19. Hukuk Dairesi 2018/1560 E. , 2019/2772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında uzaktan bir akrabalık ilişkisi bulunduğunu, davacının ekonomik sıkıntı içerisine girdiği dönemde davalının ekonomik sıkıntılara yardımcı olacağı vaadi ile alacaklılara mülkiyeti kendisine ait bir depoyu ve maden ocağını teminat olarak devredeceği vaadinde bulunduğunu, bu nedenle davacıdan bir adet boş ve bir adet dava konusu bonoyu teminat olarak aldığını, ancak davalının hiçbir vaadini yerine getirmediğini ve dava konusu bono dolayısıyla icra takibi yaptığını, ayrıca davacının yaptığı şikayet üzerine davalının Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan soruşturma dosyasında vermiş olduğu ifadesinde, dava konusu bono bedelini parayı borç olarak verdiğini söylediğini, böylece düzenleme sebebi malen olan bononun borç para karşılığı olduğunu beyan ederek talil ettiğini, davalıdan herhangi bir borç para alınmadığını belirterek davaya konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalının akrabalık ilişkisi olduğunu, davacının işlerini yoluna koyması amacıyla eşininde altınlarını bozdurarak yardımda bulunduğunu, davacının soruşturma dosyasında müşteki sıfatıyla vermiş olduğu ifadesinde bu hususu açıkça belirttiğini, davacının 2011 yılında yapılan takibe itiraz etmediğini, aradan 4 yıl geçtikten sonra suç duyurusunda ve 7 yıl sonra dava açmasının anlaşılamadığını, malen kaydını taşıyan senedin nakit karşılığı düzenlendiği konusunda tarafların birleşmeleri halinde senetteki malen kaydının önem taşımayacağı ve senedin nakit karşılığında düzenlendiğinin kabulü gerektiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senette malen kaydı bulunduğu halde, davacı senedin teminat amacıyla düzenlendiğini, davalı ise verdiği borç para karşılığında düzenlendiğini belirttiği, her iki taraf da senedin mal karşılığı düzenlenmediği hususunda birleştiği olayda çift taraflı talil söz konusu olduğu, çift taraflı talilde ispat külfeti yer değiştirmeyeceğinden ispat külfeti, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden davacıda olduğu ve takibe konu bononun teminat bonosu olduğuna dair bono üzerinde bir ibare bulunmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava bonoya dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı daha önce Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/10 Esas, 2015/117 Karar numaralı dosyasında menfi tespit davası açmış, mahkemece davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemeleri tarafından görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava dosyası bu görevsizlik kararı üzerine Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından işin esasına girilerek karar verilmiştir.
6102 sayılı T.T.K"nın 4. maddesinde ticari davalar tarif edilmiş olup, dava bonoya dayalı menfi tespit davası olduğundan ticari dava niteliğindedir. Yine dava tarihi itibariyle ticari davalara bakma görevi TTK"nın 5/3 maddesi gereği Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen karar Yargıtay denetiminden geçmeden kesinleştiğinden Asliye Hukuk Mahkemesini bağlamayacaktır. Bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.