Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7067
Karar No: 2022/14474
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7067 Esas 2022/14474 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/7067 E.  ,  2022/14474 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    İmar kirliliğine neden olmak suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 184/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Şile Asliye Ceza Mahkemesinin 05/03/2020 tarihli ve 2019/380 esas, 2020/363 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre,
    1-Kolluk birimlerince 06/06/2018 tarihli ve 000057 sıra sayılı yapı tatil tutanağına ek olarak sunulan suça konu yapıya ait fotoğraflar incelendiğinde ahşap tek katlı 17 metrekare bir yapı olduğunun görüldüğü, 17/04/2019 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağında yine tek katlı ahşap yapı olduğu ve zemini herhangi bir demir, betona bağlı olmadığı ve konteynır olmadığı şeklinde açıklamalarda bulunulduğu, Şile Cumhuriyet Başsavcılığının 17/05/2019 tarihli ve 2019/517 soruşturma, 2019/320 esas, 2019/316 sayılı iddianamesinde; ''...ilgili parsele ait 13/12/2017 tarihli hava fotoğrafından 13/12/2017 tarihinde ilgili parselde soruşturmaya konu yapının bulunmadığı...'' şeklinde belirtilmiş olmasına karşın, Mahkeme dosyasına sunulan 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; 13/12/2017 tarihli hava fotoğrafında yapının bulunduğunun belirtilmiş olduğu, dava konusu yapının 42.24 metrekare olduğunun belirtildiği, raporun sonuç kısmında ''...taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı ahşap yapının ruhsatsız ve kaçak olduğu...'' şeklinde değerlendirmede bulunulmuş ise de, rapor içerisine eklenen yapı fotoğrafında yapının konteynır mahiyetinde olduğu, zeminine beton atıldığının görüldüğü ve ilk yapıdan tamamen farklı bir yapı olduğunun anlaşıldığı, bu suretle yanlış yapıya ilişkin bilirkişi raporuna istinaden karar verilmesinde,
    2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, "imar kirliliğine neden olma" başlıklı 184/1. maddesinde yer alan “Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenleme uyarınca, yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina vasfını haiz bir yapı yapılması halinde atılı suçun oluşacağı nazara alındığında, dava konusu yapının bina vasfında olup olmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    3-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Bilirkişi raporu" başlıklı 67. maddesinde "... (4) Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor örnekleri, duruşma sırasında Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye doğrudan verilebileceği gibi; kendilerine iadeli taahhütlü mektupla da gönderilebilir. (5) Bilirkişi incelemeleri tamamlandığında, yeni bilirkişi incelemesi yapılması veya itirazların bildirilmesi için istemde bulunabilmelerini sağlamak üzere Cumhuriyet savcısına, katılana, vekiline, şüpheliye veya sanığa, müdafiine veya kanunî temsilciye süre verilir. Bu kişilerin istemleri reddedildiğinde, üç gün içinde bu hususta gerekçeli bir karar verilir. " şeklinde düzenlemelere yer verildiği, somut olayda sanığın bilirkişi raporuna itiraz hakkı bulunmasına rağmen, 03/03/2020 tarihli raporun sanığa tebliğ edilmediği, anılan raporun düzenlenme tarihinden hemen sonra 05/03/2020 tarihinde sanığın ve müdafiinin yokluğunda verildiği, böylelikle sanığın savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
    İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir. (Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; mahkeme sanığı imar kirliliğine neden olma eyleminden cezalandırma yoluna gitmiştir.
    Mahkemece, deliller değerlendirilerek alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli görüldüğü, bilirkişi raporunun yetersiz ve hatalı olduğunun ancak olağan yasa yolunda ileri sürülebileceği, hükümde açık bir hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden bahisle, kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, Kanun yararına bozma istemlerinin takdire ilişkin olmaları nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi