Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/7050
Karar No: 2022/14483
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/7050 Esas 2022/14483 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/7050 E.  ,  2022/14483 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR
    Hakaret suçundan şüpheli ... (...) hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/11/2020 tarihli ve 2020/168694 soruşturma, 2020/90272 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine dair merci İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/01/2021 tarihli ve 2021/209 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesinde yer alan "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz." şeklindeki ve 131. maddesinde yer alan "(1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır." şeklindeki düzenlemeler ile,
    Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/03/2021 tarihli ve 2021/1361 esas, 2021/9218 karar sayılı ilâmında yer alan, "... müştekinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, söz konusu sosyal medya hesabı ile ilgili açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelilerin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmalarının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken etkin soruşturma yapılmadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi...hukuka aykırı bulunduğundan kanun yararına bozma talebinin kabulüne..." şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
    Dosya kapsamına göre, müşteki ... hakkında facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde, şüpheli ... isimli facebook kullanıcısı tarafından ''Yok la bu orosbu çocuğu ... o o " şeklindeki yorum dolayısıyla şikayetçi olunması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda müşteki vekilinin iddiasına konu hakaret eyleminin 6 aylık şikayet süresine tabi olduğu, eylemin gerçekleştiği tarih ile şikayet tarihi arasında 6 aylık sürenin dolduğu, şikayetin yasal süresi içerisinde yapılmadığından bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de;
    Şüpheli tarafından sosyal medya paylaşımının şikayet tarihi olan 11/11/2020'dan 7 ay önce yapıldığı, paylaşımın yapıldığı günün belirlenemediği, müşteki vekilinin anılan paylaşımın 26/10/2020 tarihinde öğrenildiğini şikayet dilekçesinde beyan ettiği, şikayetin ise 11/11/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, hakaret eylemine ilişkin paylaşımın 26/10/2020 tarihinden önce öğrenildiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gibi şikayet üzerine açık kaynak araştırması yaptırılması, şüphelinin kimlik bilgilerinin kolluk marifeti ile tespitinin sağlanması, tespiti durumunda savunmasının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ayrıca şikâyetin süresinde yapıldığı gözetilmeden, itirazın bu yönlerden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5237 sayılı TCK'nın 131/1 cümlesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır."
    Aynı Kanun’un 73. maddesinde, "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
    (2)Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar." hükümlerine yer verilmiş,
    5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında ise, "...Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükümleri düzenlenmiştir.
    CMK'nın 160/1. maddesinde, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için. emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.'' 170. maddesinin 2. fıkrasında, "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
    Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
    CMK'nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK'nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
    İncelenen somut olayda; müşteki vekilinin 11/11/2020 havale tarihli şikayet dilekçesinde, sosyal paylaşım sitesinde yer alan hakaret içeren yazıyı öğrenme tarihinin 26/10/2020 olduğunu belirtmesi ve bu tarihten önce öğrendiğine dair delil bulunmaması karşısında; şikayetin süresinde yapıldığı gözetilmeden, şikayet hakkı süresinin geçtiğinden bahisle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsiz olup, ayrıca CMK'nın 172/1. maddesindeki, kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinin somut olayda mevcut olmadığı, dolayısıyla şüphelinin tespitine yönelik olarak gerekli tüm soruşturma işlemleri yapıldıktan sonra, şüphelinin tespiti halinde iddianame düzenlenmesi, tespit edilemediği takdirde ise daimi arama kararı alınarak dava zamanaşımı süresince soruşturmaya devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, merciince itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/01/2021 tarihli ve 2021/209 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- CMK’nın 309. maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 08/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi