22. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13636 Karar No: 2014/15285
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/13636 Esas 2014/15285 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2013/13636 E. , 2014/15285 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 04/04/2013 NUMARASI : 2010/763-2013/187
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendi uyarınca onbeş yıl sigortalılık ve üçbinaltıyüz prim ödeme günü şartlarını sağlaması sebebiyle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi halen yürürlüktedir. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi halinde bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği 1475 sayılı Kanun"un 14/11. maddesinde öngörülmüştür. O halde faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Bu noktada, iş sözleşmesinin ölüm ya da diğer sebeplerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde 1475 sayılı Kanun"un 14/3. maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır. Dosya içeriğinden, davacının, onbeş yıl sigortalılık ve üçbinaltıyüz prim ödeme günü şartlarını sağladığı anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Ancak, somut olayda, davacının onbeş yıl sigortalılık ve üçbinaltıyüz prim ödeme günü koşullarını sağladığına dair belgenin, işverene, 22.07.2010 tarihinde tebliğ edilmesi sebebiyle, faizin bu tarihten yürütülmesi gerekirken, fesih tarihinden yürütülmesi hatalıdır. Bu husus bozma sebebi ise de, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. Sonuç: Temyiz olunan kararda hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “24.991,08 TL kıdem tazminatı alacağının 10.06.2010 fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “24.991,08 TL kıdem tazminatı alacağının 22.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.