Esas No: 2022/7935
Karar No: 2022/14478
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7935 Esas 2022/14478 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5 ay hapis cezası almıştır. Ancak 13/05/2020 tarihinde işlemiş olduğu bir kasıtlı suç nedeniyle hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Daha sonra, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği göz önüne alınmadan, her polis memuru mağdur için sanığın ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Bu durum hukuksal açıdan yanlış olduğu belirlenerek, sanığın TCK'nın 265/1. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması ve cezasının TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca ¼ oranında artırılarak 7 ay 15 gün hapis cezası olarak belirlenmiştir. Ayrıca, ceza TCK’nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 265/1, 62/1 ve 43. maddeleri olarak belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 265/1 ve 62/1. (2’şer kez) maddeleri gereğince 5 ay hapis (2 kez) cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/09/2019 tarihli ve 2018/774 esas, 2019/507 sayılı kararının 25/10/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/05/2020 tarihinde işlediği kasıtlı bir suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 265/1 ve 62/1. (2’şer kez) maddeleri gereğince 5 ay hapis (2 kez) cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2021 tarihli ve 2020/734 esas, 2021/433 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı bulunan görevi yaptırmamak için direnme suçunu müşteki polis memurları Hüseyin Karadoğan ve Yunus Emre Sarıoğlu’na yönelik olarak, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı anda birden fazla mağdura karşı işlediği anlaşıldığından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanarak cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verilerek fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; sanığın hakkındaki şikayet üzerine ekip otosuna davet eden iki polis memuruna yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturan eylemleri nedeni ile zincirleme görevi yaptırmamak için direnme suçundan tek hüküm kurulması gerekirken her polis memuru mağdur için sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Görevi yaptırmamak için direnme suçundan sanık ... hakkında, Gaziantep 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/04/2021 tarihli ve 2020/734 esas, 2021/433 sayılı kararlarının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Kararlardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı yasa maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, yerel Mahkemece yapılan uygulama da gözetilerek, sanığın, TCK'nın 265/1. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
3- Sanığın eylemini tek bir fiille birden fazla kişiye karşı gerçekleştirdiği anlaşıldığından TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca sanığın cezasının ¼ oranında artırılarak 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,
4- TCK’nın 62/1. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirilerek, sanığın 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına,
5- İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.