birbirlerine karşı miras paylarına yönelik dava açmalarını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmaması nedeniyle mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.