Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3764 Esas 2019/1173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3764
Karar No: 2019/1173
Karar Tarihi: 21.02.2019

Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3764 Esas 2019/1173 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir hukuki olayda, sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan cezalandırılması ile ilgili bir kararın, temyiz incelemesi yapılmıştır. Temyiz istemi sonucunda, mahkemenin kararı ONANMIŞTIR. 3713 sayılı Kanunun 7/2-1 ve 2. cümleleri, TCK'nın 43/1, 62, 53, 63. maddeleri gereğince sanık, 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi, verilen cezanın yanılgıya düşülerek tayin edildiğini ve sanığın paylaşım sayısı gözetilerek daha uygun bir ceza verilebileceğini belirtmiştir. Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı ve delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği sonucuna varan mahkeme, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenleri yeterli bulmamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 3713 sayılı Kanunun 7/2-1 ve 2. cümleleri
- TCK'nın 43/1, 62, 53, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/3764 E.  ,  2019/1173 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
    Hüküm : Asıl karar: 3713 sayılı Kanunun 7/2-1 ve 2. cümleleri,
    TCK"nın 43/1, 62, 53, 63. maddeleri gereğince
    mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf talebinin
    düzeltilerek esastan reddi,
    Ek karar: Temyiz isteminin reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    a-Temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik temyiz incelenmesinde;
    Bölge Adliye Mahkemesinin düzeltilerek esastan reddine karar verdiği.... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.10.2017 gün ve 2017/277 esas 2017/143 sayılı sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün ceza miktarı ile temyizi kabil kararlardan olduğu anlaşılmakla; sanık müdafiinin ek karara karşı yaptığı başvurunun kabulüyle, 07.05.2018 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA,
    b-İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair 06.04.2018 tarihli karara yönelik temyiz incelemesinde;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Suç tarihinin “29.11.2015 ve öncesi” yerine karar başlığında “30.05.2016” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası; ilk derece mahkemesi üyesi hakim Mehmet Yüksel’in 4 ve 5. celse duruşma zabıtlarında fiziki ve e-imzasının ./..

    bulunmaması mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiş olup; sanığın terör örgütü propagandası yapmak suçundan eylemine uyan 3713 sayılı Kanunun 7/2-1 ve 2. cümleleri, TCK"nın 43/1, 62, 53, 63. maddeleri gereğince 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilk derece mahkemesince verilen hükmün teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayini ile TCK’nın 43. maddesi uygulanırken belirlenen cezada, sanığın paylaşım sayısı gözetilerek daha makul bir oranda artırıma gidilmesi yerine yazılı şekilde uygulama ile fazla cezaya hükmedilmesi gerekçeleriyle hukuka aykırı olduğunu değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde ilk derece mahkemesi hükmünün 3 Nolu Bendin 1-2-3 ve 4. nolu paragraflarının tümünün kaldırılarak, neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezasına indirilmesi; yine mahkemenin kabulünde sanığın propaganda içeren tüm paylaşımlarının belirtilmemesi TCK’nın 43. maddesinin uygulanması ve aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanıktan ele geçen ve adli emanette kayıtlı CD"ler hakkında hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresi içinde her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.