22. Hukuk Dairesi 2019/6214 E. , 2019/17953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 16.12.2002 tarihinde davalı işyerinde yedek parça satış görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 2006-2007 arasında askerlik nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığını, ardından 2007 yılı Haziran ayında yeniden davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 2008 yılı Ocak ayıdan itibaren lastik bölümünde satış müdürü olarak görev yaptığını, işveren tarafından 06.02.2014 tarihinde iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, dini bayramlar hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, fazla çalışma yaptığını, ancak karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 06.02.2014 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığını, şirketi son dönemde maddi açıdan zarara uğrattığını, işe giriş çıkışın parmak izine dayanan sistemle yapıldığını, davacının fazla çalışması olmadığının böylece ispatlanabileceğini, fazla çalışma yaptıysa da karşılığının ödendiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai alacağının hesabı noktasındadır.
Somut olayda; Mahkemece, davacının haftalık yasal 45 saati aşan çalışmalarının olduğu tanık anlatımları ve dosya kapsamı ile ortaya çıkmasına rağmen, davacıya yapılan prim ödemelerinin hak edilen fazla çalışma ve ulusal bayram, genel tatil ücreti alacaklarından daha fazla olduğu bilirkişi hesap raporu ile tesbit edilmekle davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosya kapsamına göre, aylık sabit ücret + satış primi karşılığında çalıştığı anlaşılan davacının fazla mesai alacağı hesaplanırken primlerin fazla mesai ücreti alacağını karşıladığının kabulü doğru değildir. Burada fazla mesai alacağının hesaplanmasında yapılması gereken, aylık sabit ücret kısmının 1,5 çarpanı ile prim miktarının ise 0,5 çarpanı ile çarpılarak sonuca ulaşılmalıdır. Mahkemece, fazla mesai ücreti hesaplamasında açıklanan bu hususlara dikkat edilerek karar verilmesi ve sonucuna göre fazla çalışma ücreti talebinin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında, ulusal bayramve genel tatil ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık vardır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 47. maddesinde, kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 1. maddesinde, "1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye"nin içinde ve dışında Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00"ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder" düzenlemesine yer verilmiş olup; 2. maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 15 Temmuz, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00"dan itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür.
Somut olayda, davacı, dini bayramlar hariç ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını beyan etmiş olup, mahkemece davacıya yapılan prim ödemelerinin hak edilen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından daha fazla olduğu gerekçesiyle ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Tanık beyanları ve dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, dosya kapsamında davacının imzası bulunmayan giriş çıkış saatlerinin belirtildiği kayıtların olduğu anlaşılmaktadır. davalı taraf işyerinde parmak okuma sistemi olduğunu ve buna göre çalışma saatlerinin belirlendiğini beyan etmiştir. Hal böyle olunca mahkemece bilgisayar ve sistem uzmanı bir bilirkişiye işyerinde inceleme yetkisi de verilerek, davalı şirkette parmak izi okuma sistemi olup olmadığının tespit edilmesi, bu sistemin bulunması durumunda sözkonusu davacıya ait kayıtların değiştirilip değiştirilmediğinin belirlenmesi, bu tespitten sonra dosyadaki tüm deliller gözönüne alınarak davacının çalışma sistemine göre fazla çalışma süresinin ve ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmanın değerlendirilmesi gereklidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.