
Esas No: 2022/312
Karar No: 2022/262
Karar Tarihi: 07.02.2022
Danıştay 13. Daire 2022/312 Esas 2022/262 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2022/312 E. , 2022/262 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/312
Karar No:2022/262
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Madencilik Nakliye İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nce davanın reddi yolunda verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle değiştirilen "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle değiştirilen "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde, "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dâhi Danıştay'da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idarî işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarih ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 08/06/1994 tarih ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun'un uygulanmasından ve 16/07/1997 tarih ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un uygulanmasından doğan davalar.
k) 06/06/1985 tarih ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
l) 03/07/2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un "Temyiz dilekçesi" başlıklı 48. maddesinin altıncı fıkrasında, temyizin kesin bir karar hakkında olması hâlinde, kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; ilgili merciin bu kararına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği; yedinci fıkrasında ise, temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşılması durumunda, altıncı fıkrada sözü edilen kararın, dosyanın gönderildiği Danıştay'ın ilgili dairesince kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, Hakkari ili sınırları içerisinde bulunan ER:3369022 sayılı IV. grup maden sahası ihalesi kapsamında geçici teminat olarak yatırılan 100.000,00-TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesi talebinin zımnen reddine dair işlemin iptali ile 100.000,00-TL'nin faizi ile iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, .... İdare Mahkemesi'nce davanın reddine karar verildiği, davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nce istinaf başvurusunun reddine, 2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca otuz gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Bölge idare mahkemelerinin hangi davalar hakkında verdikleri kararların temyiz edilebileceği 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde tahdidî olarak sayılmış olup, konusu para ile ölçülebilen davalara ilişkin olarak idare mahkemelerince verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge idare mahkemelerince verilen kararların temyize tabî olup olmadığının, istemde bulunulan parasal tutarın bölge idare mahkemelerince karar verildiği tarihteki temyiz sınırının altında olup olmadığına göre belirlenmesi gerekmektedir.
2577 sayılı Kanun'un 46. ve Ek 1. maddeleri ile 474, 484, 503, 512 ve 521 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde, konusu para ile ölçülebilen davalarda temyiz sınırının, bölge idare mahkemelerince 2016 yılında verilen kararlar için 100.000,00-TL; 2017 yılında verilen kararlar için 103.000,00-TL; 2018 yılında verilen kararlar için 117.000,00-TL; 2019 yılında verilen kararlar için 144.000,00-TL; 2020 yılında verilen kararlar için 176.000,00-TL; 2021 yılında verilen kararlar için ise 192.000,00-TL olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda, davacının, yatırmış olduğu 100.000,00-TL geçici teminatın yasal faizi ile birlikte iadesi için yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın konusu 192.000,00-TL'nin altında kaldığından, Bölge İdare Mahkemesi'nce istinaf başvurusu üzerine 2021 yılında verilen işbu kararın kesin olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, istinaf incelemesi üzerine kesinleşen kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması hukuken mümkün olmadığından, ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği kuşkusuzdur.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Bölge İdare Mahkemesi'nce, kesin olarak verilmesi gereken karara karşı temyiz yolunun açık olduğu belirtilerek davacının yanlış yönlendirilmesi nedeniyle toplam ...-TL tutarındaki temyiz harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
3. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dairemiz kararının bir örneği Mahkeme'ce ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmek üzere dosyanın .... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak, 07/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.