Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24368
Karar No: 2019/17957
Karar Tarihi: 02.10.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/24368 Esas 2019/17957 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/24368 E.  ,  2019/17957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Taşımacılık Gemi İnşa ...İnşaat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumun Karadon Müessesi Müdürlüğü direk harmanı mevkinde 1990 yılında çalışmaya başladığı, iş akdinin feshedildiği 06/03/2014 tarihine kadar çalıştığı, hiç yıllık izin kullanmadığı, fazla mesai yaptığı iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi ve fazla mesai ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalıların Cevabının Özeti:
    Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, süresi içerisinde davalı şirket ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe :
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacının çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, SGK hizmet döküm cetveline göre davacının ilk sigortalılık kaydı 16/07/2002 tarihinde yapıldığı, davalı şirket dışında davacı adına çalışma bildiren işverenlerin işe giriş bildirgeleri dosyaya gelmediğinden 2002 yılından itibaren davalı şirkette işe başladığı tarihe kadar ki dönemdeki işverenlerin davalı kurum ile ilgili olup olmadığı tespit edilemediği, davalı kurumca dosyaya sunulan ihale verilen şirketler ve tarihlerini gösterir listelere göre ise ihale konusu edilen işlerin 1997 yılından itibaren değişen kişi ve şirketlere ihale edildiği, ihale tarihlerinin 2008 yılına kadar kesintili olduğu görüldüğü halde, karara dayanak raporda da tanık beyanları ile bilirkişinin şahsi değerlendirmeleri ve taraflarca ileri sürülmeyen bilirkişinin şahsi bilgisi dahilinde olan bir dosya kapsamından hareketle davacının 26/01/1990-05/03/2014 tarihleri arasında kesintisiz olarak 24 yıl 1 ay 8 gün süreyle çalıştığının kabul edilmesi doğru olmamıştır.
    Davalı idarece davacının kapsamında çalıştığı ihale konusu işlerin 1997 yılından itibaren alt işverenlere verilmeye başlandığının bildirilmiş olması karşısında, davacının sigorta kayıtlarında görülmeyen dönemde çalıştığı yeterli deliller kanıtlanamadığından bu dönem dışlanmak suretiyle, sigortalı dönemde ise öncelikle davacı adına 2002 yılından itibaren davalı şirkette işe başladığı tarihe kadar çalışma bildiren işverenlere ait işe giriş bildirgeleri eksiksiz istenerek o dönemlere ilişkin işverenlerin davalı kurumdan ihale alan şirketler olup olmadığı değerlendirilip, buna göre de davacının çalışma süresi belirlenmeli, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun"un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
    Somut olayda, davalı ... Taşımacılık Gemi İnşa ...İnşaat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. son alt işveren olmadığından anılan ilkeler uyarınca devreden işveren olarak sorumlu olduğu alacaklar ve miktarları belirlenerek bir karar verilmesi gerekir iken alacakların tamamından müteselsil sorumlu tutulması isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 02/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi