11. Hukuk Dairesi 2018/2773 E. , 2019/4359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16/03/2018 tarih ve2014/531-2018/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ... arasında imzalanan 06.05.2005 tarihli sözleşme uyarınca davacının haftada ikişer saatten toplam 6 saat program yapacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin beyan değerinin 500 YTL olduğunu, programın engellenmesi halinde 6 saatlik programın mahkemece verilecek cezasının ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının davacıya program yaptırmaması nedeniyle sözleşmenin ifa edilemediğini ileri sürerek sözleşmenin aynen ifası ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sözleşmeye aykırılık nedeni ile dava tarihine kadar oluşan 8.000 TL zararın ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte giderilmesini istemiş, 10.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 91.800 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu sözleşmenin ..."ın şahsı ile yapıldığını, davanın şirkete değil ...’a yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirkette çalışıp ayrılmış, husumeti olan, yayın ilkelerine uymayan kişilerle program yapmak istendiği yönündeki davalı vekili iddiasının yerinde olmadığı, davalının program yapılmasını engellediği ve durumun sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, bilirkişi tarafından 61.200,00 TL tutar belirlendiği, hesaplanan tutardan her zaman program yapılmayacağı zaman zaman mazeretin oluşabileceği gözetilerek %40 hakkaniyet indirimi yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 36.720,00 TL"nin 8.000,00 TL"si yönünden dava tarihi, kalanı yönünden 10/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışıda kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, 06/05/2005 tarihli “sözleşme ve taahhütname” başlıklı program yapım anlaşmasına dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya program yaptırılmadığını iddia etmiş, davalı vekili ise program yaptırılacak kişilerin karşılıklı anlaşma ile belirleneceğini, davacının davalı şirkette çalışıp ayrılmış, şirket ile husumeti bulunan ve yayın ilkelerine uymayan kişilere program yaptırmak istediğini savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmede, davacının belirleyeceği kişilere haftada 2"şer saatten 3 defa ve toplam 6 saat program yaptırılacağı, program yapacak kişilerin davacının, ..."ın yetki vereceği kişilerle istişare etmesi ile belirleneceği, programın engellenmesi veya yaptırılmaması halinde engel kalkıncaya kadar davacıya 6 saatlik programın mahkemece verilecek olan cezasının ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Mahkemece, yargılamada dinlenilen tanık beyanlarıyla davalı savunmasının yerinde olmadığının anlaşıldığı, program yapılmasının engellenmesiyle sözleşmeye aykırılık meydana geldiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da, TMK"nın 6. maddesi uyarınca ispat yükü davacı üzerinde olup, davacının öncelikle, program yapacak kişilerin karşı taraf ile yapılan teati neticesinde belirlendiğini, bu kişilerin program yapmasına davalı şirket tarafından onay verildiğini, buna karşın program yapılmasının engellendiğini ispatlaması gerekmektedir. Dosya içerisinde buna ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, aksine, davacı tarafından keşide edilen 07.09.2005 tarih 20181 sayılı ihtarname ve davacının yargılama sürecindeki beyanlarında program yaptırılacak kişilerin belirlenmesinin münhasıran kendisine ait bir yetki olduğunu ileri sürdüğü, bu yöndeki iddianın ise sözleşmeye aykırı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının kendisine program yaptırılmadığı gerekçesiyle sözleşmede öngörülen tazminatı talep etmesi mümkün olmayıp, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.