22. Hukuk Dairesi 2017/24320 E. , 2019/17952 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili adına taraflarınca 14.04.2014 tarihinde davalı aleyhine açılan alacak davasında fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.900,00 TL işçi alacağı-tazminat talebinde bulunulduğunu, yapılan yargılama sonucunda davalı tarafın ...Asliye (İş) Hukuk Mahkemesinin 2014/402 esas ve 2015/455 karar sayılı ilamı ile 25.442,10 TL tazminat ödemeye mecbur bırakıldığını, bu dava sırasında yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında bilirkişilerce hazırlanan raporda müvekilinin alacak-tazminat hakkının 23.542,10 TL olduğunun belirlendiğini, ancak söz konusu alacak davasında fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi olan 14.04.2014 tarihinde 1.900,00 TL talepte bulunduklarından ...Asliye Hukuk Mahkemesinin de bu doğrultuda karar verdiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, bakiye 23.542,10 TL alacağın hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin üretim faaliyetleri tamamen durduğundan ve zorlayıcı nedenlerle işe son verildiğini, davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, açılan davanın haksız olduğunu ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının çalışma süresi uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 01.01.2007-10.02.2014 tarihleri arasında davalı şirket nezdinde çalıştığını, ancak sigorta giriş kaydının 2009 yılının 8. ayında yapıldığını iddia etmiştir. Davalı şirket cevap dilekçesinde, Sosyal Güvenlik Kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğini, dava dışı şirketlerdeki çalışmaların dikkate alınmaması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının davalı işyerinde 21.08.2009-25.01.2014 tarihleri arasında toplam 4 yıl 4 ay 4 gün kesintisiz çalıştığı kabul edilmiştir. Ancak Sosyal Güvenlik kayıtlarına göre, davacının 21.08.2009-30.01.2010, 03.10.2010-29.02.2012, 22.05.2012-30.04.2013, 17.07.2013-25.01.2014 tarihleri arası olmak üzere kesintili çalışmasının olduğu görülmektedir. Dinlenen davacı tanıkları sigorta primlerinin bazen yatırıldığını, bazen yatırılmadığını beyan etmişler ise de, davalı tarafından davacı tanıklarının husumetli olduğu ileri sürülmüştür. Ancak yapılan UYAP sorgulamasında tanıklardan bir tanesinin (...’ın) husumet kaydına rastlanmış olup; diğer tanıkların husumet kaydına rastlanmamıştır. Husumet kaydı bulunmayan diğer davacı tanıkları da yeniden dinlenerek, gerekirse işyeri kayıtları da celp edilerek, davacının dava dilekçesindeki beyanı da dikkate alınmak suretiyle yapılan iş netleştirilerek, yapılan işin mevsimlik olup olmadığı, Sosyal Güvenlik Kayıtlarındaki dönemler karşılaştırılarak hizmet süresindeki kesinti hususu araştırılmalı, böylece davacının 21.08.2009-25.01.2014 tarihleri arasındaki çalışmasının kesintisiz devam edip etmediği netleştirilmeli, sonucuna göre dosyadaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının çalışma süresi ve bu sürenin kesintili olup olmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/402 Esas ve 2015/455 Karar sayılı asıl dava dosyasındaki dava dilekçesinde ücretin brüt 1.200,00 TL olduğunu beyan etmiş ise de, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, anılan Kanun maddesi ve taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek davacının ücretinin brüt 1.374,99 TL olduğunun kabulü de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.