Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1369
Karar No: 2022/339
Karar Tarihi: 07.02.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1369 Esas 2022/339 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1369 E.  ,  2022/339 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/1369
    Karar No : 2022/339

    TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : ....
    II- (DAVALILAR) :
    1- ...
    2- .... Bakanlığı
    VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. ...
    3- ... Müdürlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 tarih ve E:2016/21903, K:2020/4523 sayılı kararının, davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise davanın reddine ilişkin kısmı ile aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilmesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının, sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ve bu sınavlar sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri ile bu işlemlerin dayanağı olan ve 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 29. maddesinin 1. fıkrasının, 31. maddesinin ve 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 21/10/2020 tarih ve E:2016/21903, K:2020/4523 sayılı kararıyla;
    Dava konusu Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemi yönünden;
    Dava konusu Yönetmeliğin "Sınav komisyonlarının teşkili" başlıklı 26. maddesinin 2. fıkrasında, "İhtiyaca göre her rütbe için birden fazla komisyon oluşturulabileceği gibi birden fazla rütbe için de tek bir komisyon görevlendirilebilir." kuralına yer verildiği,
    Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlendiği dikkate alındığında, birden fazla komisyon marifetiyle sınavların yürütülmesinde sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı bir durum bulunmadığı gibi, farklı rütbelerde sınava tabi tutulan personel sayısının fazla olmasının, sınavın makul sürede sonuçlandırılabilmesi için birden fazla komisyon marifetiyle yürütülmesini gerekli kıldığı anlaşıldığından, Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırılık görülmediği,
    Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
    Dava konusu Yönetmeliğin iptali istenen 26. maddesinin 3. fıkrasında, "Komisyonlar emniyet müdürü rütbesini haiz bir başkan ve dört üye ile yeteri kadar yedek üyeden oluşur. Gerekli görülen hallerde Polis Akademisi Başkanlığında görevli kadrolu öğretim üyeleri de komisyon üyesi olarak görevlendirilebilir." kuralına yer verildiği,
    Sınav komisyonlarının, en üst polis amiri rütbesi olan emniyet müdürü başkanlığında, emniyet teşkilatının iç işleyişini ve mevzuatı bilen emniyet teşkilatı mensuplarından oluşturulduğu ve personelin yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılacak sınavlarda yeteri kadar öğretim üyesinin sınav komisyonlarında görevlendirilmesine imkan sağlandığı dikkate alındığında, sınav komisyon üyelerinin oluşumunda sınav güvenliği ve objektifliği bakımından sakıncalı herhangi bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı,
    Kaldı ki, Yönetmelik kapsamında yapılan sınavlarda adaylara yöneltilecek soruların, daha önceden soru ve cevap anahtarı hazırlanan soru havuzundan ilgili adayın soru kartı çekmesi suretiyle belirlenmesinin de bu amaca hizmet ettiği,
    Bu durumda, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. ve 18. fıkralarının verdiği yetkiye dayanılarak sözlü sınav komisyonlarının oluşumuna ilişkin düzenleme getiren Yönetmeliğin 26. maddesinin 3. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrası yönünden;
    Dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında, ilgililerin terfi değerlendirmesine tabi tutulabilmeleri için, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye uygun olarak yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları şartının arandığı,
    Bu bağlamda dava konusu düzenlemede, başarı puanının yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceğinin ve söz konusu ortalamanın en az elli puan olması gerektiğinin öngörülmesinin, 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye aykırılık taşımadığı gibi, objektif bir değerlendirme yapılabilmesi açısından makul ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşıldığı,
    Öte yandan, yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfisi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, sınavda nihai olarak başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan almış olmak şartının da arandığı görüldüğü, başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için sözlü sınavda en az elli puan alınması şeklinde belirlenen asgari başarı kriterinin de yine 3201 sayılı Kanunun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye aykırılık taşımadığı gibi, makul ve ölçülü olduğu sonucuna ulaşıldığı,
    Dolayısıyla, başarı puanının yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması ile belirleneceğini düzenleyen ve nihai sınav başarısı için, sözlü sınav puanı ve sözlü ile yazılının aritmetik ortalaması alındığında bulunacak puan yönünden asgari bir başarı kriteri getiren Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 31. maddesi yönünden;
