Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/6868 Esas 2022/14309 Karar Sayılı İlamı

KARAR
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/06/2016 tarihli ve 2015/881 esas, 2016/723 sayılı kararını;
Aynı suçtan sanığın, 5237 sayılı Kanunu’nun 184/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/04/2015 tarihli ve 2014/348 esas, 2015/398 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 04/03/2022 tarih ve 2022/15773 sayılı istem yazıları ile Dairemize gönderilmekle dosyalar incelendi.
İstem yazısında: "Dosyalar kapsamına göre, sanığın yukarıda belirtilen iki dava haricinde yine aynı suçtan mahkumiyetine ilişkin ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/1059 esas, 2014/1462 sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, anılan kararın bozulmasına ilişkin Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 16/09/2020 tarihli ve 2019/4377 esas, 2020/9736 karar sayılı bozma ilâmını takiben, söz konusu dava dosyasının ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/411 esasına kayden halen derdest olduğu ve söz konusu dava dosyasından yukarıda anılan dosyalarda verilmiş olan kararların kanun yararına bozulması için ihbarda bulunulduğu,
... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1059 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 09/07/2014, iddianame düzenleme tarihinin 19/08/2014 olduğu, kanun yararına bozma talep edilen ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/881 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 14/07/2014, iddianame düzenleme tarihinin 22/07/2014, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/348 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 14/04/2014, iddianame düzenleme tarihinin 11/08/2014 olduğu nazara alındığında,
Anılan dosyalarda suç tarihlerinin yakınlığı ve eylemler arasında hukuki kesintinin oluşmaması dikkate alınarak, suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyaların incelenerek birleştirilmesine karar verilmesinin düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyet kararları tesis edilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme;
... 6 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/348 esas ve 2015/398 sayılı kararına konu dosyanın incelenmesinde;
Suç tarihinin yapıl tatil zaptının düzenlendiği 14/04/2014 tarihi olduğu, ... tatil zaptında " 18/03/2014 tarihinde 2 no'lu ... tatil zaptından sonra devam edilerek 145 m2 ebadında kaçak çatı katı yapıldığı" nın tespit edildiği, bu suça ilişkin olarak 11/08/2014 tarihinde iddianame düzenlenmesi üzerine yapılan yargılamada sanık hakkında TCK'nın 184 ve 62 maddeleri gereğince hükmolunan 10 ay hapis cezasın hükmolunduğu ve CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 04/06/2015 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
... 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/881 esas ve 2016/723 sayılı kararına ilişkin dosyanın incelenmesinde;
Suç tarihinin yapıl tatil zaptının düzenlendiği 18/03/2014 tarihi olmasına karşın 14/07/2014 tarihi olarak yazıldığı, ... tatil zaptında " 05/03/2014 tarihinde 1 no'lu ... tatil zaptı ile durdurulan yapıya devam edilerek 145 m2 ebadında kaçak 2 NK yapıldığı" nın tespit edildiği, bu suça ilişkin olarak 22/07/2014 tarihinde iddianame düzenlenmesi üzerine yapılan yargılamada sanık hakkında TCK'nın 184 ve 62 maddeleri gereğince hükmolunan 10 ay hapis cezasının TCK'nın 51. maddesi gereğince ertelendiği ve 1 yıl denetim süresi belirlendiği ve hükmün temyiz edilmeksizin 04/10/2016 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/411 esasına ilişkin dosyanın incelenmesinde ise;
Suç tarihinin yapıl tatil zaptının düzenlendiği 05.03.2014 tarihi olmasına karşın iddianameye 03/05/2014 tarihi olarak yazıldığı, 05/03/2014 tarihli ... tatil zaptında " 145 m2 ebadında kaçak 1 NK inşa edildiği"nın tespit edildiği, bu suça ilişkin olarak 19/08/2014 tarihinde iddianame düzenlenmesi üzerine yapılan yargılamada sanık hakkında TCK'nın 184 ve 62 maddeleri gereğince hükmolunan 10 ay hapis cezasının TCK'nın 51. Maddesi gereğince ertelendiği ve 1 yıl denetim süresi belirlendiği ve hükmün temyiz edilmesi üzerine 18 Ceza Dairesi'nin 16/09/2020 tarihli ilamı ile bozulmasının üzerine yargılamanın devam ettiği belirlenmiştir.
Bu bağlamda suça konu yere ilişkin üç ayrı tarihte ... tatil zabıtları düzenlenmiş olup iddianame tarihleri itibariyle de hukuki kesinti oluşmamıştır. Suça konu yerle ilgili yapılan yargılamalarda, ... 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/881 esas ve 2016/723 karar sayılı dosyası ile verilen mahkumiyet kararının ve ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/348 esas ve 2015/398 karar sayılı dosyası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip kararın kesinleştiği ve aynı yerle ilgili olarak ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/411 esaslı dosyasında 05/03/2014 tarihli tutanak uyarınca açılan ... bu davanın suç tarihinin, diğer dosyalarda açılan davaların iddianame tarihinden önce olması nedeniyle hukuki kesinti oluşmamış ise de, ilk tutanaktan sonra da inşaata devam edilmesi ve her üç tutanaktaki inşai faaliyetlerin farklı eylemlere ilişkin olması nedeniyle sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi karşısında, Dairemizce de benimsenen YCGK'nın 20/04/1999 tarih ve 1999/61-74 sayılı kararında açıklandığı üzere, yeniden TCK'nın 43. maddesi de tatbik edilerek hüküm kurulup, diğer iki dosyada belirlenen cezalardan mahsup edilmesi mümkün olduğundan kanun yararına bozma talebinin reddi gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede yer alan düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.