5. Hukuk Dairesi 2021/2870 E. , 2021/12414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nce istinaf isteminin kabulü ile HMK"nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle esas hakkında yeniden karar verilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 91.000,00 TL"nin 06/03/2009 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"nce HMK"nun 353/1-b-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle alınan rapor uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden,dava konusu taşınmazın geldisi olan Kütükçü köyü 154 sayılı taşınmazın 1942 yılında yapılan orman tahdidinde orman sınırları içinde kaldığı, daha sonra 1952 yılında 5653 sayılı yasa ile yapılan maki tefrik sahası içine alındığı, 07.11.1963 yılında kadastro tespitinin senetsizden İbrahim ... ve ... ... adına yapıldığı, tutanağın 21.01.1966 tarihinde kesinleştiği, davacının 12/09/1997 tarihinde satış yoluyla malik olduğu, 01/03/2002 tarihinde Maliye Hazinesinin açtığı dava ile ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/203E-2003/1393 K sayılı ilamıyla taşınmazın orman tahdit sınırları dışına makiye tefrik edilerek çıkarıldığı tarihten kadastro tespitinin yapıldığı tarihe kadar tespit malikleri yönünden imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresi dolmadığından tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın 24/11/2004 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 13/02/2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor geçersizdir. Şöyle ki;
Dava konusu Kütükçü Mahallesi 9319 ada 5 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru değildir.
Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.