    Her ne kadar davacı tarafından, anılan madde uyarınca ilgililere sadece yazılı sınav sonuçlarına karşı itirazda bulunma hakkının tanınıp sözlü sınav sonuçları yönünden böyle bir imkan tanınmamasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de, idarenin takdir yetkisini kullanarak sadece yazılı sınav sonuçlarına yönelik olarak getirdiği itiraz yolunun, yazılı sınavdaki maddi hatalar nedeniyle meydana gelebilecek hak kayıplarının önüne geçilebilmesi bakımından ilgililere dava açma hakkı öncesinde tanınmış bir başvuru yolu olarak öngörülmüş olması, ayrıca yazılı ve sözlü sınav sonuçlarına karşı yargı yolunun da açık olması karşısında, sözlü sınav yönünden ilgililere itiraz hakkı tanınmaması yönünden Yönetmeliğin 31. maddesinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Yönetmeliğin 38. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
    Davacı tarafından, iptali istenen düzenlemenin yargı kararlarının uygulanması bakımından idareye çok geniş takdir yetkisi tanıdığı ileri sürülmekte ise de, sonradan ortaya çıkan hukuki durumlar sebebiyle geçmişe dönük olarak rütbe terfi hakkı kazanan personelin, terfi edeceği rütbe için önceki yıllarda rütbe terfi yazılı ve sözlü sınavlarında aldığı puanlar ile yöneticilikle ilgili hizmetiçi eğitimin geçerli olduğunun öngörülmesinin, yargı kararlarının uygulanması ve kararlara konu ilgililerin mağduriyetlerinin önlenmesine hizmet edeceği anlaşıldığından, anılan düzenlemede hizmet gereklerine ve hukuka aykırılık bulunmadığı,
    Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
    10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
    Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavında başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
    25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
    Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla, dava konusu sözlü sınavların dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin 3. fıkrasının, Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelere yer verilip, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediğinden eksik düzenleme nedeniyle; aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin ise, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Kanun hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olması karşısında, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı,
    3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri yönünden;
    Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğinin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresi ile 28. maddesinin 3. fıkrasının iptal edildiği,
    Ancak, anılan maddelerin yürürlükte olduğu süre zarfında ilgili Yönetmelik hükümleri uyarınca rütbe terfi sözlü sınavında başarılı olan ve Değerlendirme Kurulu gündemine alınarak bir üst rütbeye terfi etmeye hak kazanan adaylar hakkında tesis edilen bireysel nitelikteki terfi işlemlerinin her birinin hukuka uygunluk karinesinden yararlanmaları ve kişiler yönünden haklar doğurmaları nedeniyle yalnızca dayandıkları düzenleyici işlemin iptal edilmesi veya hukuka aykırılığının tespit edilmesi nedeniyle geri alınmaları zorunluluğundan söz edilemeyeceğinden, 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
    Dava konusu Yönetmeliğin 26. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının, 29. maddesinin 1. fıkrasının, 31. maddesinin ve 38. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemi ile rütbe terfi sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin iptali istemi yönünden davanın reddine, 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının ve davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin ise iptaline, dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, yargılama giderinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
    Davacı tarafından, başarılı bir meslek yaşamı bulunduğu; davanın ana unsurlarının lehine sonuçlandığı belirtilerek Daire kararının, davanın reddine ilişkin kısmı ile dava kısmen iptalle sonuçlandığından aleyhine yargılama giderleri ile avukatlık ücretine hükmedilmesi yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    Davalı idareler tarafından, iptali istenen idari işlemin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelikt'e, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik'te açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
    Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
    Davalı idareler tarafından, davacının temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Davalı idarelerin temyiz istemlerinin ve davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile Daire kararının kısmen onanması, davacının temyiz isteminin 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerine yönelik kısmının ise kabulü ile Daire kararının bu kısım yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

    Başkan ... ile Üyeler ... ve ....'nun, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olması nedeniyle, Yönetmeliğe dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak uyuşmazlığın esasına geçildi:


    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

    Davalı idarelerin Daire kararının iptale ilişkin kısmına yönelik temyiz istemleri ile davacının, Daire kararının 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri dışında kalan davanın reddine yönelik kısmı ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretine ilişkin temyiz istemi yönünden;

    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

    c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Beşinci Dairesi kararının, iptale ilişkin kısmı, Yönetmeliğin dava konusu edilen hükümleri yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmı ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretine ilişkin kısmı, aynı gerekçeler ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Öte yandan, davacının katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.

    Davacının, Daire kararının rütbe terfi sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin iptali istemi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmına karşı temyiz istemi yönünden;
    Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olduğu vurgulanmış, 138. maddesinin son fıkrasında ise, "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmüne yer verilmiştir.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Kararların sonuçları' başlıklı 28. maddesinde de, "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir." hükmü yer almaktadır.
    Mevzuatımızda yer alan düzenlemeler uyarınca, idari yargı yerlerince verilen kararların uygulanıp uygulanmaması konusunda idarenin herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, bu kararların doğruluğunu tartışma yetkisinin bulunmadığı, idarelerin bu alandaki yetkilerinin, bağlı yetki niteliğinde olduğu kuşkusuzdur.
    İdari işlemlerin hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı iptal davasında; davacının ihlale uğrayan menfaatinin korunması yanında, kamu yararının korunması da söz konusu olup; bu durum, iptal davasının objektif niteliğinin bir sonucudur.
    Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları, varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırır. Dolayısıyla, dava konusu edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemler de ortadan kalkar. İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu idari tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gereğinden kaynaklanmakta olup, iptal kararları, iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesiyle görev yapan ve 2015 yılı rütbe terfi sözlü sınavına katılan davacı tarafından, sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin, bulunduğu rütbeye yönelik olarak yapılan tüm sözlü sınavların ve bu sınavlar sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri ile bu işlemlerin dayanağı olan ilgili Yönetmelik hükümlerinin iptali istemiyle dava açıldığı, davacının da katılmış olduğu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağı hükümlerinden olan dava konusu Yönetmeliğin 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeler ile aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edildiği ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onandığı görülmektedir.
    Buna göre, dava konusu rütbe terfi sözlü sınavlarının dayanağını oluşturan ilgili mevzuat hükümleri ile bu mevzuat hükümleri dikkate alınarak 25-29/06/2015 tarihleri arasında 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik yapılan rütbe terfi sözlü sınavlarının tamamının yukarıda belirtilen gerekçeyle iptaline karar verilmiş olması karşısında, anılan düzenlemeler ve sözlü sınavlar esas alınarak tesis edilen terfi işlemlerinin de hukuki temelinin ortadan kalktığı ve hukuka aykırı hale geldiği sonucuna varılmıştır.
    Bu itibarla Daire kararının, söz konusu rütbe terfi sözlü sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin iptali istemi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU:

    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi ve davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 21/10/2020 tarih ve E:2016/21903, K:2020/4523 sayılı kararının iptale ve rütbe terfi sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri dışında kalan davanın reddine ilişkin kısımları ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretine ilişkin kısmının ONANMASINA,
    2.Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Daire kararının, rütbe terfi sınavları sonucunda 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemlerinin iptali istemi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
    3.Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Danıştay Beşinci Dairesine gönderilmesine,

    4. Kesin olarak, 07/02/2022 tarihinde, usulde ve 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğüne yapılan terfi işlemleri yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.



    KARŞI OY
    X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, söz konusu sözlü sınavlar neticesinde ilgili mevzuatta belirtilen diğer şartları da taşıyan personel hakkında bir üst rütbeye yapılan tüm terfi işlemlerinin iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının, 3. sınıf emniyet müdürlüğünden 2. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine yapılan terfi işlemlerinin iptali istemi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının da, belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi