Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2346
Karar No: 2022/358
Karar Tarihi: 07.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2346 Esas 2022/358 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2346 E.  ,  2022/358 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/2346
    Karar No : 2022/358

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
    VEKİLİ : Av. ...
    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 16/02/2021 tarih ve E:2017/5779, K:2021/319 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/02/2021 tarih ve E:2017/5779, K:2021/319 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiş,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden, davacının ... ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı; davacının adına, görev yaptığı yere ve örgüt içerisinde kullanılan Tango adlı programa ilişkin kullanıcı bilgisine yer veren ByLock yazışma içeriğinin de davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, hâkimlik ve savcılık sınavlarına hazırlık amacıyla kullanılan çalışma evlerinden birinin murakıplığını yaptığına, hâkim adaylığı döneminde örgüte ait staj evinde kaldığına ve bu dönemde albüm kurulu üyeliği yaptığına, örgüt adına kurban bağışı adı altında maddi yardım topladığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine ve bunlar için oy istediğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Davacının örgütün yargıda etkin olduğu dönemde Adalet Akademisinde Yıllık (Albüm) Kurulu üyeliği yapmasının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş,
    Öte yandan davacı tarafından, davalı idarece birinci savunma dilekçesinin yasal cevap verme süresi içerisinde verilmediğinden bahisle söz konusu dilekçeye itibar edilmemesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinin 22/05/2018 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesi üzerine 28/05/2018 tarihinde davalı idarece cevap verme süresinin uzatılması isteminde bulunulduğu, Dairelerinin 05/06/2018 tarihli ara kararı ile davalı idareye otuz gün ek süre verildiği ve 21/06/2018 tarihinde davalı idare tarafından savunma dilekçesinin dosyaya sunulduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu iddiası yerinde görülmemiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; yapılan uygulamaların sivil ölüm niteliğinde, ceza hukuku anlamında cezalandırma işlemi olduğu; bu sebeple ceza hukuku güvencelerinin sağlanması gerektiği; söz konusu terör örgütünün bu niteliğinin 2016 yılında verilen Yargıtay kararıyla ortaya konulduğu; 2008 yılında da örgütün bu nitelikte olmadığına yönelik Yargıtay kararı bulunduğu; 2016 yılından önceki faaliyetlerin suç olarak nitelendirilemeyeceği; kararda temel hukuk ilkelerine ve mevzuata aykırılıklar bulunduğu; uygulanan işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı; olağanüstü hal döneminde ancak bu dönemle sınırlı ve geçici uygulamalar yapılabileceği; kararda değinilen bazı olayların gerçekleştiği tarihte söz konusu terör örgütünün mevcut olmadığı; Dairenin, dava konusu işlemin gerekçesinde yer almayan birtakım hususlara dayandığı; suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal edildiği; delillerin sonradan ortaya konulmaya çalışıldığı; ByLock delilinin yasa dışı olduğu; bu programla ilgili dosyada bulunan raporların teknik ve hukuki yönlerden delil niteliğinin ve ispat gücünün bulunmadığı; tanık beyanlarının soyut olduğu ve somut delillerle desteklenmediği; kararda ceza mahkumiyetinin de delil olarak gösterildiği, bu durumun bir suçtan iki ceza verilemeyeceğine yönelik ilkeye aykırı olduğu; işlemin ölçülülük ilkesine ve milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklere uygun olmadığı, çekirdek haklara müdahale edildiği; anayasal sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği; adli yardım talebi kabul edilmesine rağmen yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin kendisine yükletildiği; kararın sonuç bölümünün 2. ve 5. fıkralarının iptal edilmesi gerektiği belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 16/02/2021 tarih ve E:2017/5779, K:2021/319 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 07/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi